Bir yanda depremin yıktığı hayatlar. En basit ihtiyaçlarını gidermekte zorlanan milyonlar. Seslerini daha az duyuyoruz ne yazık ki. Gündem muhalefetin aday belirleme sürecinde ortaya çıkan tartışmaya kaydı. Ne yazık, ne ayıp, ne felaket…
Öte yanda bir maçta, Bursaspor-Amedspor maçında 1990’ların faili meçhullerini hatırlatan beyaz toroslu, yeşilli pankartlar açıldı. Tesadüf olabilir mi? Bu ırkçılığın bu kadar aymaz bir şekilde hem de en derinden pankartlarla gözümüze sokulması normal mi? Seçimlere 70 gün kala ortaya çıkan atmosfer boğucu. Toplum olarak, gazeteciler olarak gerçek konulara yoğunlaşmak haber yapmak, sormak-sorgulamak öncelikli olmalı.
Bugün Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayını açıklamak için bir araya geliyor. Yazıyı yazmak için bilgisayarın başına oturana kadar (22.45) aralarında İyi Partili yöneticilerin de olduğu isimlerle bir dönüş ihtimali olup olamayacağını konuşuyordum. Umut çok değil ama çaba var idi. İşin ilginci telefonda doğrudan ya da mesaj ile konuştuğum İyi Partililer ekranda konuşanlardan daha sakin-sağ duyuluydu.
Ekranlara çıkan İyi Partili yöneticiler daha üst perdeden "Önerdiğimiz isimler ya da anket olmazsa olmaz olursa döneriz" derken diğer parti temsilcileri "Cuma günü bizlere kullanılan sert-mesnetsiz ifadeler dahil yanıt vermeyeceğiz, umarım masaya döner" dilini tutturmuşlardı. Üstelik Habertürk’te konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen 2 mart buluşmasında partisinin Genel Başkanı Ali Babacan’ın "Masadan bir lider olursa tercih ederiz ama mutabakatla yürütülen süreçlerde katı olamamak önemli" dediğini, isim telaffuz etmediğini açıkladı. Yani Cuma günü Akşener’in söylediği "Masa notere dönüştü, dayatma yapıldı" çıkışı da yanıltıcıydı. Yine Ekmen, cumartesi buluşan beş parti liderinin, Akşener olmadan hem fotoğraf verirken servis edilmese daha iyi dediğini hem ortak metinde diğer seferlerden farklı bir açıklama ile Akşener varken olanın dışında bir şekil tutturulduğunu vurguladı. CHP tüm yöneticilerine ‘aleyhte konuşmayın’ talimatı verirken, masadaki diğer partiler birlikteliği savunurken en azından televizyonlardaki İyi Parti yöneticileri itham edici sert bir tutum sergilediler.
Olağanüstü bir gelişme olmaz ve Akşener masaya döndürülmez ise bugün beş lider Cumhurbaşkanı adayı ve yardımcılarını açıklayacak. O aday çok büyük ihtimal Kemal Kılıçdaroğlu. Aday kadar geçiş sürecinin yol haritası da önemli. Bu yol haritasında İyi Parti’nin, Akşener’in de emeği-onayı hatta imzası var. Kimi revizyon ve kısaltmalarla ana başlıklarda son durum şöyle:
- Parti genel başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olacak.
- Şu anda cumhurbaşkanına tek imza ile hemen her yere atama yetkisi veren KHK değişecek. Kritik yerlere atama için ortak mutabakat aranacak.
- Aday cumhurbaşkanı seçildikten sonra da bir süre partisinin başında kalmaya devam edebilecek.
Bu arada yarın için konuşulan senaryolardan bazıları şöyle:
- Masa Akşener olmadan toplanır, Kılıçdaroğlu aday ilan edilir, geçiş süreci açıklanır, seçim tarihi belli olduktan sonra lansman yapılır. Bu lansmanda kimi bakanlık ve kamudaki önemli pozisyonlar için aday olacak isimlerin de aday ile birlikte sunumu konuşuluyor.
- Toplantıya Akşener de katılır. Aday isminde anlaşma olmazsa bir süre daha zaman alınır. Yeniden mutabakat aranır.
İkinci olasılık zayıf da olsa siyasette saatler önemlidir. Cuma günü İyi Parti’den bir yönetici, Akşener’i açıklamasında seçtiği itham edici cümleler için uyarabilseydi durum belki de bu kadar vahim olmayacaktı. Bakalım saatler ne gösterecek.
Murat Sabuncu kimdir?Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı. Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı. En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. |