Avrupa Merkez Bankası, dünkü toplantısında politika duruşunda beklenen değişikliğin sinyallerini verdi. Avrupa Merkez Bankası, merkez bankaları arasında enflasyon riskleri konusunda hassasiyeti nedeniyle daha “şahin” duruşu sahip. Banka, büyüme ve enflasyon risklerini açık bir şekilde karşılaştırarak, büyümede aşağı yönlü risklerin arttığını; enflasyonda ise önceki toplantıda olduğu gibi daha dengeli bir görünümün hakim olduğunu açıkladı. Bunun anlamı, iki risk arasında, büyüme riskleri öncelikli. Bu yılın büyüme projeksiyonlarının % 1,5-2,3 bandından % 1,4-1,8’e; 2012 tahmini ise % 0,6-2,8’den % 0,4-2,2’ye indirildiğini görüyoruz. Enflasyonla ilgili olarak ise, önümüzdeki birkaç ay % 2’nin üzerinde, gelecek yıl ise bu seviyenin altına inebileceği düşünülüyor. Ayrıca, enflasyon riskleriyle ilgili olarak, önceki toplantılarda kullanılan “yakından izleme” ifadesinin fiyat hareketleri için kullanıldığını görüyoruz. Enflasyon riskleri konusunda biraz daha rahat durum, Banka’nın büyümeyi destekleme anlamında önümüzdeki aylarda faizleri daha etkin kullanmasına imkan verebilecek. Banka, faiz kararı için diğer merkez bankalarının davranışlarını yakından takip edecek. Büyüme risklerinin artması durumunda, faiz indiriminin gündeme gelebileceği beklentimizi koruyoruz. Sonuç olarak, Fed ve Avrupa merkez bankası politika faiz oranları arasındaki farkın daralabileceği beklentisi, Euro-dolar paritesinde aşağı yönlü baskıların daha fazla hissedilmesine neden olacaktır. Diğer taraftan, ABD’nin yeni istihdam planı ve Fed’den beklenen ilave parasal genişleme kararları, borç krizi çözümünde gelebilecek adımlar, Avrupa merkez bankasının sorunlu ülkelere likidite desteği gibi gelişmeler paritedeki gevşeme hareketinin dalgalı bir şekilde gerçekleşmesine neden olabilir. Ana eğilim aşağı yönde olacaktır. Diğer taraftan, Euro bölgesi hükümetlerinin bankaların sermayelerini artırmayı planlamadığı ve Euro tahvilin çözüm önerisi olarak görülmemesi gerektiği yönündeki açıklamalar fazla etkili olmadı gözüküyor. Avrupa kurtarma fonundan da Yunanistan’a yönelik olarak, AB-IMF programının işe yaramadığı ve ülkenin planlandığı gibi piyasalara dönemeyebileceği yönünde uyarılar gelmiş durumda. Yunanistan’da borç takası, kurtarma fonunun AB parlamentosunda onaylanmasından sonra yapılabilecek. Ayrıca, kredi dilimini alabilmesi için bütün koşulları yerine getirmesi gerekiyor. Gelişmeleri izleyip göreceğiz.