İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’nın kardeşi Osman Çataklı’nın FETÖ’ye yardım ve yataklık yaptığı iddiasıyla ilgili olarak yeni gelişme yaşandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel, geçen yılın son günlerinde Çataklı’nın kardeşi hakkındaki “FETÖ iltisakı” iddiasını ortaya koydu.
Peşinden açıklama yapan Bakan Yardımcısı, “Kardeşim 32 yıldır yurt dışında yaşıyor. Sen söyleyince baktım, hakkında ihbar var. Gelir adalete hesabını verir.” değerlendirmesiyle olayı basite indirgemeye çalıştı.
İktidar ile muhalefet arasında başlayan FETÖ merkezli tartışma, Büyüteç’teki yazıyla yeni boyuta taşındı.
Büyüteç okurları, Çataklı’nın kardeşinin Bank Asya’daki hesabı nedeniyle FETÖ’den iltisaklı olduğunu öğrendi.
Olayın boyutunun değişmesiyle birlikte bu kez İçişleri Bakanı Süleyman Soylu devreye girmek zorunda kaldı.
Eski Bakan Yardımcısı Muhterem İnce’nin ayrılmasından sonra diğer iki bakan yardımcısına göre daha önemli konumda yer alan Çataklı ve kardeşi hakkında ortaya çıkan FETÖ iltisakı Soylu’nun epeyce canını sıktı.
Nasıl sıkmasın ki?
Özellikle 15 Temmuz’dan sonra pek çok kamu görevlisinin hakkında “iltisak” gerekçesiyle adli soruşturmalar açılmasına rağmen Çataklı’nın kardeşinin benzer süreçten “pas” geçilmesi Soylu’nun açıklama yapmasını gerekli hale getirdi:
“Bir ihbar yapılmış. Biz son 6 yılda bu konuda birçok ihbarla karşılaşıyoruz. Bunun tespit mercii mahkemedir. Bir ihbar, suçun sabitliği anlamına gelmez. Bu bir arama kaydı. Gelir, ifadesini verir. Tespit edilirse de, edilmezse de gereği yapılır. Terör örgütü olması çok başka bir şey. Ben bilgilere haizim. Bu da bir yalan, CHP'liler yalanı peynir ekmek gibi söylüyor.
On yıllardır bu devletin çalışanı. Soruşturma 2019'da. Bir insan kendisiyle ilgili bir mahkeme kararını bilmiyor. Onun birinci dereceden yakını olsa dahi bilemez. Mahkeme gel ifade ver demiş. İfade vermediği zaman da arama kaydı çıkmış. Verirse de vermezse de gereği yapılır. Orada ailevi bir durum var. İsmail Bey 8 yıldır kardeşiyle konuşmuyor. Ailevi bir durum var; gelir, gelmez. 6 kardeşi de Fransa'da yaşamış. Ne yapacağız, Fransa'da yaşayan kardeşleri için İsmail Bey'i yargılayalım mı? Suçu varsa bedel ödemesi gerekenler öder.”
Soylu’nun söz konusu açıklamasında dikkati çeken ancak kamuoyunda pek de üzerine gidilmeyen iki önemli unsur var.
İlki, soruşturmaya esas olan ihbarın tarihi. Soylu’nun verdiği bilgiye göre, ihbarın İçişleri Bakanlığı’na ulaşma tarihi 2019.
Yani, Çataklı’nın kardeşiyle ilgili konu, yaklaşık üç yıldır “sümen altı” edilmiş durumda.
İkincisi, Osman Çataklı hakkındaki ihbar pek de öyle basit değil.
Bakan Soylu, açıklamasında ihbarı sanki “112’ye yapılmış standart ihbar” niteliğinde değerlendirmek istese de kazın ayağı gerçekte öyle değil.
Osman Çataklı hakkındaki ihbar, Bank Asya konusunda araştırmalar yürüten Mali Suçları Araştırma Kurulu’nca (MASAK) tespit edilerek “gizli” koduyla İçişleri Bakanlığı’na gönderilen bir evrak.
MASAK raporlarıyla pek çok kamu görevlisi hakkında adli ve idari işlem yapılmasına rağmen, Osman Çataklı hakkındaki MASAK ihbarının işlem yapılmayarak “açık tutulması”nın anlamlı bir açıklaması vardır kanımca!
Sonuç olarak; FETÖ’yle mücadele çerçevesinde devletin önemli bir kurumunun, devletin en önemli birimlerinden İçişleri Bakanlığı’nın ikinci isminin birinci derecedeki yakını hakkındaki ihbarı, adli işlem yapılmaya değer bulunmadı!
Neyse ki; CHP’li Özel’in açıklaması sonrasında olay, kayıtlara girmiş oldu.
Üst bölümde verdiğim bilgileri ilginç bir fotoğrafla desteklemek elzem oldu.
Fotoğrafın ne anlama geldiğini aktarmadan evvel bir bilgiyi daha paylaşayım.
MASAK’ın İçişleri Bakanlığı’nı muhatap alarak hazırlayıp gönderdiği, Bakan Yardımcısı Çataklı’nın CHP’li Özel’e hitaben “sen söyleyince baktım” dediği ihbar nerede ortaya çıktı dersiniz?
Aldığım bilgiye göre; Osman Çataklı hakkındaki evrak, FETÖ’yle mücadele çalışmalarını yargı ile birlikte yürüten Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nın (KOM) tozlu raflarından çıktı.
