Tanımadığınız bir insan hakkında konuşur musunuz? İtiraf etmek gerekirse hepimiz konuşuyoruz her gün.
Peki yazar mısınız onun hakkında? Yazıyoruz her gün. İnternet konuşmalarımız ya da günlüklerimiz başkaları hakkında yazdıklarımızla dolu...
Peki nedir derdimiz tanımadığımız insanlarla? Bize hissettirdikleridir elbet. Kimi nefret, kimi neşe, kimi hüzün hissettirir. Dokunurlar bazen, batarlar bazen, öldürürler bazen, içimize yaşama sevinci doldururlar bazen. İçimizdeki bardak taşar. Konuşuruz, yazarız onlar hakkında. Artık bir tanışıklığımız vardır tanımadığımız insanlarla.
Yazımızın mevzubahsi Turgut Uyar. Kendisi hakkında çok bilgi sahibi değilim. Hayranı değildim, şiir kitabını elime alıp okumadım. Akrabası değilim, bir kan bağımız yok. Sadece dedim ya içinizdeki bardağı taşırır bazıları. Turgut Uyar, cümlelerinden kayık yaptı kürek yaptı geldi içimdeki suyu taşırdı.
Şiir üzerine sürekli kafa yoran, emek harcayan ve hatta düzenli şiir okuyan birisi değilim. Vakti zamanında Orhan Veli, Can Yücel şiirlerine bakmışlığım, nedir şu “haiku” demişliğim vardır ancak. Turgut Uyar benim için simasını bilip adını bilmediğiniz ama her gün sokakta karşılaşınca selamlaşıp devam ettiğiniz birisi gibiydi.
“Denge” şiiriyle karşılaştık geçen gün internetin sokağı Facebook’ta. "Tel cambazının tel üstündeki durumunu anlatır şiirdir" başlıklı şiirinde halet-i ruhiyesini anlatıyordu Uyar. Sanki aklıma oturup gönlüme bastırıp çıkartmıştı dizeleri.
Sizin alınız al inandım Morunuz mor inandım Tanrınız büyük amenna Şiiriniz adamakıllı şiir Dumanı da caba Dumanı da caba Bütün ağaçlarla uyuşmuşum Kalabalık ha olmuş ha olmamış Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum Ama sokaklar şöyleymiş Sokaklar şöyleymiş Ağaçlar böyleymiş Sokaklar şöyleymiş Ağaçlar böyleymiş Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız
Sokaklar şöyleymiş Ağaçlar böyleymiş Sokaklar şöyleymiş Ağaçlar böyleymiş Aşkım da değişebilir gerçeklerim de Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı Yan gelmişim diz boyu sulara Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum Hiçbirinizle döğüşemem Siz ne derseniz deyiniz Benim bir gizli bildiğim var Sizin alınız al inandım Morunuz mor inandım Ben tam kendime göre Ben tam dünyaya göre Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız
Sokaklar şöyleymiş Ağaçlar böyleymiş... Sezen Aksu’nun Onno Tunç’la beraber bestesini yaptığı “Denge” şarkısı geldi aklıma. Mırıldanıp durdum içimde. “Sokaklar şöyleymiş, ağaçlar böyleymiş…”, “Hiçbirinizle döğüşemem siz ne derseniz deyiniz”, “Aşkım da değişebilir gerçeklerim de”, “Sokaklar şöyleymiş, ağaçlar böyleymiş”. 1956 yılında şiir hakkında düşüncelerini yazıya döken Uyar “Şiir bir sanat olayı değildir. Bir yaşama çabasıdır önce. Yaşadığımıza tanıklık eder. Her gün yeni bir dünya içinde, her gün yeniden duygulanan insan, her gün bunları yeni biçimlerle söylemelidir” demiş. Zihninde birikenleri kalemine aktarıp tekrar ve tekrar söylemiş Uyar. Bu satırları okuduğunuz ekrandan başınızı kaldırıp hemen yanınızda varsa pencerenizin dışına bakarsanız orada bulutları göreceksiniz belki, belki uçan kuşları, belki gülümseyen insanları veya bir çocuğun elinden kaçıp gökyüzüne doğru giden sarı balonu. Yine Uyar’dan dizelerle konuşacak olursak; “İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım.”
1976 yılındaki notlarında Uyar “Yaşadığım çok kötü günler, yaşadığım anlardaki yoğunluğunu yitirdi. Yaşadığım iyi günleri de unutmuşum. Sonuç: anlamsız bir ortalama. Neden de hep tek başına yaşamaya zorlanmam. Toplumsal düzen gereği, mutluluğu da tek başına aramam. Bin türlü (ve hâlâ süren) hesaplı kargaşadan tek başına çıkabileceğim konusunda şartlandırılmam. Benim için ve benim durumumda olanlar için nerden bakılsa önemli olan sonuçtur. Anlık mutluluklar (mutsuzluklar birikir) birikmiyor.” derken aslında ortak bir aklın çıkarımlarını sırtlanıp dökmüş kağıtlara.
Turgut Uyar şiirleriyle yaşıyor. Aramızda dolaşıyor. Bazen karşımıza çıkıyor, bazen arkamızdan bir şarkı olmuş fısıldanıyor sözleri.
“Sokaklar şöyleymiş ağaçlar böyleymiş…”
Turgut Uyar Büyük Saat (Bütün Şiirleri) Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002 Görsel http://www.edebiyathaber.net/turgut-uyar-7-temmuzda-aniliyor/ adresinden alınmıştır.