Doktor Sibel Siber Kıbrıs’ın en saygın ve sevilen politikacılarından biridir.
2009-2018 yıllarında milletvekilliği yaptı, meclis başkanı seçildi ve KKTC’nin ilk kadın başbakanı oldu.
Şimdi ise Kıbrıs konusunda uzun zamandan beri yazılan en önemli kitaplardan birinin yazarı oldu.
Siber kitapta basit ama az anlaşılan bir gerçeğin altını çiziyor.
Bu gerçek, Rumların adanın yönetimini Türklerle paylaşmak istememesidir.
Ve Türklerin, belki Rumların fikrini değiştiririz de ortak bir federasyona razı ederiz umuduyla elli bir yıldır boş yere uğraşmasıdır.
Rumların bu konumu asla değişmeyecek.
1968’de Beyrut’ta başlayan toplumlararası görüşmelerin yerinde saymasının en önemli nedeni budur.
Geçtiğimiz yarım yüzyıl içerisinde yedi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri arabuluculuk yaptı. Türkiye’de 27 Başbakan ve sekiz cumhurbaşkanı konuya kafa yordu. Türk tarafında dört, Rum tarafında sekiz toplum lideri vakitlerinin büyük bir bölümünü buraya harcadı.
Ama ne Rumların politikası değişti, ne de Türklerin abes bir gayretle bu politikayı değiştirme çabası.
“Gelinen aşamada, gerçeklerle yüzleşmekten korkmadan, tabulara kendimizi hapsetmeden, statükonun esiri olmadan, sloganlara sığınmadan, yeni fikirler tartışabilmeliyiz” diye yazıyor Siber.
“Şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanıdır. Düğümü açacak yeni bir formül için çalışmak, düğümü çözmekte başarısız olmuş eski formülde inat etmekten daha umut vericidir.”
Ve eski formülde ısrar eden birisi olarak nazikçe Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı işaret ediyor.
Akıncı’nın federasyon dışında bir çözüm formülüne asla sıcak bakmadığını ve gevşek federasyon ya da diğer çözüm modelleri ile masaya gitmektense istifa etmeyi yeğlediğini hatırlatıyor.
“Kıbrıs Türk halkının tek seçeneği olduğunu söylemek onu statükoya mahkûm etmektir” diye yazıyor Siber.
“Çünkü Kıbrıs Türk halkının tek seçeneği olduğu söylenen model, yıllarca Rum tarafından masada reddedilmiş olan formüldür.”
Bugüne kadar müzakere masasında birçok konu görüşüldü ve bazı konularda yakınlaşma sağlandı ama üzerinde uzlaşılamayan temel nokta “eşit ortaklık” hatırlatmasını yapıyor.
“Yani çözümün temel harcı atılamamıştır.”
Bu konuda uzlaşmaya varılmadıkça “federal çözüm için umut beslemek fazla hayalperestliktir” diyor. Ve soruyor:
“Yarım asırdır bu konuda değişmeyen (Rum) zihniyetinin değişeceğine dair umut beslemeye devam mı edelim?”
Siber bu soruya hayır diye cevap veriyor ama alternatifin ne olabileceğine dair ayrıntılı bir öneri ortaya koymuyor.
Belki bundan sonraki kitabının konusu bu olur.
Aynı Masada Yarım Asır/ Tutanaklar ve Tanıklar/ Dr. Sibel Siber. Kitap KKTC’deki Deniz Plaza, Işık Kitabevi, Khora gibi kitapçılardan elde edilebilir.