İşte bu bilginin ışığında aşağıdaki fotoğrafın ne anlattığını aktarmaya sıra geldi.
Fotoğraf, geçen hafta Bakan Soylu’nun kişisel sosyal medya hesabından paylaşıldı.
Fotoğrafın çekildiği yer, İçişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet yürüten GAMER’e ait toplantı salonu.
Fotoğrafın çekilme amacı ise, Bakan Soylu’nun hemen her pazartesi sabahı gerçekleştirdiği ülke genelinin genel güvenlik ve asayiş konularının değerlendirildiği haftalık güvenlik koordinasyon toplantısı.
Fotoğrafın yazı konusuyla bağlantı ise şöyle:
Görüldüğü üzere; Bakan Soylu masanın başında. Hemen solunda (fotoğrafa göre sağında) kardeşi hakkında FETÖ soruşturması açılması gerekirken KOM Başkanlığı’nca göz ardı edilen Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı oturuyor.
Fotoğrafta oturma sırasına göre Çataklı’nın hemen yanındaki Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ve yardımcısı Orgeneral Ali Çardakçı ile hemen yanlarındaki iki sivil bürokrat Göç İdaresi Başkanı Savaş Ünlü ile İller İdaresi Genel Müdürü Selçuk Aslan’ın konumuzla ilgisi yok.
Konuyla ilgisi olan asıl iki bürokrat, masada kendilerine yer bulan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu (sondan ikinci) ile masanın en sonunda oturan ve halen KOM Başkanı olan Mahmut Çorumlu.
Holoğlu, Osman Çataklı ile ilgili evrakın KOM Başkanlığı’na gönderildiği dönemde söz konusu birimin başındaydı. 2019’daki atamalar çerçevesinde terfi etti. Üç yıla yakın süreyle KOM Dairesi’nde sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüttü.
Mahmut Çorumlu ise, evrakın ulaştığı birim olan KOM’un başkanı. Osman Çataklı’ya ait olayın ortaya çıktığı günlere kadar söz konusu birimin en tepe yöneticisi.
Fotoğrafa bir daha bakalım: Kardeşi hakkında FETÖ iltisakı bulunduğu ortaya çıkan Bakan Yardımcısı Çataklı, olayı bilen ve Çataklı’ya sahip çıkan Bakan Soylu, Bakan Yardımcısı’nın kardeşi hakkında adli işlem yapılmasının önüne geçen KOM’da görev yapmış / yapan iki üst düzey polis müdürü.
Tabii bir de masanın karşı tarafı var.
O tarafta da Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş oturuyor. Kendisine bağlı yardımcısı ile yine kendisine bağlı KOM Başkanlığı’nın sümen altı ettiği dosyanın ortaya çıkmasından sonra hiç bir adli veya idari işlem başlatmayan Türk Emniyet Teşkilatı’nın bir numaralı ismi. Böylesi süreçlerde sesini çıkartmayan, yokları oynayan ve siyasete hazırlanan Emniyet Genel Müdürü.
Hepsi aynı masadalar!
Kardeşten torpilli olan Osman Çataklı’nın dosyasının dört hafta öncesine kadar deyim yerindeyse “uyutulmasını” sağlayanlar bir aradalar. Üstelik hemen her hafta aynı masa etrafında ülkenin genel güvenlik ve asayiş konularını değerlendirip strateji üretiyorlar.
Strateji üretilen konuların arasında terör örgütleriyle mücadele çerçevesinde FETÖ de var elbette.
Anlaşılan FETÖ ile mücadele kişilere veya konumlara göre değişkenlik gösteriyor.
Fotoğrafın anlattığı budur...
KOM Başkanlığı’nda olduğu gibi Emniyet ve yargıda başka hangi torpillilerin dosyaları hasır altında acaba?
Olayı İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü kaynaklarından araştırırken - şimdi bunu yazınca Soylu, ekibine kaynaklarımın tespiti talimatı verecektir. Peşinen söyleyeyim, bulmaları mümkün olmayacak - ilginç bir bilgiye daha ulaştım.
Aynı zamanda Bakan Soylu’ya da yakın bir kaynağımın aktardığı bilgiye göre; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiği dönemde İçişleri Bakanlığı’nda yeni yapılanma çalışmaları sırasında, daha önce müsteşar yardımcısı olan Çataklı, kardeşinin durumunu Bakan Soylu’ya aktardı.
Kendisine görev verilmemesi halinde durumu makul karşılayacağını bildirdi. Ancak Soylu, Çataklı ile çalışmaya devam edeceğini bildirdi. Halen de çalışmaya devam ediyor zaten.
Soylu, 9 Temmuz 2018’den itibaren yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çerçevesinde Çataklı’yı bakan yardımcısı yaptı.
Burada ilginç bir tablo karşımıza çıkıyor. 2018’de Çataklı’nın durumunu Soylu’ya aktardığını dikkate alırsak aslında Osman Çataklı’nın FETÖ iltisakının açıklandığı gibi 2019’da değil, daha öncesinden bilindiği anlaşılıyor.
Ama biz yine de Soylu’nun verdiği 2019 tarihini esas alalım.
Devlet, tüm kurumlarıyla FETÖ’yle mücadeleye devam ediyor. Torpilliler hariç!
Tolga Şardan kimdir?Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus Gazetesi'nde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet Gazetesi'nde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor. |