Hırsızlık, doğal ihtiyaçların doğal bir tavırla giderilmesi, gibi tanımlanabilir. Bu tarif okuyucuyu irkiltecektir. Çünkü hırsızlık ancak ciddi ve sürekli önlemlerle engellenebiliyor. Şöyle yaşadığınız kente bir göz atın, bütün kapılar kilitli, birinci kat pencereleri demir parmaklıklı, nakit paralar muhkem kasalarda saklı vb. Demek ki bu iş çok yaygın, şakaya gelir yanı yok.
Buna karşın yine de, ihtiyaç duyulan değerler nerede bulunuyorsa, gidip oradan alanlar çıkıyor, bu doğal. Kıyamet kopartan ise, duyulan ihtiyaçtan çok daha fazlasını, başkalarının kullanımından çekip almak şeklinde olandır.
Hırsızlık diye bir eylemi bu kadar doğal kabul etmek nasıl olur ki? Hırsızlık insanların yarattığı soyut bir isimlendirme. Sahiplenme ve esirgeme gibi, yine soyut, ama kabul görmüş, değerlerin zedelenmesidir. Bu iki kavram, aslında bir anlaşma, bir sözleşmedir. Şöyle ki; Bu değerler benim kullanımımdadır, isteğime bağlıdır, ilerde kullanmak üzere saklıyabilirim de, kilit altında tutabilirim de, kimseye koklatmam da, anlamındadır.
Yazının girişinde açıklanmayan, eksik kalan ise, esirgenen değerlerin nasıl sahiplenildiği konusudur. Rahatlıkla şu söylenebilir, sözleşmeyle korunan bu değerler, yine aynı yollardan elde edilmiştir. Yok, para ile satın alınmıştır gibi, itirazlar olacaktır. Para da güvene dayalı, imzalı bir senet, bir banka notu değil midir? Üzerinde kime ait olduğu bilgisi bulunmaz, kolayca el değiştirebilir. Kimin elindeyse onundur. Bu demektir ki çok kolay elde edilir.
İşte şimdi, konumuz bunlar olacak!..
Para kazanmak çok kolaydır. Elde etme yolları da çoktur. Buna karşılık;
Çok parayı harcamak hiç kolay değildir. Kültürel birikim ile çok ilişkilidir.
Para elde etmenin en kabul gören biçimi, Çalışmaktır, yani Emek ve Zaman satmak olmalıdır. Çalışmanın da iki türlü karşılığı bulunur, Maaş yada Ücret.
Şimdi diğerlerine geçelim, ama bu mantıklı ve etik bir sıralama olmayacak, evet;
Maaş, Ücret
Fazla mesai
İkramiye
Emeklilik
Avans, borç
Çift maaş ve daha fazlası
Faiz, kâr payı
Hisse senedi
Mala çökmek
Ticaret, alım satım
Banka açmak, banka soymak
Rüşvet, hediye kabulü
Kira geliri
Telif ücreti
Yarışma ödülü,
Hibe, yardım alma
Bahşiş, bayram harçlığı
Hamut
Parsa
Miras
Baba parası
Piyango
Kumar
Müzayede
Çalmak, kap kaç
Soygun, gasp, yağma
Yankesicilik
Dolandırıcılık
Kalpazanlık
Kaçakçılık
Uyuşturucu ticareti
Sahtekârlık
Şantaj
Vergi kaçırmak
Dilencilik, sadaka
Yerde, takside, eski ceket cebinde para bulmak
Pazarlık yapma, taksit, indirim, ucuzluk, bedavacılık vb…
Çalışmak, diye başladık, oysa en iyi, en zahmetsiz para kazanmanın yolu;
başka birini çalıştırmaktır!..
Gelelim diğer konumuza, para harcamaya;
Para harcamak hiç kolay değildirKültürel birikim ile yakın ilişkilidir.
Çok paranın sahibi, harcamaktan ziyade parasını artırmak ihtiyacındadır, onu yapar. (bakınız; Türkiye’de iktidar siyasetçilerine…)
Kültürel, sosyal ve siyasal birikimleri yetersiz olanlar, parayı ne edeceğini bilemezler. (bakınız; ayakkabı kutularında para saklayanlar…)
Yine de, bol bol gayrimenkul biriktirirler ama bu yetmez.
Ziynetler, arabalar, koleksiyonlar, garsoniyerler ve en sonunda…
Pahalı olduğu kadar büyük ve gösterişli bir yat, limana çekilir. Olan budur, bu kadardır..
Ama para bitmez, harcama biter, derken ömür biter.
Son bir gayret, gençten birine parayla hayat hikâyesi kitabı da yazdırılır.
Yanına kâr olarak, fazilet yerine sadece, paranın bitme korkusu kalır.
- Happy end-