Gezi Parkı, darma duman edilmeden önce Başbakan Tayyip Erdoğan'la görüşme zincirine katılan sanatçılardan biri de Hülya Avşar oldu. Avşar'ın müdahale edileceği izlenimi aldığına ilişkin açıklamaları çok tartışma yaratırken çarpıcı iddialar kulisle re yansıdı.
Hülya Avşar başbakanla görüşmeye gideceği belli olunca yanında Marshall B. Rosenberg'in "Şiddetsiz İletişim" kitabını götürüyor. Kitap özetle, şiddetsiz iletişimin mümkün olduğunu ve bir yaşam biçimi olarak görülür ve öğrenilirse karşındaki kim olursa olsun şiddetsiz iletişimin bir yolu olduğunu anlatıyor.
Ancak, iddilara göre, başbakanın korumaları Avşar'ın başbakanın yanına kitapla girmesini izin vermiyorlar. Kulisler, korumaların kitabın adına takıldıklarına dikkat çekiyorlar.
Avşar'ın elindeki kitapta şöyle diyor: Şiddetsiz letişim, iletişim kurarken ilgili herkesin ihtiyaçlarını dikkate alan, bu ihtiyaçları önemseyen, tarafların birbiri ile diyalog ortamı oluşturmasını ve sürdürmesini amaçlayan bit yöntem, bir bilinç hali ve bir yoldur. Şiddetsiz iletişim bir uzlaşma, uzlaştırma ya da ikna olma yolu değil insanların birbirini duymayı öğrenmesidir. Çünkü şiddet bir kişinin bir diğerinin ihtiyaçlarını dikkate almaması ile ortaya çıkar. Görüşme sonrasında, okuduğu "Şiddetsiz İletişim" isimli kitaba dikkat çeken Avşar, "Gençler adına Başbakan'a bazı şeyleri okurum diye bazı yerlerin altlarını çizdim ama cesaret edemedim. Çünkü kitabın ismi çok fenaydı. 'Buradan tekmeyi yemeden gidebilmem için bu düşüncelerinden vazgeç' dedim, ama içimde uhde kaldı" şeklinde konuştu.
---
Türkiye son 20 gündür Gezi Parkı ile yatıp kalkıyor. Sadece sokak değil, siyaset de çok gergin. Meclis genel kurulu, komisyonlar, iktidar, muhalefet gurupları, kulisler çok hareketli. İktidar milletvekilleri televizyonlara çıkarak müdahale gerekçelerini anlatıyor.
Gezi Parkı'nın konuşulmadığı tek yer var. Sürpriz bir yer. O da Anayasa Uzlaşma Komisyonu. Komisyon, her gün toplanıyor. Gergin toplantılar da yaşanıyor. Bunların hiç birinin nedeni Gezi Parkı değil. İktidar Gezi Parkı yokmuş gibi davranıyor. Komisyon da bir üye 'Niye konuşulmuyor' sorusuna, "Getirseler. Başlarına ne geleceklerini biliyorlar" diyor.
----------
Avrupa Parlamentosu'nun, Gezi Parkı kararı geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. Muhalefet, çok sayıda basın toplantısı düzenledi. CHP İzmir Milletvekili, AİHM eski yargıcı Rıza Türmen de haftanın son günü basın toplantısı yaptı. Meclis basın bürosu, Türmen'in toplantısını koridora duyurdu. Toplantı salonuna bir kaç kameraman iki muhabir girdi. Biri ben. T24'ün muhabiri, biri de bir Televizyon muhabiri. Türmen, bu durumu görünce, gülmekten kendini alamadı. Esprileri birbirini kovaladı. "Niye gelmiyor bu arkadaşlar. Gezi Parkı mı deseydik" diyen Türmen'le, TV muhabiri de toplantıdan çıkınca başbaşa toplantıyı bitirdik. İşte medyanın hali?