Yükselen döviz kurunu kontrol altına almak amacıyla mevcut hükümet ve yetkilileri, 21 Aralık 2021'de kur korumalı mevduat (KKM) adıyla bir korunma yöntemi ilan etti. 23 Aralık 2021'de uygulamaya başlanan bu sistem ile yabancı parasını Türk Lirası'na çevirenler bu paralarını TL mevduatına yatırırlarsa banka tarafından verilen mevduat faizinin yanında ayrıca döviz kuru artışından kaynaklı bir gelir daha elde edeceklerdi. Bu sistemde dövizden mahrum kalanlara mahrum kalma karşılığında döviz artış tutarı ilaveten ödenecekti. Yani döviz alma, paranı TL mevduata yatır ve olur da döviz kur artışı mevduat faizinden fazla olursa dövizden mahrum kaldığın için döviz kur artışından dolayı kazanamadığın tutar Devletçe karşılanacak.
Böylece yabancı paraya olan ilgi/talep azalacak ve döviz kuru bu şekilde baskılanarak aşağıya doğru bir seyir gösterecekti.
Bu yöntem müjdelenirken elde edilen bu kazanca ilaveten yeni müjdeler de verildi. Bu müjdelerin başında elde edilen bu kazançtan gelir vergisi stopajı yapılmayacaktı yani vergi ödenmeyecekti. Kurumlar vergisine tabi şirketseniz onun için de daha sonra yeni bir müjde daha verildi ve onlar da son dönem geçici vergi dönemine kadar bu sisteme dahil olurlarsa kurumlar vergisinden istisna edileceklerdi. Hatta geçici vergi beyanının son günü olan 17 Şubat 2022, 25 Şubat'a uzatılarak sistemden yararlanmak isteyenlere ekstra düşünme fırsatı verilmişti.
Son müjde ise iki gön önce verildi; sistemden çıkılıp tekrar döviz alsanız döviz alımından dolayı BSMV yüzde sıfır olacaktı. Çok tatlı değil mi!!!
23 Mart 2022 tarihi itibariyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan açıklama uyarınca kur korumalı mevduata aktarılan toplam tutar 591 milyar TL'dir. Bakanlıkça yapılan açıklama "KKM'de 22 Mart 2022 itibariyle 270 milyar TL'si Hazine destekli KKM ve 321 milyar TL'si TCMB destekli dövizden/altından dönüşümü KKM olmak üzere toplam 591 milyar TL büyüklüğe ulaşmıştır. Böylece 1 milyonun üzerinde hesap sahiplerinin yüzde 97'si gerçek kişiler olurken, 28 bin 934 tüzel kişi de birikimlerini bu ürünlerde değerlendirmeyi tercih etmiştir." şeklindedir.
Vaziyet böyle olmasına rağmen verilerle alakalı net bir bilgiye hâlâ ulaşamıyoruz. Bu veriler düzenli ve resmi makamlarca maalesef yayımlanmıyor. Bazı akademisyenler, yazarlar ve uzmanlar tarafından derlenip tahmini sayılarla sonuçlara ulaşabiliyoruz ancak.
Hatta Sayın Uğur Gürses'in T24'teki köşesinde yer alan bu yazısında da belirttiği gibi resmi veri olarak sadece 4 haftalık 4 adet veri var. Bunun da hiçbir dökümü yok; gerçek kişilerin ne kadar, tüzel kişilerin ne kadar, Merkez Bankası'na getirilip bozdurulan döviz ne kadar, Hazine yükümlülüğü olarak açılan hesaplar ne kadar? Resmi bir kayıt yok.
Sayın İris Cibre, kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşıma göre 24 Aralık 2021'de KKM'ye yatan tutar 28,2 milyar TL ve 24 Aralık'ta dolar kuru 11,6738 TL'dir. Bugün ilk üç aylık ödeme gerçekleşecek ve bugün dolar kuru 14,8373 TL'dir. Yani dolar kur farkı 3TL 163 kuruş ile yüzde 27,09 oranında artış göstermiştir. Bu fark nedeniyle 24 Mart'ta Hazine/TCMB'ye toplam yükü ise 6,4 milyar TL'dir. 24 Aralık'ta Hazineden karşılanacak KKM toplamı 25 Milyar TL ve dolayısıyla vergilerimizden karşılanacak tam sayı ise 5,64 milyar TL'dir. Kalan 760 milyon TL'lik kur farkı ödemesi ise TCMB tarafından para basılarak karşılanacak.
