2010’un son haftası hafif kar satışıyla kapansa da, 2011’e ilişkin korunan iyimserlik halen...
2010’un son haftası hafif kar satışıyla kapansa da, 2011’e ilişkin korunan iyimserlik halen devam etmekte piyasalarda. Ham petrol fiyatları 89 dolar civarına bir geri çekilme yaşadıktan sonra tekrar 91 doların üzerine çıkmış durumda. Bu gidip gelmeler bir süre daha böyle sürecektir. Kıymetli madenlerde 2011 yılında da yükseliş beklentisi sürmekte . Altın, 2010 yılında % 29 artış göstermiş durumda. 2010’un İlk beş ayında peş peşe değer kazanmıştı zaten.
Dün Avrupa piyasalarında zayıflayan dolar ve global ekonomik belirsizlik altının yine değer kazanmasına yol açtı. Dolar 2010 yılında yen karşısında %12 civarında değer kaybetti. İsviçre Frankı karşısında ise % 9’u buluyor değer kaybı. Altın fiyatlarındaki bu yükseliş 2011 yılında da sürecek gözüküyor. Bunda, enflasyon baskılar -özellikle Çin-, yeterli likidite ve doların değerine dair endişeler, önemli rol oynuyor. Özellikle doların düşüşünün sürmesi, ABD ekonomisinin iş yaratamaması ve Avrupa’da borç krizinin yayılması, altında 1,500 $/ons’u kırma beklentisine sokmuş durumda. Altının yükseliş trendini sürdürebilmesi için yatırım amaçlı yeterli talep de bulunmakta piyasada. Geçen sene 440 dolara aldığınız paladyum bu sene 800 dolar oldu. 2010 yılında büyüleyici bir artış kaydeden paladyum, % 95’lik bir artış göstermiş durumda. Uzmanların yorumları bu artışın devam edeceği yönünde.
19 emtiadan oluşan Reuters Jefferies CRB emtia endeksi de 2010 yılında % 15 artış kaydetmiş durumda. Bu endeks piyasalarda epey itibar görmekte.
Çin’de yavaşlama sinyalleri devam ediyor. Hafta sonu açıklanan Aralık satın alma yöneticileri endeksi önceki aya göre gerileme yansıtırken; girdi maliyetleri artış hızında da yavaşlama kaydedildi. Bu yöndeki verilerin devam etmesi halinde, Çin’den gelebilecek parasal sıkılaşma adımlarına ilişkin endişelerin azaldığı gözlenecektir. Yeni yılın ilk haftasında yoğun bir veri takvimi bulunuyor. Yeni akımların ve alınan önlemlerin test edileceği bir yıl olarak tanımladığımız 2011 yılının ilk haftasında reel ekonomiden önemli sinyaller alınacak. Haftalık veri gündeminde yer alan Aralık tarım dışı istihdam, ISM, oto satışları; Kasım inşaat harcamaları, fabrika siparişleri ve tüketici kredilerine ait sonuçların son çeyrekteki olumlu görünümü desteklenmesi halinde yeni portföy oluşumlarının iyimser tarafta şekillenme çabasının ağırlık kazandığını görebiliriz. Son çeyreğe ait olumlu makro tablo aynı zamanda, Ocak ortası gibi açıklanmaya başlanacak şirket bilançolarına ilişkin olarak da iyimser beklentilerin ön plana çıkmasını sağlayabilir. Ayrıca yine bu hafta açıklanacak Fed’in 14 Aralık faiz toplantısına ait tutanak notlarında, ek likidite imkanının devrede olduğunun yinelenmesi rahatlatıcı olabilir. Öte yandan, 2011’in önemli risk unsurlarından biri olan Çin’in parasal sıkılaşma politikası ile ilgili olarak, Çin Başbakan Yardımcısı’nın 4-12 Ocak tarihleri arasında İspanya, Almanya ve İngiltere'ye yapacağı ziyaretler; Dışişleri Bakanı’nın ise 3-7 Ocak tarihlerinde, daha sonra Devlet Başkanı tarafından yapılacak Washington ziyaretine hazırlık mahiyetindeki görüşmeleri sırasındaki açıklamaları piyasalar için oldukça önemli.