Her saat vücudumuzda 800 DNA hasarı gerçekleşiyor. Hangi meyve ve sebzeler bu hasarı onarır? Elma, brokoli, kereviz, limon, marul, portakal, trabzon hurması, çilek?
Çok sayıda insan kaynaklı çalışmanın gözlemi, tutarlı ve dikkat çekici biçimde sebze ve meyveyi alışkanlık şeklinde tüketen kişilerde çok sayıda kanser dahil dejeneratif hastalıkların oluşum riskinin az olduğu görülüyor. İnsanlara sebze ve meyve yiyin demekle tatmin olmayan bilim insanları buna neden olan mekanizmayı araştırmaya karar verirler.
Meyve ve sebzeler sadece antioksidan taşıyan araçlar değildir. Aynı zamanda detoks enzimlerimizi güçlendiren, gen ifadelenmesini etkileyen ve hatta DNA hasarını onaran sayılamayacak kadar çok sayıda bitkisel besinleri de taşırlar. Son zamanlara dek DNA hasarını onarmada beslenmenin ne kadar önemli işlevi olduğundan pek haberdar değildik. Kendi DNA tamir mekanizmaların bu önemli işlevin ortalama olarak yarısının genetik olarak belirlendiği, gerisinin bizim kontrolümüzde olduğunu öğrendik. Vücudumuzda her saat ortalama olarak 800 adet DNA hasarının gerçekleştiği tahmin ediliyor. Bu gün boyunca 19,000 kez DNA’mızın saldırıya uğradığını gösteriyor ve bu hasar mutasyona neden olma potansiyeli taşıdığından –eğer onarılmazsa- kansere neden olabilir. DNA onarımını vücudumuz yapmaya çalışır. Ancak çok şanslıyız ki, yediklerimizin içerikleri ile bu onarıma katkı sağlama şansımız var. Sürpriz olmayarak bu desteği çok sayıda kanser koruyucu etkisi olan bitkisel kaynaklı yiyeceklerde buluyoruz.
Hepsi yararlı ancak daha çok koruyucu olanlar var mı?
Dokuz adet meyve ve sebzenin handisinin daha etkili DNA tamiri yapabildiğini görmek için test edildiler. Limon, trabzon hurması, pazı, portakal, çilek brokoli, kereviz, marul ve elma. Limon, trabzon hurması, çilek, elma, brokoli ve kereviz’in düşük dozlarda dahi DNA hasarını onardığı doğrulandı.
Örneğin limon, DNA hasarını nasıl onarır? C vitamini ile dediğinizi duyar gibiyim. Fakat, hayır. Limonu 30 dakika boyunca kaynatınca C vitamininden eser kalmaz, ancak yine de DNA hasarını onarıyor. Bu bilgi direk C vitamini kullanıp DNA koruması ve kırılan DNA’nın onarımı üzerinde bir etkisinin olmadığı görülerek doğrulandı.
Narenciye türü meyvelerde bulunan bir karotenoid türü olan beta kriptoksantin (süpermen’in kripton’u J) bu korumaya aday gibi görünüyor. Eğer hücreyi mutasyon yapan bir kimyasala maruz bırakırsanız, DNA’da kırılmalara neden oluyor. Fakat bir saat içinde DNA onarım enzimleri hızla çalışmaya başlayarak DNA’yı eski haline getiriyorlar. Fakat bu işlemi limonda bulunan fitobesinleri ekleyerek tekrarladığınızda onarım hızlanarak daha kısa sürede onarım tamamlanıyor. Fakat bu da laboratuar’da petri kabının içinde olanlar. Vücudumuzda da aynı şey oluyor mu?
Eğer bir bardak portakal suyu içtikten iki saat sonra, birkaç damla zararlı kimyasalla DNA hasarına neden olduğunuzda işe yarıyor gibi görünmüyor. Ancak ortalıkta meyve yiyerek gezen insanlarda daha az DNA hasarı var. Evet, özellikle kadınlarda. Bu daha az kanser riski anlamı geliyor. Limon’un ta kendisi meme kanseri riskini %10 azaltıyor. Yeni meme kanseri tanısı almış kanser hastalarında, limon’da bulunan fitobesinlerin meme dokusunda konsantre halde birikim yaptığı bulunmuş. Araştırmacılar alternatif bir verme yolu olarak portakal özlü masaj yağları ile hergün masaj yaptıktan sonra tek yararının verdiği iyi his olduğu bulunmuş. Kısacası yemek zorundayız.
Yiyemediğimiz zaman vitamin hapları alarak açık kapatmaya çalışıyoruz. Ancak işe yaramıyorlar. Karotenoid içeren besin takviyeleri DNA onarımını, havucun yaptığı gibi tamir edemiyor. Bu bize meyve ve sebzenin ancak tümünün bir arada DNA onarım işini yaptığını düşündürüyor.
Portakal suyunun çocukluk çağı lösemi’sinden koruduğu görülmüşken, cilt kanserinden korumadığı ortada. Hatta portakal suyu içmenin çoğu ciddi cilt kanseri riskini arttırdığı düşünülüyor. Bununla birlikte en büyük korumanın portakalı kabuğu ile birlikte tüketmekle geldiği ortada. Kim portakalı kabuğuyla yemek ister ki? Aslında çok sayıda insan istemeli. Sadece portakal suyu içmek hem kan şekerini hızlı yükseltiyor, hem de belirli cilt kanserlerinin riskini arttırıyor. Eğer hergün düzenli tüketiliyorsa risk %60 artıyor. Bu durumda meyveyi yemekte yarar var. Ayrıca portakal ve limon kabuğunu yemek ve salatalarınıza eklediğinizde alacağınız lezzet de çok farklı olacak. Kabuğunuda incecikten rendelemeyi unutmayın.
Referanslar: