Cari açık geçen yıl, hem aylık hem de 12 aylık rakamlarda rekor düzeye ulaştı.
Geçen Aralık’ta 7,5 milyar dolar, 2010 yılında ise 48,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece, milli gelirin yaklaşık % 6,6’sı büyüklüğünde bir cari açık rekoru kırılmış oldu.
Cari açığın endişe oluşturduğu 2008 yılında 42 milyar dolar ile milli gelirin % 5,7’si büyüklüğünde bir açık verilmişti. Ancak, global krizin etkilerinin gözlenmesi öncesinde 12 aylık açık tutarının Ağustos 2008’de 49,2 milyar dolar ile yakın seviyelere ulaştığını da unutmamak gerekiyor.
Cari açıktaki artış kadar, finansmanının kısa vadeli ağırlıklı olması endişe kaynağı. 2010 yılında, hisse senetleri piyasasından 3,5 milyar dolar; yurtiçi bono piyasasından ise 10,7 milyar dolarlık net giriş söz konusu.
Kriz dönemi boyunca net olarak “çıkış”a işaret eden ve ithalat finansmanı için kullanılan kısa vadeli ticari krediler son üç aydır artan oranda net “giriş”e işaret ediyor.
Merkez Bankası’nın zorunlu karşılık oranlarını yükseltmesindeki ana hedeflerinden biri de, bu kredilerdeki artışı kontrol altına alarak cari açığı dizginlemek. Son artışların etkisi, Ocak-Şubat cari denge rakamlarında görülmeye başlanacak. Tatmin edici bir yavaşlama gözlenmemesi durumunda, Şubat ayında beklediğimiz aradan sonra zorunlu karşılık oranlarında artış süreci devam edebilir.
Geçen yılın diğer önemli bir finansman kalemi, bankaların sendikasyon kredileri. 12,4 milyar dolarlık net giriş gerçekleşmiş.
Diğer taraftan, sağlıklı finansman açısından önemli bir finansman kalemi olan reel sektörün uzun vadeli kredilerinin hala zayıf kaldığı gözleniyor. Aralık ayındaki 1,1 milyar dolarlık net çıkıştan sonra, tüm yıl çıkışı 7,5 milyara ulaşmış. Global krizin kalıcı güven ortamı açısından hala bir tehdit olarak görüldüğü anlaşılıyor.
Bu arada, kaynağı bilinmeyen döviz hareketleri, Aralık ayında “çıkış”a dönmüş. Ama hala tüm yıl için 4,3 milyar dolarlık bir katkı söz konusu.
2010 cari denge tablosunda olumlu bir gelişme olarak söyleyebileceğimiz, kriz döneminde bile Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımların 8,9 milyar dolar ile belli bir düzeye ulaşabilmiş olması.
Aralık ayında 1,9 milyar dolarlık bir giriş dikkat çekiyor.
Küresel krizden çıkış sinyallerinin güçlenmesi halinde, 2011 yılında daha iyi bir tablo ile bitireceğimizi söyleyebiliriz.