Türkiye'nin İsrail'e 2008 yılındaki ihracatı 2007 yılına kıyasla %13 yükselerek 1.83 Milyar USD'a varmışken 2009 yılında dünya krizinden olumsuz etkilenerek %24 düşmüştür (1.4 Milyar USD). Buna rağmen ihracat 2010 yılında güçle ayılarak 2009 yılına kıyasla %30 yükseliş göstermiş ve 2008 yılı verilerini tekrar yakalamıştır (1.81 Milyar USD). Türkiye'nin İsrail'e ihracatındaki büyükten küçüğe bölüm sıralamasında göze batan husus sıralamanın yıllar boyunca aynı kalmasının ötesinde, her yıl içinde fasılların oran bazında da eş değerde kalmasıdır. Türkiye'nin İsrai'le ihracatının %50'sinden fazlasını aşağıdaki 3 bölüm oluşturmaktadır: Adi metaller ve adi metallerden eşya (2010 - %22) : 392 Milyon USD
Nakil vasıtaları (2010 - %17) : 303 Milyon USD
Makinalar ve mekanik cihazlar (2010- %15) : 274 Milyon USD. Adi metaller: %67'si bina ve yapı yapımı kullanım hedefli demir çelik ürünlerdir. Geriye kalan %23'ün büyük bir kısmını demir ve çelikten veya bakırdan eşya ihracatı oluşturmaktadır. İsrail'in "demir çelik" ithalatının %22'si Türkiye'den yapılmaktadır. Türkiye'den İsrail'e ihraç edilen nakil vasıtalarının hemen hemen tümünü motorlu kara taşıtları ve bu bölümün %73'ünü de insan taşıyan binek araçlar oluşturmaktadır (Fiat, Hyundai, Toyota, Honda, Renault, ayrıca BMC otobüsleri). İsrail'in 2010 yılında Türkiye'den nakil vasıtalarında yaptığı ithalat geçmişteki yıllara kıyasla (geçen 3 yıl boyunca tüm ithalatın %13'ü iken) artış göstererek Türkiye'den yapılan toplam ithalatın %17'si oranını yakalamıştır. İsrail'in ithal ettiği tüm motorlu kara taşıtlarının içinde Türkiye'nin payı %7'dir. Makineler ve mekanik cihazlar: (2010 yılında 274 M USD): Türk ürünleri (özellikle beyaz eşya - Beko / Arçelik / Bloomberg, klima, kablolar) pazarda yaygınca kullanılmaktadır. Bu ürünlerin (84 ve 85. fasıllar) ağırlığı İsrail'in aynı alandaki tüm ithalatının %2'sini oluşturmaktadır. Dokumaya elverişli maddeler ve bunlardan mamul eşya (2010 yılında 179 M USD): Bu bölüm Türkiye'nin İsrail'e ihracatındaki 4. sırayı ve ihracatının %10'unu oluşturmaktadır. İsrail'in bu bölümdeki tüm ithalatının yaklaşık %9 ağırlığındadır. Bu alandaki tüm ithalatın yaklaşık %50'sinin Çin'den yapıldığı anlaşılmaktadır. Taş Alçı Çimento Amyant Mika ve benzeri maddelerden eşya (2010 yılında 125 M USD): Bu bölümü oluşturan ürünler : mermer ve tabii taşlar (29 M USD, Türkiye en fazla mermer ithalatı yapılan ülke –neredeyse tek- konumunda), yer ve duvar karoları (54 M USD, bu ithalat ürününde de Türkiye'den yapılan ithalat İspanya, İtalya ve Çin'den daha fazladır) ve cam ürünleridir. Bu bölümde Türkiye'den yapılan ithalat İsrail'in yine bu bölüm ürünlerindeki tüm ithalatının %18'idir.Plastikler ve mamulleri, kauçuklar ve mamulleri (2010 yılında 122 M USD) : Bu bölümün %80'i plastikler ve mamulleridir (polimerler, tek kerelik yemek takımları, her türlü plastik ambalaj malzemesi, banyo takımları,..). Kauçuk ve kauçuk mamullerini ise çoklukla araç lastikleri ve makine konveyörleri oluşturmaktadır. Türkiyeden yapılan ithalat İsrail'in bu bölüm ürünlerindeki tüm ithalatının %5'ini oluşturmaktadır. Mineral maddeler (2010 yılında 81 M USD) : Bu bölümdeki ithalatın en büyük kısmını 25. fasıl kapsamındaki beyaz çimento oluşturmaktadır (2010 yılında yaklaşık 50 M USD). Türkiyeden ithal edlmekte olan bu ürün İsrail'deki beyaz çimento ithalatının yaklaşık tamamını kapsamaktadır. Kimya sanayii ve buna bağlı sanayi ürünleri (2010 yılında 71 M USD) : 28 ile 38 arasındaki 10 değişik fasıl kapsamında Türkiye'den 2010 yılında ithal edilen ürünlerin ithalat değeri yanlızca 71 M USD olmuştur. İsrail bu fasıllar kapsamındaki binlerce ürünü yaklaşık 5.5 milyar USD karşılığında bütün dünya ülkelerinden ithal ederken Türkiye'den yapılan ihracatın bu denli az oluşu (temizlik malzemeleri vs) dikkat çekicidir. Gıda sanayii mütahzarları, meşrubat, alkollü içkiler, tütün (2010 yılı 64 M