Twitter gün içinde bilgi edinmek için çok kullandığım ve çok kullanılan bir mecra. Son günlerde artan ölçüde hak ihlallerini twitter zaman akışında görmek ise hem üzücü hem de bireyde “ne yapılabilir” sorusunu tetikliyor.
Twitter, bir başka dünyanın mümkün olduğunu gösterdi ancak çoğu zaman gerçek dünyayı da unutarak bir sözel sarmala girdik. Twitter, haber kültlerinin yıkılmasına, yerine yeni ve geçici kültlerin doğmasına neden oldu. Teyitlenmeyen bilgiler çoğu zaman çığ gibi yığılıyor, bir bakıyorsunuz birisini öldürmeye karar veriyor birileri, iki dakika sonra gündem değişiyor. Sanal ölüm haberleri sanal hayatların içinden evriliyor.
Birkaç yıl önce…
Bundan bir kaç yıl önce, bir arkadaşım twitter'ı keşfetmiş ve aktarmıştı. İlk baktığımda bana çok anlam ifade etmemişti. Sosyal medyanın yeni kullanıcılarıydık, facebook neye yetmezdi ki? Yanıldığımı zaman içinde anladım, çok geçmeden bir twitter kullanıcısı olmuştum… Yavaş yavaş genişledi bu mecra, erken kalkan çok takipçi topladı, daha önce görünür olan ve görünür olmayan herkes aynı yerde buluştu. Düşüncelerimiz, bulutlar halinde toparlandı anında ve söze dökülmeden kelimelere dökülür oldu, çoğu zaman herhangi oto kontrol olmadan - filtresiz. Çoğu zaman ise normal var olan karakterin dışında bir başka kimlik inşa etmek farz oldu. Bir kaç siyasi söylem, bir kaç polemik ve türevleri twitter’da varlık sebebi oldu.
Mahremiyet alanlarında gezinmek
Sinema eleştirmeni Cüneyt Cebenoyan @cebenoyan twitter'a ilk girdiğinde şunu yazmıştı: "we came to our neighborhood, stop following me..." Evet, aslında herkesin mahremiyet alanında geziyor ve birbirimizi gözetliyoruz. Şu an sokakta görsem 22 bin takipçiyi, herhalde kaçacak delik ararım. Oysa bir ekrandan geçen haberlerle ve bir benlik haliyle o kadar kişinin içinde konuştuğumu düşünmeden yazıveriyorum – çoğu zaman.
Twitter'da bir kaç yıl geçirdikten sonra, beni takip eden bir arkadaşım, seni tanıyor gibi oldum dedi. Ne de olsa gün içinde türlü halimizi aktaran, siyasi görüşleri ortaklaşan ve kimi zaman ayrışan bir garip arkadaşlar olduk. Birçok insanla aramızda ortak ve ayrı bir dil gelişti...
Takip ettiğim ama şahsen tanımadığım birçok değerli insanı buradan tanır oldum ya da öyle sanıyorum.
Twitter'ın düşünsel olgunlaşma alanına evrilecek bir halinin de olduğunu söylemek mümkün. Ama bir yanıyla, burada da türlü ergenliklerin yaşandığını not düşeyim. Zaman akışımızdaki anlık hayatlar kendi hayatımızın içine akıyor. İstemediğinizi uzaklaştırmakta kendi elinizde; bu da enteresan bir güç mü desem, değil mi bilinmez; belki net ve sert bir hovardalık olabilir. İnsandan insana sekiyoruz; günümüzdeki yaşantıların en yalın yansıması değil mi bu aslında?
“Anlatı bedenden ayrılınca, deneyim de anlamından uzaklaşır” der Beatriz Şarlo. 140 karakterle ifadenin bir özelliği de anlatıyla deneyimi uzaklaştıracak yabancılaşma etkisi. Yaşanan üzücü olayları sosyal medyada “trending topic” yapmak sokakta da bu tepkinin olacağı anlamına gelmiyor. Sosyal medyayla gerçek hayatın ayrımı da işte bu noktada belirginleşiyor.
