Sabah çok erken saatlerden itibaren telefonuma mesajlar gelmeye başladı. "İyi Parti 'beyaz Türklerin' partisi oluyor, AKP'den çok CHP'den oy alıyor" yazım üzerine hem iki partinin yöneticilerinden hem de kimi siyaseti yakın takip eden akademisyenlerden. Herkes farklı bir açıdan yazıdaki veri-analizler üzerine fikirlerini, kendisindeki bilgileri söylüyor-paylaşıyordu. Ama ben bir meslek büyüğümün sorduğu soruyla bu yazıyı açmak istiyorum:
"Günaydın, yazını okudum. İyi Parti benim gözlemime göre de yüksek çıkacak. Ancak oylarını CHP'den alıyorsa, CHP kimden alıyor sorusunu sormak gerek. Çünkü bütün ciddi araştırmalar gösteriyor ki CHP'nin oyunda da azalma yok, artış var."
Meslek büyüğüme ve okurlara, bu haklı soruyla ilgili, sabah çok erken bir saatte CHP'nin içinden ve yakın çevresinden gelen, alanı ve sayıları iyi analiz eden bir grup ismin notunu sunuyorum:
- İyi Parti büyük kentlerde eski MHP'liler, çok az merkez sağ ve eskiden CHP gibi partilerde var olanlardan oluşan bir örgüte sahip. Örgüt, özellikle de kadın kolları pek güçlü değil.
- Meral Hanım'ın kişisel algısı kentli seküler çevrelerde ve merkez sağda etkili oluyor. Ama ciddi handikaplar var: Gençlerde oldukça zorlanıyorlar. Genel olarak Doğu-Güneydoğu ve özelde de Kürt seçmenlerde sıkıntılar var. CHP orada önemli bir taban buldu. İyi Parti'nin kentlerdeki Kürt seçmenlerle de hiç bağları yok. CHP orada da tabanını genişletiyor.
- CHP bugüne kadar (son iki yılda) AKP'den İyi Parti'ye göre daha fazla oy kopardı. İyi Partililer muhafazakâr mahallede fazla dolaşmıyorlar bile. CHP ısrarla oradan da oy almaya çalışıyor. Yeterince oy alabildi mi, alabilecek mi net değil ama bu yapılmak ve özellikle de kent yoksullarıyla bağ kurulmak zorunda.
- Kılıçdaroğlu'nun stratejisi nedeniyle daha önce CHP'ye oy vermeyen bir kitle oy vermeyi düşünüyor. Yine ebeveynleri CHP'ye oy vermemiş gençlerden bir yönelim var. Mesele bunları tutmakta elbette.
- Eğer İyi Parti ve CHP kalan AKP tabanından oy koparmayı başarırlarsa kendi aralarındaki rekabet sorun yaratmaz. Başaramazlarsa bu elbette risktir. Fakat kimi ciddi ölçümlere göre, mesela "İyi Parti CHP'den çok oy alıyor" denilen İzmir'de şimdilik böyle bir durum yok. İstanbul'da da ciddi bir durum yok. Veriyle yüzleşmek önemlidir.
- Bu arada DEVA'nın bir sıçraması var. O da İyi Parti'den koparıyor bir miktar. Heyecanlı bir maraton neticede.
CHP içinden gelen bu aktarımlarda partinin siyaseti algılamasıyla ilgili şöyle bir durum ortaya çıkıyor: CHP; muhafazakârlardan, Kürt seçmenden oy almaya başladı. Buna bir de gençleri eklemek gerekiyor. Bu şekilde oylar yükseliyor-yükselecek.
Peki bu sözlerin, sayısal anlamda bir karşılığı var mı? TEAM Araştırma'dan Ulaş Tol'un geçtiğimiz günlerde Perspektif'de yazdığı yazıda altını çizdiği noktalar önemli idi:
Yaygın kanının aksine AKP'den başka bir partiye giden oylarda en büyük dilim CHP'nin. CHP artık gençler arasında da birinci parti. AKP'den kopan ya da AKP-HDP arasında bir tercihi olmayan Kürt seçmenlerin adresi de büyük oranda CHP.
Ulaş Tol'un bu analizine "AKP içinden kararsıza geçen kitlenin varlığı-büyüklüğünü de" düşünerek kimi itirazlar dile getirilebilir. Tol yazısında CHP'nin 'tabanıyla ilgili de' bir tespitte bulunmuş:
CHP yönetiminin, kapsayıcılık ile ilgili hamlelerini ve söylemlerini, karşı mahallenin etkiye açık olan kesimleri tereddütle olsa da samimi buluyor ve takdir ediyor. Aksine kendi tabanı ise kapsayıcılık adımlarını samimi bulmuyor, tam bir rıza ile karşılamıyor ve ancak pragmatik ve oy için olduğunu düşünerek kabul ediyor. Bu da karşı seçmene yansıyor. Bu yüzden CHP yönetiminin önce tabanını kapsayıcılık politikasına ve bunun oy talebi ötesinde bir gereklilik olduğuna ikna etmesi gerekiyor.
Yazıyla ilgili İyi Parti yöneticilerinden bir isim de şu notu iletti:
"İyi Parti yaklaşık altı aydır özellikle AKP'nin ağırlıklı olduğu illerde onun oylarını alıyor. 2018 karşılaştırmaları bunu net gösteriyor."
Altılı masanın "muhafazakâr kanadından" bir isim de şunları anlattı:
"Yeniden Refah, Saadet, Gelecek, AKP içindeki kendini daha muhafazakâr olarak tanımlayan isimler için adres olma potansiyeli gösteriyor. DEVA hem muhafazakar Kürt seçmen hem de özgürlükçü kesimler için alternatif."
Yazıyla ilgili gelen tepkiler böyle. Seçimlere az bir süre kaldı. Yarış hâlâ "muhalefetin içinde" gözüküyor. Bakalım ne zaman muhalefet iktidara karşı tam anlamıyla ortak bir mücadeleye girişecek?