Geçen hafta ilk bölümü yayımlanan yazımda dile getirdiğim bazı hususların arzu etmediğim yorumlara yol açabileceğini anladım. Bu nedenle, konuyu tamamlamaksızın ortada bırakmamak amacıyla, bu ikinci bölümde yaşadıklarımı, dinlediklerimi nakletmekten çok, Mithras dini (ya da tarikatı?) neymiş ve Zerzevan Kalesindeki son durum nedir gibi bazı bilgiler vermeyi hedefledim.
Başlangıçta şunu da belirtmeliyim ki, Diyarbakır'a Kasım 2019'da yaptığımız ziyarete kadar, Zerzevan Kalesi ve Mithras konusunu duymuş olmama rağmen ne olduklarına ilişkin en ufak bir bilgim yoktu. O günden itibaren bende uyanan büyük merak sonucu (Mahlasımın "Meraki" olduğunu çok kişi bilir!) yerli yabancı pek çok makale ve kitap aradım, buldum, okudum; fakat ne yazık ki pandeminin hayatımıza getirdiği kısıtlar sonucu kazı alanına gidip tapınağı yerinde göremedim!
Mithras deyince, kökenini Perslerden alan, Perslerle savaşan Roma orduları askerlerine ilginç gelen ve benimsenen (aynı Yeniçerilerin Bektaşi tarikatını benimsemeleri gibi - tek farkı bunun içe dönük/gizli olması), Avrupa'nın tamamına, Roma ordularının işgal edip yayıldığı tüm topraklara beraberlerinde taşıdıkları (İngiltere'nin İskoçya sınırına kadar), yüzlerce tapınağının inşa edildiği bir tarikattan bahsediyoruz. Bugün bunların sadece 23 tanesi bulunmuş. Sonuncusu ve coğrafik olarak en güneydoğudaki Diyarbakır'da, bir tanesi Gaziantep Doliche'teki doğal iki mağarada, bir tanesi de Trabzon Boztepe'de olmak üzere toplam üç tanesi Türkiye sınırları içinde. Tapınak Şövalyelerinin, Masonların, Illuminati'nin kökeninde Mithras'ın bulunduğu iddiaları var. Ne dereceye kadar doğru, bilinmez. Ama zaten ilk çıkış kaynağı dahil her yanı tartışmalı bir konu.
Persler'de Mithras "Anlaşma ve Dostluk" kavramlarının da tanrısıdır, "Aracılık Eden" anlamına gelir. Ayrıca ışığın, savaşın, adaletin ve inancın da simgesi. Öğretisi dünyanın yaratılışı üzerine ve evreni kontrol eden tanrı olarak da bilinir. Romalılarda aslen kült en yüce tanrı olan Güneş Tanrısı "Sol"a tapınmaya dayanır. Bulunan bütün tapınaklarda yer alan resimler, heykeller ya da kabartmalarda Tanrı Mithras ya bir kayadan çıkarak canlanırken ya da bir boğayı öldürürken betimlenmektedir. Bu "Tauroctony" olarak adlandırılmaktadır. Boğa, Sol'a kurban edilmektedir. Nitekim tüm tapınaklarda bir boğanın kurban edilmek üzere yerleştirildiği bir girinti ve akan kanının toplanacağı bir havuz bulunmaktadır. Farklı araştırmalarda tapınma sırasında kurban edilen boğanın kanının içildiği de belirtiliyor.
Mithras dinine katılacak kişi on iki eziyeti çekmek zorundadır. Sadece erkeklerin kabul edildiği bu dine katılanlar yedi aşamadan geçmektedir. Dinsel törenleri gizli ve dışarıya kapalı olan Mithras'a ait yazılı hiçbir kaynak bulunmuyor; bu konudaki bilgiler ancak arkeolojik kalıntılar sayesinde elde edilmiş olanlar.
Üst düzey generaller, zengin tüccarlar, aristokratlar, hatta bazı imparatorlar dahil Roma'yı yönetenler Mithras dinine üyeymiş. Ama imparator olmak bu dine otomatik olarak girmek anlamına gelmiyor. Diğer herkes gibi eziyetleri çekip, aşamaları geçmek şart.
En inançlı Mithraist imparator olan Julian ise (M.S. 361-363) başlangıçta ülkeyi yönetmeye Hıristiyan olarak başlamış, ama çabucak dönüp kendisini "inanmış bir Mihtraist" olarak ilan etmiş. Julian, Roma Panteon'unda bulunan Jupiter, Apollo, Dionysus, Horus, Sarapis ve bilhassa Mithras'ın aslında Güneş Tanrısı Sol'un (Yunan mitolojisinde Helios) farklı tezahürleri ve karakterlerini yansıttığını ve temelde aynı yüce varlığı oluşturduklarını kabul etmiş. Hatta İmparatorluk sarayında bir Helios-Mithras tapınağının olması, imparatorun bu tanrıya bağlılığını ortaya koymakta. Bana çok çarpıcı gelen bir husus da, zamanında imparatorluğun başkenti Roma'da 700'e yakın Mithras Tapınağının bilinen varlığı!
