Gece oldu ama saatler geçmiyor.
TV başında, internette umutlu bir ses bekliyoruz. Bir umut, bir kurtuluş. Bir güzel haber. Bir aydınlık yüz kararmış yüzlerinde: Gülen bir çift gözü arıyor gözlemiz.
Haberler geliyor, umutsuz. Kurtarılamayan canlar. 17 dediler önce, sonra 157 ve 163.
Bakan diyor; “sayılar önemli değil”. Neyin önemli olduğunu söylemiyor bakan. Başbakanın geleceğini müjdeliyor.
Acı haberler geliyor, ulaşılamayan ve sayısı bilinmeyen insanlara dair.
Her gün yerin yüzlerce metre altında geleceğini aydınlatan insanlara dair.
Gelen haberler umut değil umutsuzluk getiriyor.
Gece daha çok kararıyor.
Ağlıyoruz...
***
Manisa’nın Soma ilçesindeki özel bir şirkete ait kömür ocağında trafo patlaması nedeniyle çıkan yangın, yerin yüzlerce metre altında sayısını bile bilmediğimiz insanları mahsur bırakıyor.
Saatler geçmesine rağmen, ne kaç kişi olduğu biliniyor yer altında ne de insanların sağlıklarına dair bir haber.
Bu facia belki ilk değil ve belki de son olmayacak.
Ama her facia bize bir öncekinden ders almadığımızı yüzümüze vuruyor.
Bir iki gün içinde şöyle haberler okuyacağımızdan korkuyorum; “750 TL için öldüler” ya da “uyardık dinlemediler”.
“750 TL’lik güvenlik sigortası trafodaki patlamayı önleyecekti” yazacak belki haberin spotunda.
“Son denetimde trafonun şalterlerinin bakımını yapın uyarısında bulunduk, dinlemediler” yazacak belki haberin spotunda.
Belki gene suç çalışanların üzerine yıkılacak.
Belki birkaç ay sonra işletme sahibi tazminat davası bile açabilir çalışanlara, zarara uğradım diye.
Unutmayın burası Türkiye.
***
Hepimiz biliyoruz ki, yer altında çıkarılan değerli maden ocaklarının iş güvenlik riski diğer çalışma alanlarına göre çok daha fazla. En küçük bir gaz sıkışması, en küçük bir dikkatsizlik bir faciaya yol açabilir.
O yüzden buraların denetimi daha sık ve daha özenli yapılmalı. Riskler en aza indirilmeli. Burada kamu daha fazla inisiyatif kullanmalı.
CHP’nin insan hakları konusunda duyarlı ve 30 Mart’ta da Manisa Belediye Başkanı adayı olan Milletvekili Özgür Özel, CNN’de 5N 1K programına; “Soma’da gün geçmiyor ki yaralanma olmasın, iç güvenlik ihlali gelmesin. Bizim Soma’daki madenler hakkında verdiğimiz soru önergelerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in verdiği cevapta, 2005’ten 2012’e kadar, 7-8 kontrol yapıldığını” söyledi. Özel; “onlarca sorun noktası bulunduğu ama bu konuda bir şey yapılmadı” diyor.
Ve Özel ekliyor; “Bizim 23 Ekim tarihinde, 60 vekilin imzasıyla 20 gün önce reddedilen meclis araştırma önergemiz vardı. Her ay üç ayda bir ölümlü ve yaralamalı kazalar oluyor. 10 kez üst üste kaza yaşandıktan sonra en son kapatılmıştı. Onlarca cezaya rağmen bunlar önlenemiyor. Benim hazırladığım meclis komisyonu kurulması önerisinde, Soma’daki kazaların mercek altına alınmasını önerdik. MHP ve BDP’nin desteği aldık. AKP Manisa milletvekili bu konuda çıktı, ‘devlet bu konuda güçlüdür’ dedi. Ve AKP oyları ile bu soruşturma komisyonu önergesi talebimiz 20 gün önce reddedildi. Bu noktaya geleceği dünden belliydi.”
Aslında fazla söze gerek yok.
Cenazeler ve enkazdan çıkarılan madencilerin yüzleri her şey söylüyor bize.
Bize düşen sadece biraz utanmak. Eğer hala insansak.