CHP 90 yıllık T.C. ömründe neler yaşandığını sürekli bize hatırlatıyor. Zaman geçiyor, insanlar değişiyor, fikir akımları kendisini yenilemeye çalışıyor ama CHP hala başörtüsüyle uğraşıyor, Kürt açılımını tehlikeli buluyor, kabuğuna büzüşüp duruyor.
Bunca gerçeklikten uzaklaşması karşılığında seçimlerde yine yüksek oranlar tutturabiliyor. Herkes her zaman CHP'nin oy oranlarının düşük olduğundan bahseder ancak CHP bu kafa yapısıyla bu oy oranlarını koruduğu için büyük sevinç duymalı.
CHP babadan CHP'li olanlardan, öfkeli kemalistlerden, mezhebi gerginlik bölgelerinden oy alıyor. Hayat tarzını CHP'nin koruyacağını düşünenlerden de oy alıyor ama CHP yanılıyor, bu gidişat ilerde oylarının daha da azalmasına yol açacak. Çünkü dünya her geçen gün daha açık bir toplum oluyor ve herkes bir diğerinin hayat tarzını farklı ve önemli buluyor. Bu istenilen anlayış düzeyinde olmasa da bir on yıl öncesine göre daha olumlu bir düzeydedir.
CHP başörtüsü için çeşitli protesto yöntemleri üzerinde tartışıyormuş. Kimisi Atatürk tişörtü giyerek başörtülü milletvekillerini protesto edecekmiş kimisi de toplu protestodan yanaymış. Nasıl yaparlarsa yapsınlar, 14 yıl önce olduğu gibi olmaz. CHPliler ancak ve ancak mahcup olur, bizden söylemesi. Böylesi bir protestoyu yaparak 90. yılda iflas etmiş ideolojisi olan bir parti olduklarını göstermek istiyorlarsa, bu girişimde bulunsunlar.
Kılıçdaroğlu'nun bu protesto girişimlerini tasvip ettiğini hiç zannetmiyorum. Partideki güç dengelerini kıvrak zekası ve soğukkanlı yaratılışıyla şu ana kadar dengelemeyi başaran Kılıçdaroğlu bu girişimi de ulusalcı kanalın gazını alarak geçiştirme düşüncesinde sanırım.
Yıllar önce ısrarla başörtüsüne özgürlük gösterilerini her hafta basın açıklamalarıyla yaparken dindar camiadan ve ulusalcı kesimden birçok kişi bana " vazgeçin bu sevdadan, Türkiye'de başörtüsü meselesi sistemin genetiğine bağlıdır, yasağın kalkması için sistemin değişmesi gerekir" derlerdi. Ama biz sadece yasağı protesto eden ve fakat başı açığında , dışlanan tüm kesimlerin de hakkını hukukunu talep eden bir anlayışla "herkes için adalet , başörtüsüne özgürlük" derdik. O zaman bize "marjinal", "boş işler peşinde kürek çekenler" denirdi. Ama zaman hak olan bir konuda ısrar edenlerin başardığını, yapay güç odaklarının engellemelerinin tabii ve sürekli olamayacağını gösterdi. Şimdi askeri vesayet geriledi, sivil siyaset konuşuyor ve sonuç olarak CHP'nin marjinalliğini konuşuyoruz.
Sistemin kafa yapısı "vay Şerefsiz" manşeti attırarak Ahmet kaya'yı dışlamaya, kovmaya çalışmıştı ve başarmıştı görüntüde. Gönülleri harekete geçiren, bu toprakların sesi , isyanın en güzel şarkılarını söyleyen adam, Ahmet Kaya yurdundan uzak öfke, keder ve umutsuzluk duyguları içinde kalbine yenik düşmüştü. Onun gönlünü kıranlar bugün yine değişime, özgürlüğe direniyor ama Ahmet Kaya halkın kalbinde karşılığını en güzel bir şekilde bulan Cumhurbaşkanlığı ödülünü alıyor.
CHP'ye tavsiyemiz "başörtüsü konusunda uyanmıyorsan Ahmet Kaya konusundaki mahcubiyetini gör" demektir. Çoğunluğun egemenlik hakkını, kendini değiştirmeyi bile düşünemeyen anlayışın elinde bıraktığınız zaman zaten Cumhuriyet de bitmiştir, bunu en başta CHP bilmeli.