Garip ama gerçek; şubat ayından bu yana dünyayı sarsan Ukrayna'daki savaş tam hız devam ederken, savaşan taraflar, 24 Nisan Pazar günü Hristiyan Ortdoks'ların Paskalya bayramını birlikte kutlayacak!
2022 Nisan ayı Hristiyan ve İslam dünyasının bayram ayı oldu. Bu yıl öyle denk düştü. Hristiyan Katolikler bu Pazar (17 Nisan), Hristiyan Ortodokslar 24 Nisan'da; İslam dünyası ise Ramazan ayı çıkışında 2 Mayıs'ta kendi bayramlarını kutlayacak.
İslam ve Hristiyan bayramlarının bu yılın nisan ayına denk düşmesi, her iki dinin buyurduğu gibi aynı ayda 30'ar ve 40'ar gün süre ile oruç ve perhiz tutması, dünya barışı ve huzuru açısından kutsal bir ay olması gerekirken, dünyanın gözü kulağı Ukrayna'daki "kardeş gibi" görülen Rus ve Ukraynalıların arasındaki savaşa çevrilmiş durumda.
Rusya ve Ukrayna halkı bin yıldan bu yana paylaştıkları Ortodoksluk mezhebi icabı pazar günü kutlanacak olan Paskalya bayramında İsa peygamberin yeniden canlandığını simgeleyen ve "sevgi ve affı" getirdiğine inanılan çoğu kırmızı, renkli yumurtaları tokuşturmak yerine, silahlarını tokuşturmaya devam edeceğe benziyor.
Ancak Ruslar ve Ukraynalılar bu yıl Paskalya yortusunu ayrı ayrı ve buruk bir halde kutlayacak; kendi kiliselerindeki ayinlere katılacaklar ve herhalde savaşın bir an önce sona ermesi için hep bir ağızdan İncil'deki alıntılar okunacak.
Birinci Dünya Savaşı'nda Alman ve İngilizlerin Noel yortusu nedeniyle savaş meydanındaki siperlerinden çıkıp Noel'i birlikte kutlamalarını konu alan sinema perdelerindeki duygusal ve insani sahnelerin (bu olayın gerçekten yaşandığı açıklanmıştı) bugünkü Ukrayna savaşında Rus ve Ukraynalılar arasında görülmesi imkansız gibi görünüyor.
Söylemesi utanç verici olsa bile savaşın getirdiği bazı olumlu tarafları da yok değil.
Mesela Avrupa Birliğinin birleşme yolunda atmaya çalıştığı ama bir türlü beceremediği ağır aksak adımlarını hızlandırma kararı alması gibi. Mesela buğday gibi, doğal gaz ve petrol gibi Batı'nın Ukrayna ve Rusya'ya bağımlılık derecesinin düşürülmesi için atmaya başladığı adımlar gibi... Mesela Türkiye'nin savaşan tarafları bir araya getirme uğraşılarının Batı dünyası tarafından takdir edilmeye başlanması gibi... Hatta Yunanistan'ın bile Türkiye'ye bakış açısını "Şu anda Türkiye aleyhinde birşey söyleme zamanı değil" şeklindeki Yunan savunma bakanının yaptığı açıklamalar gibi...
Dünyanın geri kalan ülkelerinde bu nisan ayında da ilkbaharın gelişiyle birlikte Paskalya ve Ramazan heyecanı yaşanıyor.
Uzun süren pandemi karantinalarının ardından sokağa çıkmalar her ne kadar serbest kaldıysa da, uzmanlara göre çoğu insanda agorafobi (yani kalabalık arasında gezme korkusu) izleri bırakmış durumda.
Gerçekten de özellikle nisan ve mayıs aylarında havanın açmasıyla birlikte yollara dökülmeyi kendilerine adeta borç bilen ve sabahlara kadar gezmeyi tozmayı alışkanlık haline getirmiş olan Atinalıların bile şu günlerde eski performanslarını gösteremediklerine tanık oluyorum.
Pandemi'nin getirdiği "ruhsal" durum; Ukrayna'daki savaş, hayat pahalılığının (Elektrik faturaları, doğal gaz faturaları, benzin fiyatları , gıda ürünlerinde fiyat artışları gibi) getirdiği tereddütler ve şaşkınlıklar, nisan ayındaki "rehavet havasının" bu yıl arzu edildiği gibi yaşanamadığı gözleniyor.
Rusya ve Ukrayna gibi Hristiyan ortodoks olan Yunanistan'da da kutlanacak olan Paskalya bayramında elbette geleneklere bağlı olarak yumurtalar da tokuşturulacak ;kuzular da çevrilecek; halaylar da çekilecek. Ama bu yılki Paskalya yortusu eski Paskalya yortularındaki eğlenceler gibi olamayacak.
Aynı insani duyguların İslam dünyasının kutlayacağı Ramazan bayramında da hakim olacağa benziyor.
Evet bayramlaşmalar, el öpmeler, bayram ziyaretleri, bayram alışverişleri olacaktır elbet ancak Müslümanların da yukarıdaki nedenlerden dolayı bu bayram günleri coşkulu eski bayram günleri gibi olamayacak.
Bayramların kutlu ve mutlu olması dileklerimle.