Gece karanlığında yumuşak yastığın üstüne gömerek terk ettiğim yorgun başımı, uykum bittiğinde yine aynı yerde buldum. Perdelerin sımsıkı kapattığı ışıksızlığa açılan gözlerimde yine sadece karanlık duruyordu. Yerini ezbere bildiğim küçük el fenerine uzandım. Dokunduğumda soluk bir ışık başucuma bıraktığım minik saati aydınlattı. Uzun kol kısanın ucuna eklenmiş yuvarlak kadranın tam ortasında, yukarıdan aşağı dikine siyah bir çizgi oluşturmuş, sanki zamanı ikiye ayırıyordu. Saat altı, gece bitti, güne döndük. Uzun kol aniden bir tık ilerledi, işte bu günden alınan ve hemen harcanan bu ilk dakikaya tanık oluyordum.
Bu edebî girişi okuyucuyu tavlamak için buraya döktürdüm.
Nitekim niyetim günün Koronavirüslü o ilk dakikası için pazara bir şeyler yazmaktı. Ne mümkün.
Sosyal medyanın amatör pandemi uzmanları hepimizi telaşa verip irşad ede dursun, Koronavirüs de gün be gün dünyayı ülke ülke ele geçiriyor.
Bilim Kurulu da haklı olarak, sorun küresel, mücadele ulusal, diyordu.
İtalya'da bir otel odasında karantinada kapalı kalmış Kıbrıslı bir öğrenci harika eleştirel bir mesaj paylaştı. Oradan sükûnet içinde, panik ve rehavet sözcükleri ile bir yanlışın varlığından söz ediyor ve arada kalan kararsızlığın yerine doğru bilgilenmenin önemine dikkat çekiyordu.
Bu sözler devlet katında pek like kazandı ki TV'lerin akşam programlarında kim konuşsa hemen panik ve rehavet kelimelerini kullanır oldu. Bence bu çok güzel.
Bu iki olumsuz kavramı bir yana bırakırsak, genel olarak sıralanan öneriler özetle şöyle;
Kimseye yaklaşma, uzak dur, dokunma, el sürme, tokalaşma, sarılma, öpme, okşama, sevme, bırak etkisiz halde kalsın. Kazara el sürersen de, koş ellerini suyla sabunla iyice yıka, en az yirmi saniye boyunca. Bir de unutma, Korona'dan korunmaya kolonya…
“Virüs bizden gerçek yakınlığı çalıyor. Okulları kapattırıyor. İnsanları ev hapsine ve maske takmaya mahkûm ediyor. İnanıyorum ki evren, kuralları tepetaklak edildiğinde, bunları düzeltmenin bir yolunu bulur!..
Çünkü belli ki evrene ve onun kurallarına borcumuz çok ve bize bunu bir virüs bedelini ödeterek hatırlatıyor.” Bu sözler İtalyalı psikolog F.Morelli’den alıntı.
Bu pazarı da evde atlatıp, hep söylüyorum ya, Koronavirüse karşı dikkatli olun, öksürük olmayın.