Sezonun ilk derbisi maç öncesinde futbolseverlere çok şey vadediyordu. Son yıllarda iki takım arasında oynanan maçlar genellikle keyifli geçiyordu. Sezonu erken açan ve üç günde bir maç oynayan Fenerbahçe’nin yakaladığı ritim milli maç arasından sonra de devam edecek miydi? Ya da milli maç arasına iki maç üst üste kazanamadan giren Beşiktaş galibiyet hasretini dindirebilecek miydi? İşte bu sorularla başlayan derbiye Luan Peres’in eksikliğini Serdar Aziz ile kapatan Jorge Jesus üç stoperle başladı maça (Serdar Aziz, Gustavo Henrique, Szalai). 3-4-1-2 formasyonu top Beşiktaş’a geçince sağda Ferdi, solda Lincoln ile beşli savunmaya dönüyordu. Orta sahanın göbeğini Arao, Crespo ikilisine teslim etmişti Jesus. Hücumdaki Valencia, Pedro ikilisinin arkasında İrfan Can ile başladı.
İlk yarıda kalesinde isabetli şut görmeyen sarı lacivertli takım, 45 dakika boyunca sahada istediğini rakibine göre daha fazla yapan takımdı. Oyun alanının her bölgesinde sahayı daha iyi parselleyen ve rakipten daha fazla sayıda oyuncu ile baskı yapan bir Fenerbahçe takımı vardı ilk 45 dakikada. Beşiktaş kalesini 5 kez yoklayan sarı lacivertliler bunların ikisinde isabetliydiler.
Her iki takım da ilk yarıdaki on birleriyle başladı ikinci 45 dakikaya. Kulübesi daha zengin olan taraf hiç kuşkusuz Jorge Jesus’un tarafıydı. Ama değişikliğe gerek duymadan Fenerbahçe’nin başlangıç on biri ikinci yarının başında kontrolü ele alan taraftı. Jorge Jesus oyuna ilk müdahalesini 70. dakikada yaptı ve üç oyuncu birden oyuna aldı. Crespo’nun yerine Mert Hakan, İrfan Can’ın yerine Osayi-Samuel ve Pedro’nun yerine de Batshuayi girdi. Beşiktaş’tan hemen karşı hamleler geldi ve 75. dakikadan sonra sahada farklı bir oyun oynanmaya başladı. Bu kez topla daha fazla oynayan bir Beşiktaş vardı. Bu durumda da rakip yarı alanda daha geniş alanlar bulan Fenerbahçe olmaya başladı. Jesus ikinci hamlesini Lincoln’un yerine sol çizgiye Alioski’yi alarak yaptı. Son olarak da Ferdi’nin yerine Rossi oyuna girdi. Son bölümlerde baskıyı arttıran Beşiktaş karşısında takım halinde savunma yapan Fenerbahçe kalesinde ilk ve tek isabetli vuruşu doksan artılarda gördü. Adıyla çok şey vadeden sezonun ilk derbisi başladığı gibi golsüz sona erdi.
Mücadelesi ve faulleri bol pozisyonları kısır derbide kazanan çıkmadı. Her iki teknik direktöre de sorsak kaybetmedikleri için her halde memnundur. Maçın özetine gelince: ne şiş yandı ne kebap.
Melih Gümüşbıçak kimdir?Melih Gümüşbıçak 10 Ağustos 1968'de Ankara'da doğdu. Ankara 50. Yıl Lisesi'nden mezun olduktan sonra iktisat ve siyasal bilgiler öğrenimi gördü. Mesleğe başladığı TRT'de spor programları sundu, daha sonra Doğan Yayın Holding'e geçti. İzleyen dönemde Show TV'de "Televole" adlı spor magazin programını sundu. Daha sonra Lig TV'ye geçen Gümüşbıçak, bu kanalda sunuculuk yaptı, ardından 360 kanalında spor programı hazırlayıp sundu. TRT'de Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarını ve çeşitli spor yayınlarını sunan Gümüşbıçak, T24'te ağırlıklı olarak Fenerbahçe maçlarını yorumlayacak. |