Diyarbakır
Futbolu sevmem ve bugüne kadar futbolla hiç ilgilenmedim. Ta ki bu yıl Amedspor’un başına gelenleri izleyene kadar.
Amedspor benim gibi futbolla ilgisi olmayan birçok Kürdün de yakından takip ettiği bir konu haline geldi. Haksız yere onlarca ceza aldı. Futbolcusu Deniz Naki “barış”a ilişkin söylemleri nedeniyle TFF tarihindeki en büyük cezayı aldı. Bu savaş döneminde Amedspor da belli ki topun ağzında. Devlet Kürtlükle ilgili her şeyle uğraştığı gibi Amedsporla da uğraşacak.
Pazar akşamı, henüz basına yansımamışken, arkadaşlarım Amedspor kulüp yöneticilerinden gelen telefonlarla linç girişimine maruz kaldıklarını öğreniyorum. Tüm gece elimizde telefon, hangi hastanede oldukları, kırık var mı yok mu bunları takip etmekle geçiyor, gece yöneticiler havaalanında karşılanıyor.
Amedspor Kulübü yöneticileri bu sefer bulundukları protokol sıralarında dövülerek, linç edilmeye kalkışılıyor. Eğer bunu yapanlar Amedsporlular olsaydı, kulüp çoktan kapatılır, vatan haini ilan edilir, tehditler alır ve kulübe davalar açılırdı.
Amedspor, Ankaragücü Diyarbakır’a geldiğinde, onları en iyi şekilde ağırlıyor, karanfillerle karşılıyor, Amedspor'un yöneticileri ise Ankara’da linç edilmeye kalkışılıyor. Hem de sadece taraftar tarafından değil, bizzat Ankaragücü Kulüp yöneticilerinin de içinde bulunduğu bir grup tarafından. Ankaragücü’nün yöneticileri ve taraftarları şu videoyu izleyip hiç mi utanmıyorlar, merak ediyorum doğrusu!
Futbol sahalarındaki bu olayların en baş sorumlusu elbette Türkiye Futbol Federasyonu. TFF, futbolcuların sahada verdikleri asker selamları, söyledikleri marşlar, ırkçı sloganlar ile futbolun bir spordan çok savaş alanına çevrilmesine göz yumdu, hatta bunu destekledi. Amedspor’a verdiği cezalarla kulübü hedef haline getirdi. Futbol, Türkiye’de futbol olmaktan çıktı. Belli ki TFF bu ırkçı, ayrımcı üslubu ile futbol alanını “teröre karşı mücadele” alanına çevirmeye çalışıyor. TFF yöneticilerine tavsiyem, “terörle mücadele” konusunda bu kadar hassaslarsa, önce kendi evlatlarını Yüksekova, Nusaybin, Şırnak’a yollamaktan başlayabilirler işe!
Ben yazıyı yazdığım sıralarda, Amedspor’a yapılan bu ırkçı linç girişimine ilişkin henüz TFF’den bir açıklama gelmemişti. TFF’nin bu olayla ilgili nasıl bir tutum takınacağının yakından takipçisi olacağız.
Diyarbakır’da STK’lar dün konuya ilişkin bir açıklama yaptılar. “Amedspor’a yapılan saldırı bize, kente yapılmıştır” dediler. Yine dün Amedspor yöneticileri de açıklama yaparak bu saldırılar nedeniyle boyun eğmeyeceklerini söylediler.
Bu saldırı Amed’e değil sadece, tüm Kürtlere, Kürt kimliğine yapılmıştır. Bu saldırının Batıdaki üniversitelerde okuyan Kürt öğrencilere yapılan saldırılardan, ya da Batıdaki Kürt esnafa yapılan saldırı ya da linç girişimlerinden bir farkı yoktur.
Koyu Fenerli küçük oğlumun, dün bu yaşananları gördükten sonra sorduğu soruyla bitireyim:
“Artık Amedsporluyuz, değil mi anne?”
Evet, biz Kürtler hepimiz artık Amedsporluyuz!
Elbette bu ırkçılara, faşistlere boyun eğecek değiliz!
Linç etmek isteyen “cesur yürek”leri de Amed’e bekleriz!
Linç etmek için değil elbet, buradaki misafirperverliği, insanlığı gösterip belki bir nebze utanırlar diye!