Cumhuriyet'e stajyer olarak girdiğim 1997'de henüz gazetede internet yoktu. Gün içinde belli periyotlarla istihbarat servisine gider, teleksin saman kâğıda bastığı haberleri kontrol ederdik! Kısa süre sonra binaya gıcır gıcır iki adet PC geldi. Bunların internet diye bir "şey"e bağlandığını öğrenmek sarsıcıydı. Şimdi "dial up" modemin "28K" hızıyla uçsuz bucaksız bir bilgi denizinde "sörf" yapıyor, gerçek bir devrimin tanıkları oluyorduk.
Peki aradan geçen 23 yılda sahiden ne değişti? İnternette o zamanki ilgi alanlarımız ile şimdikiler ne kadar farklı?
Bu soruların cevabını "Data Is Beautiful" (Veri güzeldir) adlı kullanıcının geçen hafta Youtube'a yüklediği bir videoda bulacaktık. 1996'dan günümüze hangi web sitelerinin popüler hale geldiğini anlatan videoda, adeta dev imparatorlukların kuruluş-yükseliş ve yıkılış aşamalarını dinamik bir grafik eşliğinde izliyorduk.
1996'da örneğin, en popüler 11 web sitesinin neredeyse tamamını; AOL, Netscape ve Excite gibi "portal"ler oluşturuyordu. Türkçede "kapı" olarak karşılığını bulan bu portaller; hem arama motoru vazifesi görüyor, hem hazır haberler sunuyor, hem e-mail hizmeti veriyor, hem de "online" tavladan anlık hava durumuna kadar pek çok yeniliği bir araya getiriyordu. Yani tek bir siteye üye olmak, internetin birçok imkânından yararlanmaya yetiyordu.
Türkiye de Superonline ve E-Kolay ile bu alanda yerini alırken Ixir adlı bir portal çıkıyor, Banu Alkan'lı reklam filmiyle ülke gündemine oturuyordu!
2000'lerde daha butik sitelerin ortaya çıkmasıyla portallerin güç kaybetmesine tanık oluyorduk. Amazon, E-Bay ve Walmart ile alışveriş furyası interneti sarıyordu. Diğer yandan 1999'da About.com, 2001'de Ask.com'un yükselişi Wikipedia'nın önünü açıyor, hatta 2005'te en çok ziyaret edilen ilk 11 siteden üçünü bu sanal ansiklopediler oluşturuyordu. Bir anlamda "bilgi", altın çağını yaşıyordu!
Böylesi bir ortamda, bir başka "bilgi tekeli"nin doğuşuna tanıklık ediyorduk. Çok sadeleştirilmiş bir arama motoru olan Google, 2001'de en popüler siteler arasına girmeyi başarıyor ve beş yıl içinde dünyanın en çok ziyaret edilen sayfasına dönüşüyordu. Artık kafamıza takılan basit bir konuyu araştıracağız diye hepsi farklı sonuçlar veren arama motorlarını tek tek gezmeye gerek yoktu. Ne aradığımızı çok iyi bilen (!) "Hazreti Google", portallere ölümcül darbeyi indiriyordu.
Ama asıl kıyamet henüz kopmamıştı! 2006'da Youtube, 2007'de Facebook'un hayatımıza girmesiyle bir başka devrim başlıyor, "sosyal medya"nın büyüsü, milyonları avcunun içine alıyordu. Akabinde akıllı telefon kullanmak neredeyse bir zaruret haline gelirken 2012'de Twitter, 2013'te Instagram patlama yapıyordu. Artık en popüler 11 site listesinde tam dört sosyal medya devi vardı. Onlara eşlik eden Rusya'nın Yandex ve Çin'in Baidu arama motorları, Asya'nın "pratik bilgi" ihtiyacını karşılıyordu. İhtiyaç demişken... Güncel listede iki de porno sitesine rastlıyorduk!
"Data Is Beautiful"un bir çırpıda özetlediği 23 yıllık internet seyrimiz bu şekildeydi. Peki sahiden ne değişmişti? Eskiden sevdiklerimize doğum günlerinde özene bezene sanal tebrik kartı seçip e-mail ile gönderiyor, bazen günlerce cevap bekliyorduk. Şimdi "emoji"siz kısa mesajları bile net anlayamadığımız, Whatsapp'ta önümüze gelene kalpli gülücükler gönderdiğimiz günlerdeyiz. Birkaç dakika içinde "mavi tik" çıkmazsa işkilleniyoruz.
Eskiden "chat odaları"nda fotoğrafını bile görmediğimiz insanlara güvenip onları tanımak için aylarımızı ayırırken, şimdi sevgililerimizden bile şüpheleniyor, onların Instagram'da ne "çevirdiğini" derhal öğrenmek istiyoruz. Bu merak uğruna gerekirse bin yıllık eşimizin Facebook'unu karıştırmaktan çekinmiyoruz.
Ve bir bilgiyi birkaç kaynaktan teyit etmektense Twitter'da her gördüğümüz "tevatür"e inanıyor, sağlığımızla ilgili ne idüğü belirsiz "blog"lara bile sırf "Google'da çıktı" (!) diye itibar ediyoruz.
Ne mutlu ki artık porno filmleri "torrent" kullanarak indirmek için "dial up" modemle saatlerce beklemek gerekmiyor, 4G teknolojisi HD çözünürlükle "imdadımıza" yetişiyor!
Görünen o ki "bilgi denizi"ne açılan kapıdan giren insanlık, kendini hız ve haz tutkusu ile sanal bir yalnızlığın steplerinde, iflah olmaz bir şehvet tüketiminin çöllerinde buluyor.
NOT: Bu verileri video halinde sunan "Data Is Beautiful"un Youtube sayfası için buraya tıklayabilirsiniz. Sayfada ayrıca yıllar içinde müzik ve mesajlaşma gibi eğilimlerimizin nasıl değiştiğine dair ilginç videolar var.