Ancak Julian aynı zamanda Mihtras dinini uygulayan son imparator olacaktır. Bu dine girişinden itibaren Konstantinopolis'te yaygınlaşması için çaba göstermesine rağmen pek çok şeyi gerçekleştirmeye ömrü yetmeyecek, Sasaniler'e karşı çıktığı bir seferde okla yaralanarak yaşamını yitirecek ve onun ölümüyle Batı'da Mithraizm'in ilerleyişi son bulacaktır.
Kendisini, ahlaki değerlerini Helios/Mithrsa'dan alan bir rahip olarak tanımlayan İmparator Julian, 'Güneşe İlaheler' adlı kitabında, Mihtras'ın Güneş'i temsil ettiğini, Apollo, Hyperion ve Prometheus ile aynı yüce varlık olduğunu belirtmektedir. Diğer tanrıların ise Güneş'in değişik güçlerinden oluşan farklı görünümleri olduğunu söylemektedir.
Sonrasında Hıristiyanlığın yayılması ve resmi din olmasıyla birlikte bütün Mithraeumlar kiliseye dönüştürülecek, Hıristiyanlık için büyük rakip olarak görülen Mithras dinine ait izler de büyük oranda bu dönemde yok edilecektir.
Bütün bunlara ve sonradan farklı dinlere geçmiş olmalarına rağmen, zamanında Mithras'a tapan ailelerin soyundan gelen ve günümüzde gerek Avrupa gerek ABD'de yaşayan çok büyük sayıda kişi/ailenin varlığı biliniyor. Bunlara ünlü Rockefeller ve Rothschild aileleri de dahil. Şimdiden bazı temsilcilerini tapınağı görmek üzere gönderdiklerini ve aile büyüklerinin de gelebilmeleri için yakınlarda bir yerde bir helikopter pisti yapılması için girişimlerde bulunduklarını biliyorum.
Bizim Diyarbakır'a gittiğimiz tarihlerde Zerzevan Kalesinde sürdürülen arkeolojik kazıların bilimsel yayını henüz yapılmamıştı. (Ekim 2021'de Zerzevan Bandı'nın[1] tamamlanarak yayımlanacağını öğrendim.). Buna rağmen stajyer ya da yüksek lisans/doktora çalışmaları için izin alıp gelen gençlerin makalelerin yayınlanması ve bunların medyaya yansımasıyla dünya âlem haberdar olmuş ve bunun etkisiyle ziyaretçi akını başlamış.
T24 Haftalık'ta bana tanınan ölçüleri çok aşmak istemiyorum. Bu nedenle konuyu günümüz itibariye kazılar ve Diyarbakır sınırları içindeki bu büyük arkeolojik değerle ilgili son durumu aktararak bitireceğim:
- Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu (FIJET) tarafından verilen ve turizm sektörünün "Oscar"ı olarak adlandırılan Altın Elma Ödülü 2018'de Diyarbakır'a verildi.
- Mayıs 2018'de, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi'nce (ICOMOS) hazırlanan "ICORP On The Road Projesi" kapsamında Diyarbakır Zerzevan Kalesi belgeseli çekildi ve Youtube üzerinden yayınlandı. Belgesel serisi, kültür miras alanları, yapılar ve somut olmayan değerlerin bulundukları çevrenin sürdürülebilir kalkınmasına sağladıkları katkının geniş çevrelere ulaştırılması amacıyla hazırlanmakta. "Yeniden Gün Işığına Kavuşan Mithra" başlıklı belgesel şuradan izlenebilir.
- 2020 yılında Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine alındı. Asıl listeye 2022'de girebilmesi amacıyla yoğun çalışmalar sürdürülüyor.
- Aynı yıl, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yönetim Kurulu Başkanı Diyarbakırlı Nihat Özpınar olan Safir Tuz arasında imzalanan protokol uyarınca şirket Zerzevan Kalesi kazı çalışmalarına 20 yıllık sponsor oldu. Devlet adına destek vermesi kararlaştırılan GAP İdaresinin de katılımıyla ülkenin kültür ve turizmi açısından mihenk taşlarından biri haline gelen Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı çalışmalarının finansmanı garantiye alınmış oldu.
- 2022 yılı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından "Zerzevan Kalesi Yılı" olarak ilan edilecek.
- Ziyaretçi sayısında büyük artış beklendiğinden "Ziyaretçi Karşılama Merkezi Projesi" hazırlandı. Merkez 2022'de hazır olacak.
Gelişmeleri zerzevan.org sitesinden izleyebilirsiniz.
[1] Band, periyodik olarak yayımlanan kitaplar serisi demekmiş. Ben de bu vesileyle öğrendim.