USD) : 16. ile 24. arasında bulunan 9 bölüm kapsamındaki gıda sanayii ürünlerinde Türkiyenin İsrail'e ihracatı yanlızca 64 Milyon USD'dir. İsrail'in bu alandaki ithalatının bütün dünya ülkelerinden 1.8 Milyar USD (2010) olması karşısında Türkiyede yapılan ithalat hacmının sadece %4 oranında oluşu kimya sanayii ürünlerinde vurguladığımıza benzer şekilde dikkat çekicidir. Odun ve diğer lifli selülozik maddelerin hamurları, kağıt ve mamulleri (2010 yıln 52 M USD) : Bu bölüm kapsamında Türkiye'den ithal edilen esas fasıl kağıt ve karton ürünleridir. Türkiyeden yapılan ithalat bu fasıldaki tüm ithalatın %7'sini oluşturmaktadır.Bitkisel ürünler (2010 yılı 33 M USD) : Bu bölümümdeki ithalatın %70'ini 8. fasıl olan "yenilen meyvalar ve sert kabuklu meyvalar" (özellikle kuru yemişler ve kuru meyvalar) oluşturmaktadır.Türkiyenin payı kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm, bazı fındık çeşitlerinde kayda değer şekilde büyüktür. Bunun yanısıra şamfıstık ürününe konulan yüksek gümrük vergisi (%23) bu ürünün Türkiye yerine Amerika'dan ithaline neden olmuştur. Türkiye'den yapılmakta olan kestane ithalatı ise, lezzetine rağmen, ürün pahalılığı nedeniyle tamamen Çin'e kaymıştır. Türkiye'din bu bölüm (8. bölüm) ürünlerindeki İsrail'e ihracatı, İsrail'in aynı bölümdeki tüm ithalatının %14'ü oranındadır.Muhtelif mamul eşya (2010 yılı 27 M USD) : Bu bölümün %90 oranından fazlası (25 M USD) 94. fasıldan oluşmuştur (mobilyalar, yatak takımları, aydınlatma cihazları, ...). Türkiye'nin İsrail'e bu fasıldaki ihracatı, İsrail'in aynı fasıldaki ithalatının sadece %4'üdür. Özet ve Öneriler İsrail'in Türkiye'den ithalatının yarısından fazlasının 3 bölümden oluşması bir hassasiyet oluşturmaktadır. Bu durumun olumlu ve olumsuz tarafları olduğunu düşünebiliriz: Bir yandan İsrail'deki ithalatçıların bu ürünleri yıllar boyunca istikrarlı bir şekilde ithal ediyor olmaları bu ürünlerin İsrail pazarında sağlam bir yer etmiş olduğuna işaret ediyorken, öte yandan tüm ithalatın yarısından fazlasının bu kadar az kalem bölüme bağlı olması bu ürünlerle ilgili her hangi değişikliğin (örneğin daha ucuz bir kaynak bulunması) ithalat hacmini kolaylıkla etkileyebileceğinin işaretidir. Taş, Alçı, Çimento... (13. bölüm) ürünlerinde (pazarın %18'i) ve Mineral maddeler kapsamındaki Beyaz Çimento" ithalatında (pazarın nredeyse tamamı) Türkiye'den ithalatın tatmin edici olduğu düşünülürse, tekstil (11. bölüm) ve plastik ürünler (7. bölüm) alanındaki ihracata güç vermenin doğru olacağını düşünebiliriz. İsrail'e ihracatlarınının bugün için potansiyellerinin göze batan şekilde altında olduğu düşünülen bölüm ürünleri Kimya sanayii ve buna bağlı sanayi ürünleri: Türkiye'den ithal edilen kimya ürünlerinin pazarın sadece %1'ini tutması (toplam ithalat 5.5 Milyar USD) ve sadece bazı temizlik ürünlerine odaklanması bu alandaki ithalatın çok daha fazla olabileceğini göstermektedir.Gıda Sanayii : Türkiye'deki gıda sanayiinin çok gelişmiş olması ötesinde, Türkiye'de üretilen gıda maddelerinin İsrail damağına uygunluğu bilinmektedir. Buna rağmen Türkiye'den yapılan gıda ihracatı İsrail'in yaptığı toplam gıda ithalatının sadece %4 oranında kalmıştır. Bunun nedenini İsrail'de çoklukla aranan ve "Halal" onayına benzeyen "Kosher" onayına bağlamak doğru olmayacaktır. Bu onayın alınmasının zor olmamasının dışında, dünyanın her tarafından ithal edilen gıda ürünlerinde de aynı onayın alınıyor olduğunu hatırlamak gerekir. Mobilyalar, yatak takımları, aydınlatma cihazları: İthalatın 625 Milyon Dolar olduğu durumda Türkiye'den yapılan ithalatın yanlızca 25 Milyon Dolar olması (%4) göze batmaktadır. Ülke yakınlığına rağmen İsrail'deki mobilya ithalatının çok büyük çoğunluğunun Türkiye dışındaki ülkelerden yapılmakta olduğu bu ithalatın potansiyelinin henüz yakalanmadığı sonucunu göstermektedir. (*) Veriler: Moshe Mitrani, Turkish Com. Couns. Office1, Tel Aviv,İsrail