ŞEHİR TELLALI New York - Londra - Roma |
Roma elli büyük, yüzlerce küçük havuzlu, çoğu büyük meydanların ortasında, kimi duvarlara gömülü, kimi köşelere yerleşmiş toplam iki bin çeşmesi ve bu çeşmeleri besleyen sularıyla övünür.
Latin şair Ovid’in dizelerinden Barberini meydanına sıçrayan yosun adam Tritone gibi her çeşmede bir hikâye kayıtlı.
Tarihin karışık anlarından biri. IÖ 195 tarihlerinde İzmir, Bergama krallığından kurtulmanın yolunu, Şehir devletini ve Cumhuriyet’i yüceltip ebedileştirecek bir tanrıça yaratmakta bulur. Bu Tanrıça Roma’dır. Kollar sıvanır. Antik İzmir’de heybetli bir Tanrıça Roma tapınağı inşa edilir. Tapınak Bergama kralına elveda, şehir devletini ve Cumhuriyet’i koruması için Roma’ya bağlılık gösterisidir. Başarılı olur. Ardından Atina ve Rodos’ta demokratik şehir devleti olduklarını ilan edip İzmir’in yolunu izler. Birer tapınak da onlar inşa eder. Derken Anadolu şehir devletleri gelir sırayla. Tanrıça Roma kısa zamanda bir mezhep olur, ünlenir. Nihayet Roma’da da bir tapınak ile yerini kazanır. Meydanlara halka Cumhuriyetin, bağımsızlığın sularını taşır.
Genellikle Amazonvari kuvvetli, büyük memeli, başında Frigya kaskı, elinde mızrak, sırtında oku ve yayı, savaş ganimetlerinin üzerine oturmuş hükümran görüntüsünde Kraliyet düşmanı Cumhuriyetçi havası içindedir. Roma’ya sadık, korumasına müteşekkir durur.
Bir mezhep haline geldiği tarihten itibaren, kimi zaman paraların üzerinde bulur kendini. Kimi zaman fahişe töhmetiyle itilip kakılır. Derken sıra diktatörlere propaganda malzemesi olmaya gelir. Augustus zamanında Tiber nehri kıyısındaki Augustus Barış Tanrıçası tapınağının kapısının sağ üst köşesine yerleşir. İkinci Dünya savaşında Benito Mussolini faşizm propagandasında kullanır onu.
Bugün, Roma’nın siyasi tarihindeki en önemli meydanında, antik Roma belediyesi ve senatosunun toplandığı yer Campidoglio’da dikili Tanrıça Roma heykeli. Senato sarayının merdivenlerinin altına. 1536’da Michelangelo’nun planladığı meydanda iki yanına Constantine termal kaplıcalarından getirilen Nil ve Dicle nehirlerini temsil eden dev heykeller konmuş. Bir süre sonra Dicle’nin yerini Tiber, kaplanın yerini ise Roma’nın mitolojik ikizleri Romolo ve Remo ile sütünü emdikleri ana kurt almış.
Üç yüzyıl sonra 1823’de Popolo meydanına da bir eşi yapılır. Önünde ana kurt ve ikizleri Romolo ve Remo, yanında Tiber ve Nil heykelleri. Venüs’e yakışan büyük deniz kabuğunun üzerinde. Şehre gelen suyu kutlar Tanrıça Roma. Temelindeki küçük kap suyu toplayıp doldurur onun deniz kabuğuna.