Hafta sonu ABD borç limitlerinin artırılması için ortak bir çözüm planında uzlaşılamamasıyla yeni haftaya satış eğiliminin ön plana çıktığı bir başlangıç yapıldı. Borç limitlerinin 2 Ağustos’a kadar yükseltilmesi için Demokrat ve cumhuriyetçilerin bu hafta ortak bir planda görüşmeye başlaması zorunluluğu, AB borç planının getirdiği rahatlığa ara verilmesine neden oldu. ABD’de Demokrat ve cumhuriyetçilerin borç limitlerinin yükseltilmesi için hala ortak bir plan üzerinde uzlaşamamasın yarattığı tedirginlik devam ediyor. Demokratlar 2 Ağustos’a kadar tek aşamalı bir paket üzerinde uzlaşılması yönündeki ısrarını sürdürürken; cumhuriyetçilerin borç limitlerinin iki aşamada yükseltilmesini içeren ve vergi artışını gerektirmeyen seçeneği ön plana çıkardığı gözleniyor. İspanya dün 3 ve 6 aylık ihaleleriyle 2-3 milyar Euro’luk borçlanma gerçekleştirdi. AB ortak borç planının ortaya çıkmasının ardından, her ne kadar uygulama ve piyasa algılamasına yönelik riskler devam etse de, kısa vadede sorunlu ülkelerin borçlanmalarına yönelik endişelerin azalması beklenebilir. ABD’de borç tavanı görüşmelerinin bir sonuca varamaması ve Yunanistan’ın diğer bir kredi notu indirimi piyasalara işlem gören altını yukarı çekse de, dün yükseliş hız kesti. COMEX Borsası’nda işlem gören Ağustos vadeli altın kontratı Cuma gününe göre 10.70 $’lık değer artışıyla 1,612.20 $/ons’tan kapanırken 1,624.30 $/ons ile rekor seviyeyi gördü. ABD’nin borç limiti görüşmelerinin uzaması ve Avrupa’nın kamu borcu krizi hakkındaki endişeler altının son günlerde rekor kırmasına desteklemiş durumda. Metalin bu yılki değer artışı %13 oldu. ABD’deki bütçe görüşmeleri piyasanın ilgi odağındayken, Yunanistan’ın son not indirimi de güvenli varlıklar arayan yatırımcıların altına yönelimi destekliyor. İç piyasada gerginlik Küresel piyasalarda ABD borç krizinin çözümüne ilişkin bekleyişle belirgin bir trend çizilemezken, iç piyasada faiz ve kur politikalarının yarattığı sert dalgalanmalar yaşanıyor. Artan volatilite ve yoğun satışların ardından Merkez Bankası’nın döviz alım ihalelerine ara vermesi ve döviz zorunlu karşılık oranlarını düşürmesiyle ciddi bir toparlanma kaydetmiş durumda. Merkez Bankası, döviz piyasasında artan volatilite karşısında döviz alım ihalelerine ara verdiğini de açıklaması zaten bekleniyordu. Ayrıca, bir yıl ve daha uzun vadeli döviz mevduatlarına uygulanan zorunlu karşılık oranını da % 11’den % 10’a indirildi. Üç yıla kadar olan mevduatlarda 1,5 puanlık, üç yıldan uzun olanlarda ise 2 puanlık bir indirime gitti. Böylece, sisteme 590 milyon dolarlık bir likidite sağlanmış olacak. Açıklanan iki kararda döviz piyasasında rahatlaması açısından önemli. Ancak, Merkez Bankası özellikle ihalelere ara verme döneminin, AB borç krizi zirvesi sonrası dönemde alınan kararların uygulanması ve piyasalara yansımasının izlenmesine yönelik olduğunu; ve gerektiğinde tekrar başlanabileceğini vurgulayarak, TL’de aşırı ve hızlı bir değerlenmeyi istemediğini açık bir şekilde tekrar göstermiş oldu. Yani, borç planının başarıyla uygulanmaya başlanması ve piyasalarda olumlu algılamasının ağır basması; sonuçta da bunun gelişmiş ülkelerle birlikte Türkiye’ye de tekrar sermaye girişini hızlandırması halinde, Merkez Bankası tekrar döviz alım ihalelerini başlatabilecek. Ekonomik aktivitede yavaşlama belirginleşiyor. İmalat sanayinde kapasite kullanımındaki yavaşlama Temmuz verilerinde belirginleşti. Hem düzeltilmemiş hem düzeltilmemiş verilerde aylık bazda 1 puanın üzerinde bir gerileme söz konusu. İktisadi yönelim anketinin üretim, yatırım ve siparişlerine ilişkin projeksiyonlarında da yavaşlama eğiliminin belirginleştiği gözleniyor. Ancak, bu sonuçların piyasa dinamikleri üzerinde kalıcı bir olumluluk yaratması için, krediler ve dış açıkta arzu edilen boyutta yavaşlamanın gözlenmesi gerekiyor. Bu gerçekleşene kadar da, iç piyasaların kırılgan görünümü devam edecektir.