Basının gücü müthiş! Bir sorunun çözülmesi amacıyla bir yazı hazırlamıştım, daha yayımlanmadan sorunun çözümlendiğini gördüm, öğrendim. Yine de bu yazıyı okurlara iletmek istedim. Umarım çözüm kalıcı olur.
Sayın Bakan, biraz bakar mısınız, lütfen?
Siyasetin yeni ve yumuşak dili ile size sesleniyorum.
Gücünüzü, kudretinizi ve otoritenizi biliyorum.
Bunu göstermeniz için herhangi bir öneriye ihtiyacınızın bulunduğunu da sanmıyorum.
Yine de küçük ama önemli olduğunu hissettiğim sıradan bir dileği, kamu yararına çözümleyebileceğinizi düşündüğüm için, değerli zamanınızdan ufak birkaç dakikayı ayırmanızı rica ediyorum.
Çok iyi bildiğiniz gibi İstiklal Caddesi’nin tam yarısında Galatasaray Meydanı bulunur. Oranın orta yerinde istiklâlimizin ellinci yılı anıtı gökyüzüne doğru çelik borularını uzatır. İşte tam da orada…
Nerede, ne olduklarını bilmedikleri çocuklarının akıbetini öğrenmek isteyen anneler, cumartesi günleri bir araya gelip, akşama kadar ellerinde fotoğraflarla orada otururlardı. Sonra…
Bir gün hepsi oradan kaldırıldı ve bir daha gelmesinler diye o alanın etrafı polis bariyerleri ile çevrildi, içine toma araçları konuldu, kimse içeriye sokulmadı, sokulmuyor da. Her halde bir bildiğiniz vardı. Ancak…
Bu uygulamanın siyasi yorumu ve eleştiri konusunu tamamıyla dışarıda bırakarak, buna hiç girmeden sözü sıradan bir dileğime getirmek istiyorum. Şöyle ki…
Tophaneyi Galatasaray’a bağlayan Boğazkesen Caddesi tam da sözünü ettiğimiz bu yerde İstiklâl ile buluşur. Yoğun motorlu araç trafiği ile birlikte, belki daha da çok yayaların da her iki yönde kullandığı bir anayoldur burası. Yürüyenler bu yoldan Galata Port’a akarken, aynı yoldan da İstiklâl’e çıkarlar. Ama…
Tam Galatasaray’a yaklaştıkları anda, yayaların yolu kesilir, geçmelerine izin verilmez. Çünkü yukarıda sözünü ettiğim polis bariyerleri trafik yolu babalarına kadar dayanmıştır yol vermezler. Oraya kadar varan yayalar mecburen babaların arasından akan trafik yoluna geçerler, arkalarından gelmekte olan arabaların ve her iki yönde aniden beliren motosikletlilerin arasında kendilerini kollamaya çabalayarak İstiklâle varırlar. Aynı anda, aynı noktada diğer yöne gitmeye çalışanlarla da karşılaşırlar, onlar da benzer uğraş içinde araç trafiği arasında yol bulma telaşındadırlar. Üstelik…
Bu olay aylardır her gün, gece ve gündüz kesintisiz olarak yayalara yaşatılır.
Yazının başında bildiğimi söylediğim gibi, gücünüzü, kudretinizi ve otoritenizi göstermek için, insanlara eziyet veren bu türden bir uygulamaya ihtiyacınızın olduğunu hiç sanmıyorum. Çözümü ise çok basit…
Galatasaray Meydanı’nı çevreleyen polis bariyerinin yola yakın birkaç metrelik kısa bir bölümünün, yapışık bulunduğu trafik babalarından hiç olmazsa 70 -80 cm. içeri doğru çekilmesi ile çoluk çocuk, engelli ya da bebek arabası ile yürüyenler, trafik canavarlarından canlarını kurtarmış olacaklar, tıpış tıpış rahatlıkla yaya yolundan İstiklâle girip, çıkacaklar. Fena mı olur bu?..
(Gerçekten yayalar için bariyerler geriye çekilmiş.)
Siyasi olmayan bu yazıyla, kamu yararına çözümleyebileceğinizi düşündüğüm basit bir dileğimi, siyasetin yeni dili ile de olsa, değerli zamanınızdan birkaç dakika alarak size sunmaya çalıştım. Otoritenizden hiçbir şey kaybetmeyeceğinizi bilerek, kent trafiği ve yaya hakları konuları ile ilgilenen bir bakan olarak, yerel yönetim seçimi öncesi günlerde, konuya şöyle bir göz atmanız için teşekkürlerimi ve beklentilerimi saygıyla ifade etmek istedim.