Bu olayın arka yüzünde yaşanan olayların ağırlığı bir anda sloganvari bir uzaklaştırmaya dönüşürüyor. Uludere için #unutursakkalbimizkurusun diyoruz bir gün, diğer gün onu unutup #cazhareketi diyoruz, bir başka gün bambaşka bir hashtag hareketi çıkıveriyor. Ertesi gün hepsi de unutulmaya mahkûm oluyor, gündem hızlıca yerini değiştirmeyi seviyor.
Sevdiğimiz insanları cuma #ff yapıyoruz; bize #ff yapanlara teşekkür ediyoruz...
Ancak her olayın bir arka yüzü de mevcut. Sosyal medya, narsisizmin de beslendiği bir mecra. Attığın tweetini yegane tespit sayılmak ve o aktarılandan bir kimlik inşa edebilmek hali önemli hale bürünüyor. Zira ne kadar retweet alırsan, o kadar gündemde olma ve bilinir olma şansın artıyor.
Bu arka yüzde, belleksizliğin yeniden inşası da mevcut. Bir olaya anında aforizma türetip, anında birileriyle polemiğe girerek yaşıyoruz. Çünkü bu iş bulaşıcı; birinden diğerine bulaşıp gidiyor... Yanıt yaz, yanıtı yanıtla; ulaşılır ol; ulaşılmaz ol... İlişkiler ve yaşamlara bakış biçimleri de hızlıca değişiyor.
İyi şeyler de oluyor elbette. Aklıma ilk gelen, öğrencilerin bir projesi olarak kurulan @140journos. Kendilerine dava süreçlerini takibe ve aktarmaya ayıran bir çok insan var; dava olduğu günlerde insanlar nöbet devralıp aktarıyorlar olanı biteni… Son yıllardaki tartışmalı dava süreçlerinin içeriden aktarılması da önemli; sansürsüzce ne olup bittiğini anında okuyabiliyorsunuz – bu haliyle twitter geleneksel medya dediğimiz alanı alt üst ediyor...
Bu hızlı akış halinin kısa vadede değil ama bir yıla yakın bir zamanda tüm haber akışlarını değiştireceğini söyleyebiliriz. Twitter'da haber okumak önemli olacak ve sosyal medyada yer alan haberleri anında teyitlemeyen haber siteleri ve gazeteler güçlerini telefondan akıp giden alternatif haber kaynaklarına bırakacak... Ancak siyasi ve ekonomik analizler hala çok değerli.
Örneğin, bu yazıyı okuduğunuz t24.com.tr sosyal medya entegrasyonuyla daha etkin bir hale geldi. Aynı şekilde Guardian'ın facebook aplikasyonu da çok faydalı ve bilgiye erişim hızını arttıyor... Örnekleri arttırmak mümkün. Sosyal medya entegrasyon yöntemleri haber siteleri için en önemli adım olacak gibi duruyor çünkü toplumun bir kesimin yaşamı buralarda akıyor...
Twitter böyle bir mecra işte... Herkesin kendini bir şekliyle var ettiği ve bir şekliyle görünür kıldığı bir yaşam alanı.
Hayatın geçiciliği ile twitter'daki anların geçiciliği arasında ve insanların birbiriyle olan ilişkileri arasında gün be gün bir paralellik kuruluyor. Bu da sosyal yaşamla sosyal medyanın birbirine eklemlendiği bir yer niteliğinde. Başka bir dil çoktan kuruldu bile.
Zamanın geçiciliği ile yegâne olabilme arzusunun toplamı bu mecrayı daha uzun süre var edecek gibi.
Faydalı not: Müşteri ilişkilerinde ulaşamadığım firmalarla sıkıntılarımı deklare ettiğim zaman anında yanıt geliyor. Şirketler de bu mecrayı oldukça sıkı takip ediyorlar...
Twitter’a ilişkin eski bir yazı: Tıklayın...
Not: Bugün Yunanistan’da üçlü koalisyon kurulacak gibi görünüyor. Gelecek hafta, bu koalisyonu ve Yunanistan’ın önündeki alternatifleri – ve elbette Syriza’yı da aktaracağım.