Hangi günü en çok sever insan? Yarını… Çünkü mutluluk ihtimalini sürekli taşıyabilen tek zaman dilimidir. Geçip giden günlerin bir türlü getirmediği, yaşamımızda eksik kalan ne varsa yarınlarda saklı olduğuna inandırırız kendimizi. Hayatın, bugünden umudunu kestirdiği insan için beklenen refah hep yarındadır. Güzel günler yaklaşmaktadır, ama gelir mi gelmez mi bilinmez, çünkü yarınlardadır.
1980 ihtilaline sürüklenen Türkiye’de, Cici Kızlar’ın, Beyaz Kelebekler’in popüler olduğu, Hayat Bayram Olsa’ların avaz avaz söylendiği günlerde doğdu Ali Rıza Binboğa’nın Yarınlar Bizim şarkısı... Hatta bu şarkıyı, Hababam Sınıfı serisinin 1975 tarihli ilk filminde Hababam’ın düzenlediği mezuniyet töreninde sahneye çıkan İnek Şaban'dan (Kemal Sunal) hatırlayanımız daha çoktur.
Halkın daha mutlu yarınlara yürüyüş isteğinin ayak seslerinin işitildiği, ağır ağır, dura dura akan kesintili ritmi ve müzikal temasıyla marşa yaklaşan Yarınlar Bizim, o yıllarda çok sevilmiş, ulusal bir marş gibi söylenmişti. Dönemin popüler şarkılarını mezuniyetlerinde okuyan Hababam Sınıfı’nın repertuarına girmesi de bu sevginin bir göstergesi.
Yuvarlak elmacık kemikleri ve pozitif yüz hatlarının şarkının umut saçan havasını çoğalttığı yorumuyla Ali Rıza Binboğa, Soner Yalçın’ın Oradaydım belgeselindeki açıklamasında, şarkının o dönemde CHP tarafından seçim çalışmalarında kullanıldığını, bunun da TRT’yi rahatsız ettiğini söylemişti. O la la! "C'est Ecrit Dans Le Ciel-Bak Bir Varmış Bir Yokmuş' eski günlerde- Bir TRT yaşarmış Boğaziçi’nde." Bu günlere ne kadar da benziyor değil mi? Sanki 46 yıl önce değil de geçen hafta olmuş gibi. Üstelik hiç istemeden de olsa bugünlere dair korkunç bir öngörüsü var 'Yarınlar Bizim’in: “Eşim, dostum, yandaşım!, daha da mutluyuz yarınlarda…”
"Özgürlük ve barış, Tüm insanların özlemi olacak yarınlarda”: İşte Yarınlar Bizim’den insanın canını acıtan bir başka isabetli dize daha. Geleceğin barış ve özgürlük getireceğine olan saf duyguların eserin bütününe hakim olduğu şarkı, bugün özgürlük ve barışın çok özleneceğini ta o zaman söylemiş meğer. Şarkının çıktığı dönemden bu yana neredeyse yarım asrın geçtiğini göz önüne alırsak, o zaman yarınlar diye kastedilenin bugünler olduğunu varsaymamız için aradan geçen 46 yıl gibi haklı bir gerekçemiz var.
Demek ki beklenen o yarınlar bir türlü gelmemiş bu ülkeye. O yarınların gelmesine daha var demek ki. Ya da adı üstünde yarın, teorik olarak hiç gelmeyecek olan…
Barışı, özgürlüğü, adaleti, herkes için sosyal refahı ve bütün bunların toplamı olarak kısaca ifade ettiğimiz mutluluğu yarınlarda aramaktan bıktık. Hatta işin aslı mutluluğu aramaktan da usandık artık. Geçtiğimiz günlerde yol şarkıları listesi yayınlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, CHP’li diye devletin TRT’sinin hışmına uğramış, bir zamanlar partisinin seçim şarkısı olarak da kullanılmış ‘Yarınlar Bizim’i de ekleyebilir listesine.
Amaç sadece mutluluksa -ki değil- mutluluk bugünde gizli, yarından medet ummamak gerek. Ne yapılacaksa şimdi yapılacak. Bugünün, hayallerle sarıp sarmalanıp boş bir iyimserlikle beklenen yarından daha değerli olduğunu kavradığımız her an yarındır.
Cumhuriyet tarihi boyunca mutluluğun seçim sandığından çıkacağına inanarak miting alanlarında ellerimize tutuşturulan bayrakları sallaya sallaya mutlu yarınları bekledik.
Birileri yalan söylüyor, ya şarkılar ya da sandıktan çıkanlar…