Önce altılı muhalefetin ‘cumhurbaşkanı adayı’ hakkındaki son açıklamaları. 21 Ağustos’ta Saadet Partisi ev sahipliğinde yapılan liderler zirvesinin ardından ortak açıklama:
“Milletimiz emin olsun; ortak Cumhurbaşkanı adayımız hem "Türkiye Cumhuriyeti'nin 13. Cumhurbaşkanı" hem de sadece bu masa etrafında bir araya gelen siyasi partilere oy verenlerin değil, ‘Herkesin Cumhurbaşkanı’ olacaktır.”
Bu metinde altı çizilmesi gereken yer ‘herkesin cumhurbaşkanı’. Yani AKP ve MHP tabanından da oy alabilecek bir isim. 22 Ağustos’ta T24’te Sayıların Dili Programı’nda siyaseti yakından izleyen Bekir Ağırdır’ın analizi:
“CHP Genel Merkezi ile ilişkilerine ve her ikisinin açıklamalarına bakıldığında İmamoğlu ve Yavaş’ın adaylığı konusunda bir karara varılmış görünüyor. Benim gördüğüm partinin veya Kemal Bey’in kafasında, listede her iki isim de yok. Buradaki ana nokta ‘anketlerde önde görünen iki isim artık pek muhtemel aday değiller, bu konuda bir mutabakata varılmış görünüyor.”
23 Ağustos’ta Karar TV’de Elif Çakır ve Taha Akyol’a konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu:
“Ortak adayla çıkarsak seçimlerde aday kim olursa olsun yüzde 90 kazanırız. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı güçlü bir ihtimal olabilir. Kılıçdaroğlu da dahil altı partinin liderleri seçim tarihi ilan edildikten sonra adayımızı açıklayacağız. Şu an da böyle bir münakaşanın içine girme ihtiyacı duymuyorum.”
Karamollaoğlu açıklamasında iki kritik yer, “ortak aday ile kazanırız” ve “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı güçlü bir ihtimal olabilir…”
Bu arada Altılı Masa’daki liderlerden birinin yakınındaki üst düzey yöneticinin, son toplantıyla ilgili olarak kendi liderinden duyduğu bir cümleyi aktarayım:
“Son toplantıda ortak aday çıkarma konusunda çok kuvvetli bir zemin ortaya çıkmış durumda.”
Yani 2018’de olana benzer biçimde, son dakikada herkesin ayrı aday çıkarma konusu bu kez ortaya çıkmayacak gibi duruyor. Aynı isim “Kılıçdaroğlu aday gösterilirse Türkiye’de şu an itibariyle durum nasıl görünüyor” konulu, CHP’nin de elinde olduğunu söylediği bir anketten bahsetti. 87 bölgede (seçimde büyükşehirler birkaç bölge olduğu için 87) yapılan anketteki tahmine göre Kılıçdaroğlu yüzde 42, Erdoğan yüzde 41, Demirtaş yüzde 15 görünüyor.
Yani anketteki tahmine göre Kılıçdaroğlu aday olduğunda Erdoğan’ı geçiyor ama eğer HDP aday çıkarırsa seçimler ikinci tura kalıyor. Bu sürpriz bir bilgi değil. Bunu Selahattin Demirtaş’ın Diken’de yazdığı yazıdaki şu cümlelerle okuduğunuzda durum kritik:
“Türkiye’yi yönetmek için kendi arasında kayıkçı kavgası yapan iki çizgi var. Sırayla iktidarı devir alıp Türkiye’yi sömürüp tüketip duruyorlar. İşte biz bu Türkiye’nin partisi değiliz, olmayacağız. Bu nedenle üçüncü yol diyoruz kendimize.”
Demirtaş’ın, Kürt seçmenin duruşu dışında; bir de altılı masadaki muhafazakârların “Tabanı Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda ikna etmekte zorlanır mıyız” endişesi de, azalmakla beraber tam bitmiş değil.
Yazıyı bitirirken bundan kısa bir süre önce CHP’li yöneticilerin olduğu bir masada, oyları yukarı çekmek için üzerinde çalışılan bir formülü paylaşmak istiyorum. Şöyle konuşuldu:
“Altılı masadaki uyum, birliktelik üst düzeyde. Muhafazakârından milliyetçisine, sosyal demokratına, geniş bir kesim ülkenin geleceği için bir arada. Seçim sürecine girip aday Kemal Bey olarak açıklandığında, şu anda anketlerde teveccüh gösterilen diğer iki isim, belediye başkanlarımız Ekrem İmamoğlu da Mansur Yavaş da alanda genel başkanları için çalışacaklar. Her ikisinin de hitap ettiği farklı siyasi tabanlar var. Onun için altı artı iki diye düşünmek lazım seçimde alanda çalışacak güçlü isimleri.”
Konuşulan bu idi CHP’lilerin olduğu masada. Ama İYİ Parti’nin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu “Sahada Mansur Yavaş’ın ismini duyuyoruz” demeyi sürdürüyor. Kavuncu sıradan bir isim değil. Sadece İstanbul’da değil partisinin yönetiminde de önemli bir kişi. Ama sanırım alandan haber verdiğine göre o da biliyor, görüyor. Kritik konularda toplum hâlâ Yavaş’ın ne dediğini bilmiyor. Yani Kılıçdaroğlu’nun geçtiği ‘stres testlerinden’ henüz geçmiş değil.
Şu an adaylıkta ağırlık Kılıçdaroğlu’ndan yana görünüyor. Yine de adayın belirleneceği önümüzdeki üç ayda çok şey değişebilir. Malum “siyasette 24 saat uzun bir süre…”
NOT: Dün akşam İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener karar TV’de bir soru üzerine Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için şu yorumu yaptı: "Kemal Kılıçdaroğlu, altı genel başkanın bulunduğu masanın cumhurbaşkanı seçmesi gerektiğini söylüyor. Masanın seçeceği cumhurbaşkanı adayının nasıl biri olması gerektiğini de birçok defa kamuoyu ile paylaştı. Ben İYİ Parti lideri olarak o özelliklerin hepsini doğru bulduğum için aynı fikirde olduğumu söyleyerek gezdim. Elbette aday olma konusunda bir problem yok, Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere. Ama henüz biz adaylığa dair hiçbir şey konuşmadık. İsimler bazında hiçbir şey konuşmadık sadece ilkeler bazında konuşuyoruz. |
Murat Sabuncu kimdir? Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı. Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı. En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. Çıktıktan sonra sekiz ay gazeteyi yönetti. T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor. Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var. |