Geçen hafta, huzura kabul edilmeyi hak eden gazeteci ve aydınlarla bir araya gelen Başbakan Erdoğan’ın fevkalade rahat ve kendinden emin göründüğü vurgulandı, toplantıya katılanların bazılarınca. Hükümete yakın çevreler de, 17 Aralık’ta yolsuzluk suçlamalarıyla başlayan sürecin Başbakan’a ve partisine verilen desteğini azalmadığını, tersine güçlendiğini ileri sürüyorlar.
Türkiye’nin bugünkü manzarasına bakıp Erdoğan hükümetinin ülkeyi övünülecek bir noktaya getirmiş olduğunu söylemek pek kolay değil ama Sayın Başbakan’ın ve ekibinin, kamuoyunu yönlendirme ve etkileme konusunda hayli başarılı olduğunu teslim etmek gerekiyor. 17 Aralık’ta başlayan ve Başbakan’ı ciddi biçimde yaralayacağı sanılan sürecin sonunda ona verilen desteği artırmış görünmesi de bunun kanıtı.
Pekiyi, nasıl oluyor bu? Neden Erdoğan’ı destekliyor insanlar? 11 yıldır iktidarda olmasına ve birçok kesimi yabancılaştıracak çıkışlar yapmasına karşın hangi gerekçelerle tercihini Erdoğan’dan yana yapıyor insanlar? Ve bugünkü kargaşa ortamında bile, Erdoğan’ı desteklemek için yeni gerekçeler bulanlar çıkabiliyor?
En güncel olanlardan geriye doğru giderek, farklı kesimlerden, farklı dünya görüşüne sahip insanların, neden Erdoğan’a destek verdiklerini açıklamak için kullandığı ya da kullanabileceği 12gerekçe saptadım ben. Başkaları farklı gerekçeler de ekleyebilir bunlara.
1. Türkiye’nin ve özellikle de laik düzenin geleceğine yönelik asıl büyük tehdit Erdoğan ve AKP iktidarından değil, adeta devlet içinde devlet gibi örgütlenmiş olan Gülen Cemaatinden geliyor. Bu nedenle bugünkü kavgada Erdoğan’ı desteklemek gerekir. Erdoğan seçimle geldi, icraatı beğenilmezse seçimle gider ama devlet içindeki paralel yapılanma temizlenmezse bunun bedelini ödemeye devam ederiz.
2. Erdoğan, son yıllarda gündeme damgasını vuran Ergenekon ve Balyoz gibi davaların yeniden görülmesine olanak verecek yaklaşımlara sıcak baktığı için bu konuda onu desteklemek gerekir.
3. Türkiye, Cemaat tarafından da desteklenen büyük bir dış komployla karşı karşıya bulunuyor. Türkiye’nin yükselmesini çekemeyenlerin tezgâhladığı bu komploya karşı büyük bir mücadele veren Erdoğan’ı desteklemek gerekir.
4. Türkiye ekonomisi Erdoğan döneminde güç kazandı. Şimdi bu başarının devam edebilmesi için yapılan tüm suçlamalara karşın Erdoğan’ı desteklemek gerekir.
5. Türkiye’nin dünyada söz sahibi gelmesinde, Erdoğan’ın cesur çıkışlarının ve dik duruşunun belirleyici etkisi oldu. Şimdi onu sindirmeye kalkışanlara karşı Erdoğan’ı desteklemek gerekir.
6. Erdoğan, İslam dünyasının güçlenerek zaten gerilemekte olan Batı’ya karşı güç kazanması için çaba harcıyor, bu nedenle desteklenmesi gerekir.
7. Kürt sorunun ancak Erdoğan çözebilir, bu nedenle onu desteklemek gerekir.
8. Erdoğan Türkiye’nin demokratikleşmesi ve rejimin sivilleşmesi yolunda önemli adımlar attı, bu nedenle desteklenmesi gerekir.
9. Şu anda Erdoğan’ın yerini alarak Türkiye’yi daha iyi yöneteceği izlenimini veren bir siyasi lider yok ortada. Bu nedenle, tüm hatalarına karşın, Erdoğan’ın desteklenmesi gerekir.
10. Ben bugün sahip olduğum konunu, mevkii, itibarı, maddi olanakları Erdoğan devrinde ve onun sayesinde elde ettim. Bu nedenle onu sonuna kadar ve her yöntemi kullanarak, “ölümüne” savunmam gerekir.
11. Ben bütün iş planlarımı, bütün yatırımlarımı Erdoğan’ın ve AKP’nin 10 yıl daha iktidarda kalacağı varsayımıyla yaptım. Onların yerine gelecek olanların ne yapacağı konusunda hiçbir fikrim yok. Bu nedenle Erdoğan’ın iktidarda kalması için ona destek vermem gerekir.
12. Ben Erdoğan’ın dünya görüşünü paylaşmasam da onun demokratikleşme ve sivilleşme açılımına destek verdiğim için, düşünce e ve ifade özgürlüğünün sınırlandığı ortamda sözüne itibar edilen fikir adamı olarak kabul gördüm. Erdoğan döneminin sona ermesi birçok bakımdan aleyhime olur. Bu nedenle şimdi yaptıklarını onaylamasam da aslında Erdoğan döneminin devam etmesini istiyorum.
Şöyle çevrenize bir bakın, son günlerde yazılıp söylenenlere bir göz atın, kulak kabartın, yukarda sıraladığım gerekçelerin sıkça tekrarlandığını fark edeceksiniz. Bu gerekçeleri çürütecek pek çok şey söylenebilir kuşkusuz ama bu gerekçeleri kullanarak Erdoğan’ı savunanların kendi açılarından haklı görülebileceği bir ortamda bulunduğumuzu da kabul ekmek zorundayız.
Türkiye’nin dramı işte burada. 11 yılda Erdoğan’a ciddi rakip olacak bir alternatif üretemediğimiz için bir ‘tek adam’ rejimine kilitlenmiş durumdayız. Şimdi yaşanmakta olan süreçte Cemaat faktörünün devletteki gücü kırılırsa ‘tek adam’ rejimi daha da pekişmiş olacak.
‘Tek adam’ rejimi sürerken çoğu kimsenin tavrını buna göre belirlemesi, rejimin sürmesi için gerekçeler üretmesi doğal. Ancak şimdi gelinen noktada Erdoğan’ın karşısında yeni bir sorun var: Erdoğan’ın ve AKP iktidarının “başarı” hikâyesinde önemli katkısı bulunan dış dünyanın, uluslararası finans çevrelerinin Erdoğan’a verdiği desteğin sürmesi çok zor görünüyor. Erdoğan onların Türkiye’ye destek verme gerekçelerini birer birer yok etti, etmeye de devam ediyor. ‘Tek adam’ rejimi belki de kendi sonunu hazırlıyor.