“Ne zaman bisiklet üzerinde bir yetişkin görsem, insanlığa dair umutlarım artar.”
H. G. Wells
İzmir’de güzel şeyler oluyor. Bisiklet kullananların sayısı belediyenin özellikle son bir yılda oluşturduğu bisiklet yolları ve bisiklet kiralama sistemleri sayesinde giderek artarken bisiklete ilişkin ve/veya bisikletle yapılan etkinliklerin sayısı da her geçen gün artıyor ve renkleniyor.
Muhlis Dilmaç öncülüğünde 2007 yılında kurulan Perşembe Akşamı Bisikletçileri artık sadece İzmir’de değil Türkiye’nin bir çok ilinde kurulan bir topluluk haline geldi. Her hafta Perşembe akşamı buluşan bisikletçiler toplu halde şehir içinde gece sürüşleri yapıyorlar. Karşı Bisiklet bu yıl 1 Mayıs’ta 7.yaşını kutladı. Adının hakkını verircesine muhalif bir duruş gerçekleştiren topluluk çeşitli eylemlere verdiği destekle veya çeşitli konularda eylemler gerçekleştirerek adını duyuruyor. Critical Mass ilk olarak 2002 yılında ABD’nin San Francisco kentinde gerçekleştirilen bir eylem. Trafikte bisikletlilerin varlığına dikkat çekmek ve trafikte bisiklet de taşıt gibi kabul edilmelidir mantığıyla gerçekleşen eylem İzmir kökenli bir oluşum olmamasına rağmen İzmir’de de benimsenmiş durumda. Her ayın son Cumartesi günü Konak Saat Kulesi önünde buluşan İzmirli bisikletçiler yaklaşık 4 yıldır “Trafikte Biz De Varız!” sloganını haykırıyor.
İzmir’de bisikletçilerin sayısı ve bisiklete olan ilgi arttıkça bisiklete ilişkin sempozyumlar da yapılmaya başlandı. Ege Üniversitesi tarafından 7 Mayıs 2015 tarihinde 2.Bisiklet Sempozyumu gerçekleştirildi. “Toplumu bisiklet konusunda bilgilendirmek; bisikletin toplum yaşamını ulaşım, eğlence ve sağlık açısından nasıl değiştireceğini vurgulamak” amacıyla toplanan sempozyumun konukları arasında Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nu gerçekleştiren Sema Gür de vardı.
“Otomobilsiz Kentler Günü” olan 20 Eylül Pazar günü ikincisi düzenlenen tura 500’den fazla bisikletçi katılmıştı. “Kentlerin yollarını egzoz dumanı kokusu değil, parfüm kokusu sarsın!” sloganıyla hareket eden çoğu süslü ve kadın bisikletçi İzmir’in bisikletli bir şenlik alanına dönmesini sağlarken bisikletin ulaşım açısından önemine dair güzel bir farkındalık eylemine imza attılar.
Sema Gür bisiklet kullanmayı öğrenmesinin hemen ardından bisiklet turlarına katılmaya başlamış. Erkek egemen olarak değerlendirdiği turlarda “birbiriyle yarışan bisikletçiler”den ziyade bisikletini sürmek için sokağa çıkan özgür kadın imgesinin daha ön planda tutulması gerektiğini düşünerek “Süslü Kadınlar Bisiklet Turu” konseptini oluşturmuş. Sema Gür’ün fikri iki yıldır İzmirli kadınların da ilgisiyle başarıyla hayata geçirilmiş. Diğer illerde de Süslü Kadınlar Turu’nun benzerleri gerçekleştirilmiş, gerçekleştirilmeye devam ediyor. Tur fikrini geliştiren, turu başarıyla iki yıldır gerçekleştiren Gür, turu aynı şekilde iyi bir şekilde Ege Üniversitesi Bisiklet Sempozyumunda geçen hafta içerisinde sundu. Sunuma bağlantıdan ulaşmak mümkün.
H.G.Wells’in sözünde de vurgulandığı üzere daha fazla yetişkini bisiklet üzerinde gördükçe daha iyi bir dünyaya yönelik umutlar artacak. Öte yandan sokakta, mecliste varlığı hala eşit düzeyde olmayan kadınların bisiklet üzerinde ve sokaklarda olması hem günümüzde hem de gelecekte bu umutların sürekliliğini sağlayacak. Sema Gür’ün sunumunda da kullanılan entelektüel Susan B.Anthony’nin sözüyle yazıyı sonlandıralım;
“Bisiklet, kadınların özgürleşmesine dünyadaki diğer herşeyden daha fazla katkı sağlamıştır.”
Özgür ve umutlu bir Türkiye dileğiyle…
Süslü Kadınlar Bisiklet Grubu Etkinlik Sayfası:
İzmir'de halka açık, ücretsiz bisiklet etkinlikleri düzenleyen oluşumlar