Walkman’in 1980’lerde çocuk ya da genç olanların yaşamında önemli bir yeri vardır...
Walkman’in 1980’lerde çocuk ya da genç olanların yaşamında önemli bir yeri vardır. Herkesin walkman ile kendine has bir ilişkisi olmuştur. Bir dönem walkman sahibi olmak mahallede caka satmanın en biricik yoludur mesela. Piyasada bulunmayan kasetler olurdu… Teyp ile walkman kader yoldaşıydı. REC tuşu dünyamıza girdikten sonra radyodan şarkı çekerdik. Bazı şarkıların başı olmazdı, bazılarınınsa sonu. Biraz hışırtı karışırdı kayda, biraz da DJ sesi. Olsun, o şarkılar biriciklerimizdendi. Duran Üretim Başlayan Tüketim Bu girişin nedeni şu: Sony firması walkman’i üretmeyi durduruyor. Sony, bu ürünün imalatını ve satışını Japonya'da durdurmasına karşın, efsane taşınabilir kasetçaların üretimi, bazı elektronik fabrikalarının Walkman üretim lisansını elinde bulundurduğu Çin'de devam edecek. Sony firması 31 yılda 220 milyon walkman satmış. Walkman müziğin dijitale geçmeden önceki -o bir ölçüde saf dönemini hatırlatıyor. Kaset satışları çok olur, müzisyenler kazanır, müzikler daha kaliteli olurdu. Walkman, bir tüketim aracı olmasına rağmen reklamı kulaktan kulağa giden bir nesneydi. Gazeteciler kendi walkman’lerini tanıtmaz, yazıları da bir başka dönemin yazısı olurdu. 1990’ların ortasından itibaren CD’lerin piyasaya girmesiyle, kasetler ve kasetçalarlar bir eski nesle ait oldu. CD’ler pahalıca piyasaya girdi, kasetlerin piyasa hakimiyetini de yavaş yavaş azalttı. CDçalar ’lar piyasaya girdi, kasetçalarların tahtını sarstı. Yavaş yavaş ölmeye terk edildi kasetçalar. Kasetler ucuzlaştı ama daha düşük bir tüketim profilinin simgesi oldu. Örneğin yeni nesil arabaların çoğunda teybin yerini CD çalar ile mp3’ler aldı. Oysa kasetçaların ilginç bir özelliği vardı. Kasetteki şarkılar pilin durumuna göre önce normal hızında başlar sonra ağırlaşırdı. Uzun saatler süren bir yolda tek piliniz varsa ağırlaşan bir tempoyla müziği dinleyebilirdiniz. Rock müzik hafif bir caz standardına dönebilirdi. Ya da bir süre sonra şarkıcının sesi mezardan gelir gibi olurdu. Bir başka dönemin aracıydı kasetçalar… Dijital çağda çocuk olmak Dijital çağ yeni tüketim araçlarını üretiyor. Walkman markası yerinde duracak olsa da, kaset, dünyanın bir yakasında gidecek. Bir yakada kasetin yerini çoktan beri dijital müzik aldı. Teknoloji piyasası ile müzik piyasası uzun zaman önce bu değişime göre şekillenmeye başladı. Walkman giderken, bizlerin çocukluğu da yanında götürüyor. Dijital çağa geçişimiz bir kere daha tescilleniyor. Walkman’in cenazesine ise ipod ve cd çalar geliyor. Nasılsa onların da cenazesine bir başka araç gelecek bir gün. Walkman Çin’de üretimine devam edecek. Bizler dijital çağda çocuklarımızı yetiştirirken dünyanın bir başka yerinde kasetler üretilmeye devam edecek. Dünyanın bir başka yakasında…Dünyanın diğer yakasında başka anlamlar, başka hayatlar yaşamaya devam edecek... Bu eşitsiz gelişim ne garip bir şey, değil mi? Walkman’e şu şarkı gidiş hediyesi olsun:
http://fizy.com/#s/1lsosv Bu hafta sözün bittiği yerler: Hrant Dink’in tetikçisi Ogün Samast’ın yaşının küçültülerek İstanbul nöbetçi Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi. İnsanı değil katili koruyan sistem yeniden kendini gösterdi. Facebook’ta başbakana hakaret ettiği ileri sürülen Çorum Alaca’da görev yapan müzik öğretmeni Barış Yörük’ün sözleşmesinin fes edilmesi. İfade özgürlüğünden bahsediyorduk değil mi?