Emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün kendi görev dönemi için "O zamanki adıyla 'Cemaat' olan Fethullahçılık, kanunen bir suç değildi. Kanunun suç saymadığı bir konumda olan kişiye 'Ordudan atmak' gibi ağır bir ceza verilebilir mi?" açıklamasını yapması Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki FETÖ yapılanmasını bir kez daha gündeme taşıdı.
Gülen cemaatinin TSK’da yıllar içinde yuvalanıp örgütlenmesi sonucunda 15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişimi süreci aynı zamanda ordu içinde "altın nesil" olarak tanımlanan bir yapıyı da gün ışığına çıkardı.
1990’lı yılların başından itibaren sistematik biçimde TSK’ya sızmalar gerçekleştirip kadrolarını orduya yerleştiren FETÖ’nün bu amaçla kullandığı yüksek verimli yol sınav sorularının çalınmasıydı, kuşkusuz.
Darbe soruşturmalarıyla birlikte özellikle TSK’ya insan kaynağı sağlayan sınav sistemindeki soruların çalınması harp okullarına girişlerde cemaat mensuplarının sisteme dahil olmalarını kolaylaştırdı.
Emekli Genelkurmay Başkanı’nın söz konusu açıklamasıyla bağlantılandırıldığında, bir örgüt olsun ya da olmasın sınav sorularını çalınmasının başlı başına suç olduğunu söylemek yanlış olmaz.
FETÖ’nün sorularını çaldığı sınavlar sadece sivil sistemindeki eğitim kurumları ve harp okullarına girişle sınırlı değil elbette. Gülen cemaati, TSK’ya sızabilmek amacıyla ÖSYM’nin gerçekleştirdiği Askeri Lise Sınavları'nda da (ALS) "soru hırsızlığı" maharetini gösterdi.
Hatırlanacağı üzere, TSK bünyesinde beş ayrı askeri lise vardı. İstanbul’daki Kuleli ve Heybeliada Askeri Liseleri, Bursa’daki Işıklar Askeri Lisesi, İzmir’deki Maltepe Askeri Lisesi ve Ankara’da Bando Astsubay Meslek Yüksek Okulu, 15 Temmuz sonrasında kapatılıncaya kadar orduya subay yetiştirmek amacıyla eğitim verdi.
Darbe soruşturmalarının yürütüldüğü dönemde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, askeri liseleri de mercek altına aldı. Bu çerçevede, savcılık, tüm askeri liselerin 2000-2016 yılları arasındaki sınav sonuçlarını inceledi.
ÖSYM’ce yapılan askeri lise sınavlarının sonuçlarında her yıl Kara Kuvvetleri için 600, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları için 200’er, Gülhane Askeri Tıp Fakültesi içinse 40 öğrenci seçiliyordu. Sınav başarı ortalamasına göre, mülakat ve beden eğitimi sınavlarında belli bir taban puanın belirlenmesiyle birlikte adaylar lise eğitimine alınıyordu.
2000-2015 yılları arasında askeri lise sınavlarına giren öğrenci sayısı 30-60 bin arasındayken, 2016’daki sayı 49 bin kişi olarak tespit edildi.
Sınav sonuçlarının irdelenmesiyle beraber 2014’e kadar olan dönemde Türkçe, matematik, sosyal ve fen sorularının bulunduğu testlerdeki doğru yapanların öğrenci sayısı yüzlü rakamlardayken, 2014’ten sonra bu sayı 0-10 öğrenci arasında kaldı.
Savcılığın askeri lise sınavlarının kazanan yaklaşık 8 bin adayın verileriyle yaptığı tespitlere bakıldığında, 2000-2013 arasında belli bir değere oturan askeri lise sınav taban puanları 2014’te aniden 6-8 puan arasında düştü.
Örneğin Kara Kuvvetleri için, 2011’de 78, 2012’de 84, 2013’te 78 olan taban puan 2014’te 70’e, Hava Kuvvetleri için, 2011 ve 2012’de 84, 2013’te 86 olan taban puan 2014’te 78’e, Deniz Kuvvetleri içinse 2011-2013 arasında üç yıl boyunca 84 olan taban puan, 2014’te 78’e düştü.
Yanı sıra, 2000-2013 yıllarında askeri lise sınavlarının matematik testlerinde başarılı olan öğrencilerin mülakat olarak adlandırılan sözlü sınavda da başarılı oldukları anlaşıldı. Buna karşın, 2014’te durum farklı hale dönüştü. 2014-2016 yılları arasında matematik testinde başarılı olanlar mülakatta başarısız oldular.
2000-2013 yılları arasında matematik sorularını tam yapan adayların sayısı "olağanüstü yüksek" oldu. Mesela, 2010’de 30 soruluk matematik testinin tamamını doğru yapan aday sayısı 1214’tü. 2011’de 642, 2012’de 717 aday matematik testini sıfır yanlışla tamamladı. Buna karşın, 2014’te 2, 2015’te sıfır, 2016’da 4 aday testin tamamını doğru yapabildi.
Türkçe testinde soruların tamamını doğru yapan aday sayısı 2014’te sıfır, 2015’te 1 ve 2016’da sıfırken, 2008’de 323, 2011’de 277, 2012’de 214 aday Türkçe sorularının tamamını yanlışsız ve eksiksiz yanıtladı.
Askeri lise sınavlarının sonuçlarını SBS, OKS, TEOG sınavlarıyla karşılaştıran savcılık, bu kriterde de ilginç sonuçlara ulaştı.
Askeri lise sınavını kazanan yaklaşık 8 bin adaydan sadece 3 bin 600 dolayındakinin SBS puanı tespit edilebildi. Yine askeri lise sınavını kazananlardan 700’nün SBS puanının 400’ün altında olduğu görüldü.
Ayrıca, verileri incelenen 1600’e yakın adayın hiç SBS’ye girmediği belirlendi. Bir diğer anlatımla, bu adaylar zaten askeri lise sınavlarında başarılı olacaklarını bildiklerinden SBS’ye girme durumunda olmadı.
Bu sınavlarda başarılı olanlardan büyük çoğunluğunun Gülen cemaatinin okullarında eğitim gördüğü anlaşılırken, 8 bin adaydan sadece bin dolayındaki öğrencinin okullarındaki Türkçe, matematik ve diğer ders başarıları askeri lise başarısı ile örtüştü.
Yapılan tespitlere göre, Türkçe ve matematikteki 30’ar sorudan 28’i, fendeki 25 sorudan 18’i ve genel kültürdeki 15 sorudan 10’nun sınavlardan önce adaylara verildiği cevap anahtarlarında yapılan incelemelerden ortaya çıkarıldı.
Savcılığın tespitlerinde 2000-2016 yılları arasında askeri lise sınavlarıyla TSK çatısı altına girenlerin yüzde 97’nin FETÖ’cü olduğu görüşüne ulaşıldı.
Sınav sorularının çalınmasıyla, sınavı başarmış gibi görünerek TSK mensubu yapılan yaklaşık 7 bin 700 öğrencinin ilk ve orta öğretim geçmişlerinin askeri lise sınavlarını desteklemediği tespit edildi.
TSK’dan Gülen cemaati üyesi oldukları gerekçesiyle ilişiği kesilenlerin son tarihi Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun görev yaptığı 1998-2002 dönemi oldu.
Fakat Eski Genelkurmay Başkanları Hilmi Özkök, merhum Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ’un dönemlerinde FETÖ’den atılan hiçbir TSK mensubunun bulunmaması, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tespitleriyle beraber değerlendirildiğinde ortaya çıkan resmin anlamı "bile bile lades"tir.