Espas, plastik sanatlarda ve grafik tasarımda kullanılan bir terim, asıl anlamı “ boşluk”. Sevgi Çağal’ın Espas’ta Nokta adlı sergisindeki resim ve heykeller metafor zenginliğine haiz. Bronz heykellerde yumuşak ve romantik formlar hâkim, sonsuzlukta birer uğrak herbiri, ama gizil bir devingenlikleri var. Yumuşak dokunuşlarla biçimlendirilmiş; kabalığın, sivriliğin, hoyratlığın her çeşidinden uzak sadece incelikle dokunmuş bir dünya inşa edebilmenin mümkûnatını simgeleyen heykeller. Bazı heykellerde kristal kuvars kullanılmış. Kristal Kuvars en saf ve en güçlü enerji kaynağı, dolayısıyla Sevgi Çağal’ın sanatıyla birebir örtüşüyor.
Bronz heykellerdeki dişilik erotik değil, daha ziyade saf aşkı simgeliyor. Adam&Eve adlı heykeli insanlık tarihinin özüne, insan yönümüzün çekirdeğine götürüyor ilk bakışta. Sonra baktıkça anlam kazanıyor, bakanın şahsi hikayesini yazmasına imkan veriyor. Kendi anlamını dikte ettiren, varlığıyla tüm algı ve sezgileri kuşatan değil; fışkırdığı kaynağa katılma isteği uyandıran, ilham veren heykeller herbiri.
Resimlerde ise anlar ve ayrıntıların hakimiyeti seziliyor. Öncesiz ve sonrasız ancak bütünlüklü ve sonsuz, çok katmanlı metaforlar. Aşkın, doğurganlığın, doğanın insana değdiği yerde birbirinin önüne geçmeyen renklerle, meramını haykırmadan dile getiren fırça darbeleriyle sadeliğin kuytusundaki coşku. Gözün işittiği, kulağın gördüğü imge cenneti. Başka türlü bakabilmenin tüm imkânları. Sevgi Çağal’ın resimleri kabuk bağlamayan saflığına, heykelleri ise geleceğe dair umudunu yitirmemenin, inancını her dem taze tutabilmenin kararlılığına haiz.
Sevgi Çağal’ın eserlerinde dönüp dolaşıp yine kaynağına ulaşan, başka nehirlerle buluştukça çoğalan, başka sözcüklerle birleştikçe evrensel bir dile dönüşen, her kalbe kapı açan, her yaraya tuz basan, insanın ancak doğayla bütünleştiğinde kendini bulabileceğine inanan sonsuzluğa eşdeğer sevgi var. Edilgenleştirilen kadının varoluş mücadelesi, bir yapboza ya da işlevsel bir dekora dönüşen doğanın döngüselliği resim ve heykellerindeki tüm dokunuşlara yansımış. Karartılmış kent yaşamında özüne yabancılaşmış insanın dünyayı ancak ve ancak sevgiyle değiştirebileceğine dair yaşamsal bir umut her dem tazeliğini koruyor.
Sevgi Çağal, New York Üniversitesi Fransız Dili Edebiyatı ve Sanat Tarihi Fakültesinden mezun. Prof. Gökhan Anlağan ve Ekrem Kahraman gibi ustalarlar çalışmış. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği üyesi aynı zamanda. Yurt içi ve dışında bir çok atölyeye katılmış, toplam 25 kişisel ve 40 karma sergiye katılmış. 2009 Florensa Bienali dahil birçok sanat organizasyonuna davet edilen sanatçı 2004’te kendi atölyesi Studio 19’u kurmuş.
Sevgi Çağal ‘ın “Espas’ta Nokta” adlı sergisi Galeri Espas’ta 30 Mart’a kadar gezilebilir.