Neyse konumuza yani ışıltılı tatlı şeylere dönelim.
TL'ye dayalı döviz kuru dönüşüm hesaplarında olduğu gibi altın cinsinden hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden TL'ye çevrilerek elde edilen iratlara ilişkin gelir vergisi stopaj oranı yüzde sıfır olarak belirlenmişti. Yani bu şekilde elde edilecek tutar vergiye tabi değil.
Ayrıca 29 Ocak 2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7352 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu'na Geçici 14'üncü madde eklenerek kur korumadan kaynaklı elde edilecek gelirin kurumlar vergisinden istisna edildi. İstisnadan yararlandırmanın temel gerekçesi 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu m.4/3.fk.-I (g) alt bendinde yer alan "Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak," fıkrasıdır. Hatta kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir vergisi mükellefleri de aynı şartlarla bu istisnadan yararlanabilirler.
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun 28 ila 33'üncü maddeleri arasında düzenlenen ve 6 maddeden ibaret olan Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi'nin (BSMV) 33'üncü maddesi vergi oranını göstermektedir. Bu oran, 31.03.2008 tarih ve 2008/13459 sayılı BKK ile ".."e) Kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden sıfır," şeklinde sıfırlanmış idi. Dayanağını Anayasa'nın 73'üncü maddesinden alarak 15 Mayıs 2019 tarihinde yürürlüğe giren 1106 sayılı "Cumhurbaşkanı Kararı" ile bu oran binde 1'e yükseltilmiş ve ardından da 7194 sayılı Yasa ile 07.12.2019 tarihi itibariyle de binde 2'ye yükseltildi. 24 Mayıs 2020 tarihinden geçerli olmak üzere bu defa da 2568 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu oran binde 2'den yüzde 1'e yükseltildi. Daha sonra 30 Eylül 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 3031 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu oran tekrardan binde ikiye düşürüldü ve şu an kambiyo işlemlerinde BSMV oranı binde iki olarak uygulanmaktadır.
Ancak 23 Mart 2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5349 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kur korumalı mevduat hesabı dolunca ve sahibi tekrar döviz alırsa bu alımda BSMV oranı yüzde sıfır olarak uygulanacak. KKM'den kaynaklı yapılacak ilk ödemeden hemen önce bu şekilde bir düzenleme yapıldı.
Bu düzenlemeye göre 14.01.1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 4'üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (I) numaralı bendinin (g) alt bendi hükmüne istinaden Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında açılan Türk lirası hesapların vade sonu hesap bakiyesi kullanılmak suretiyle hesap sahiplerine ilgili banka tarafından yapılan kambiyo satışları üzerinden yüzde sıfır olarak uygulanacaktır.
Bu uygulamaya göre KKM kapsamında açılan Türk Lirası hesapların vade sonu hesap bakiyesi kullanılmak suretiyle hesap sahiplerine ilgili banka tarafından yapılan kambiyo satışları üzerinden BSMV oranı yüzde sıfır olarak uygulanacak.
Böylesi bir düzenlemenin neden yapıldığı ile alakalı sosyal medyada çokça yorum yapıldı. Ben yorum yapmadan önce Sayın Hazine ve Maliye Bakanı'ndan bir açıklama bekleyeceğim.
Anayasa'nın 73'üncü maddesinin ilk fıkrası "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür." şeklindedir.
Konumuz açısından bu fıkranın anlamı ödediğimiz vergiler sadece kamu giderleri için harcanabilir olmasıdır. Ödediğimiz vergiler sadece kamu giderleri için harcanabilir, şayet devletin bir harcaması kamu gideri değil ise ödediğimiz vergiler de bu harcama için kullanılamaz. Kullanılırsa bu alenen Anayasal bir ihlal olur. Bu konuyu tekrara düşmemek için yeniden yazmıyorum. Konuyu detaylıca bu yazıda yazmıştım.