Hayırlı bir gelişme oldu, Birgül Ayman Güler konuştu ve Pandora'nın kutusu açıldı. Güler'in konuşmasıyla gizlenmeye çalışılan gerçekler ortalığa saçıldı. Adıyaman milletvekili Salih Fırat istifa etti. Fırat kendisini şimdi çok mutlu ve rahatlamış hissettiğini söylüyor. Bu söz bir yerlere iç huzursuzluğu ile bağlı kalanların ruh halidir. Bu bağdan kurtulunca ne kadar anlamsız bir şekilde bağlı kaldığını anlamış oldu.
Güler, yıllardır gizlenmeye çalIşılan CHP'nin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Kürt meselesinde sorunun kökenini işaret etti. İnsanlar öfkelendikleri anda gerçek yüzlerini gösterir. İnsanlar öfkelenince hataları, kusurları ortaya çıkar. Çünkü bastırmaya, göstermemeye çalıştıkları yüzleri o an ortaya çıkar. Güler de tartışmalı bir anda öfkeyle söylediği sözlerle bilinçaltını ortaya çıkardı. O ana kadar üstü örtülmüş sözlerle dile getirilen ifadeler en net, kaba haliyle ortaya çıkıyor ve Tük ile Kürt'ün eşit olamayacağı ifade ediliyordu.
Güler, Türk ulusu ile Kürt milliyetinin eşit olamayacağını söylüyor. Türk ulusu ile tüm etnik kimliklerin bir çadır altında toplanmış halini kast ettiğini söylüyor, Kürt milliyetini aşağılamadığını söylüyor. Ancak yıllardır izlenen politikalarda o çadır olarak ifade edilen yapının farklı milliyetleri inkar ve asimile ettiğini görmezden geliyor. Ona göre Kürt milliyeti Türk ulusu çadırı içinde olmak zorunda. Bu Türk ulusu kavramının sahipleri ise yıllardır "Kürt milliyetini nasıl eritiriz, asimile ederiz, Türklük içinde nasıl görünmez kılarız" uğraşısı içindedir. Türk ulusu kavramı ile Kürtlere yönelik bir çadır işlevi değil aşağılama, yok sayma ,eritme politikaları yapıldığına göre Güler'in sözleri apaçık iflas etmiş bir politikanın savunusu ve ırkçılıktır.
Güler, Kürt sorunun çözümünden rahatsız. Zira bu sorunun çözümü ile T.C. vatandaşlığı getirilebilir ve asıl bu tanım bir çadır işlevi görebilir ancak bu durumdan en başta Güler rahatsız zira Türk ulusu denilerek Türklüğün dominant öğe olmasından çıkmasını tehlikeli buluyor. CHP'nin yıllardır bu topluma giydirmeye çalıştığı elbisenin ne kadar ayrıştırıcı, faşizan ve sorun üretici olduğu ortaya çıkıyor.
90 yıldır aynı kafa ve aynı sorun üretimi. Kürtlere yönelik aşağılamayı, asimilasyonu onbinlerce insan öldükten sonra hafifletmeye yönelik politikalar izlenmesi üzerine sorunu üretenler ayağa kalkıyor ve öfkeyle bağırıyor "Türk ulusu ile Kürt milliyetini eşit tutamazsınız" . Türkiye'de Kürt sorununun ne kadar derin olduğunu ve ana odağının neresi olduğunu öğrenmek istiyorsanız bu tartışmayı iyi takip ediniz. CHP'de artık kararını vermelidir. 21. yüzyılın dünyasında günlük politikalarla insanların gazını alarak bir öyle bir böyle konuşarak, suçu medyaya vesaireye atarak çok fazla yol alamazsınız.
Güler'in bu tepki ve istifa getiren sözlerinden sonra "asıl özür benden dilenmelidir" demesi buyurgan, kafa yontup biçimlendiren CHP geleneğininin ne denli zararlar verdiğini ve Kürt meselesinin çözümünde daha ne kadar zorluklarla karşılaşacağımızı gösteriyor.
Türkiye'de inanılmaz olaylar, hukuk skandalları devam ediyor. Pınar Selek işkence altındaki ifadesiyle "bombayı birlikte attık" diyen kişi beraat etmesine rağmen, 3 beraat kararı sonrası müebbet hapse mahkum edildi. İşin komik tarafı ortada bomba patlaması yok, tüp patlaması var. Pınar Selek niçin kurban seçildi? Çünkü Kürt meselesinde cesur sözler söylemişti 15 yıl önce. Şimdi onun benzeri hatta daha fazlasını söylüyorlar kimseye bir şey olmuyor. 28 Şubat günlerinde sadece dini kimliği olmasa da muhalif olup, sorunlar üzerinde sahici sözler söylediğinizde burnunuz sürtülürdü. Pınar Selek bu muameleye uğruyor. Ancak burada önemli bir nokta var. Kürt meselesi üzerinde söz söyleyen tüm aydınlar bu haksızlık karşısında ayağa kalkmalıdır. Zira muamele sadece bir şahsa yönelik değil, Kürt meselesinde konuşma iradesine yöneliktir. Bu yüzden tüm vicdanlı aydınlara Pınar Selek'e sahip çıkma çağrısı yapıyorum.