Yaptığı hataları başarı imiş gibi satmak hükümetin en maharetli olduğu işlerden biridir
Yaptığı hataları başarı imiş gibi satmak hükümetin en maharetli olduğu işlerden biridir.
Rus uçağı düşürüldükten sonra yürürlüğe konan algı operasyonu bu maharetin belki de en güzel örneğidir.
Hükümet bu olayı Türk kamuoyuna ve dünyaya şu şekilde açıkladı:
Rus savaş uçakları Suriye’nin kuzeyindeki hava sahamızı defalarca ihlal etti. Her defasında Rus hükümeti uyarıldı. İhlaller devam edince bir uçak düşürüldü. Hava sahasını korumak ve bu amaçla silah kullanmak TC’nin en doğal hakkıdır.
Bu açıklama hem doğru, hem yanlıştır.
Doğrudur, çünkü ihlal bir ülkeye hava sahasını koruma hakkı verir. İhlali yapan bir uçağı düşürmek bu hakkın bir parçasıdır.
Yanlıştır, çünkü bu tür ihlaller çok olur. Birçok uçak birçok ülkenin hava sahasını ihlal eder ama bunların hiçbiri düşürülmez. Çünkü savaş hâli yoktur.
Bunun klasik örneği Türk uçaklarının Yunan, Yunan uçaklarının Türk hava sahasını sürekli ihlal etmeleridir.
Türkiye, ihlale aşırı bir tepki vererek Rus uçağını düşürmekte haklı mıydı?
Bu soru yanlıştır.
Doğru soru şudur.
Rus uçağını düşürmek akıl işi miydi?
Hayır değildi. Akıl işi olması için Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etmesi gerekirdi. Oysa bu olaydan Türkiye’nin hanesine yazdığı her şey zarardır.
- Rusya Türkiye’nin dostu ve en büyük ticaret ortaklarından biriydi. Putin olaydan sonra birkaç alan hariç Türkiye ile alışverişi durdurdu. Turizm, müteahhitlik, tarım, ihracat konusunda Rusya ile iş yapan binlerce şirket, bundan hayatını kazanan on binlerce kişi zarara uğradı. Milyar dolarlarla ölçülen bu zarar uzun yıllar devam edecek.
- Türkiye gaz ihtiyacının yüzde 55’ini Rusya’dan temin ediyor. İlişkilerin soğuması kısa vadede başka kaynaklardan karşılanması zor olan bu tedariki tehlikeye soktu. Nitekim Gazprom, birkaç gün önce Türk özel sektörüne sattığı gazı yüzde on oranında azalttı. Rus gazının yaklaşık üçte biri özel sektör firmaları tarafından ithal ediliyor.
- İki ülke arasında yapılması planlanan ve Türkiye’nin gaz güvenliği için önemli olan denizaltı boru hattı buzdolabına kaldırıldı.
- Türkiye Suriye’deki olayları askeri olarak etkileme yeteneğini kaybetti. Suriye hava sahası Türk uçaklarına kapandı. Rusya ile karşı karşıya geleceği için Türk askerinin Suriye topraklarına ayak basması imkânsızlaştı.
- Rus uçağının düşürülmesindeki esas amaç şuydu: Rus Hava Kuvvetleri’ni Kuzey Suriye’de, Türkiye’nin desteklediği Esad karşıtı güçlere karşı yürüttüğü bombardımandan caydırmak. Sonuç bunun tam tersi oldu. Rusya Türkmenlerin yoğunlukla bulunduğu bu bölgeyi yerle bir etti.
- Kürtler konusunda Türkiye’yi darıltmamaya çalışan Rusya, Suriye ve Irak’ta Kürtlerin destekçisi oldu. Bu sınırın güneyinde kesintisiz bir Kürt bölgesi kurulmasını önlenemez hâle getirdi.
- Rusya’nın süper güç olarak Ortadoğu’ya yerleşmesine katkıda bulundu.
- NATO’nun Türkiye ile arasına mesafe koymasına neden oldu.
- Fevri, öngörülmesi mümkün olmayan, ani girişimlerde bulunan, amatör bir oyuncu olduğu izlenimini yaratarak Türkiye’ye uluslararası camiada itibar kaybettirdi.
Rus uçağını düşürmek bahçeye elma çalmaya giren çocuğun ellerini kesmek kadar ölçüsüz bir hareketti.
Uçağın düşürülmesinden dört ay sonra bunları neden yazdığımı merak ediyorsanız söyleyeyim. Gelecekteki çılgınlıklara hazır olun diye. Bunu bir defa yapan bir daha yapar. Suriye bekliyor.