Kemal Kılıçdaroğlu, 2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adayı. Bu artık sabit. Fakat yine de bundan önce tarihsel bir olay yaşandı. İyi Parti (İYİP) Genel Başkanı Meral Akşener, Altılı Masa’ya karşı, geçen hafta oldukça sert bir dille pozisyon aldı. Yaptığı basın toplantısında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmak istediğini veya CHP’nin bu yönde bir karar aldığını bilmiyormuşçasına konuştu.
Oysa ortada bir sürpriz yoktu. Bayan Akşener, büyük olasılıkla bunu biliyordu. Bilmesine rağmen tepki göstermek, hatta masayı devirmeye çalışmak için son dakikalara kadar beklemesi koca bir soru işareti olarak duruyor…
Bazıları Kılıçdaroğlu’nun adaylığına dönük istenç tepeden inmeymiş gibi bir algıya kapılmış görünüyor veya bu algının pekişmesine katkıda bulunuyor.
Buna kapılmamak lazım.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olma olasılığı ilk kez 2020 yılının bütçe görüşmeleri sırasında gündeme gelmişti. O günden itibaren de ivmeli biçimde artmıştı.
Mesleki nedenlerle arşivcilik gibi bir alışkanlığım var. Bu yazıda, arşivimin ve hafızamın yanılmadığını varsayarak bu adaylık kronolojisini paylaşmak istiyorum.
Malum; toplumumuz iyi hafızasıyla tanınan bir toplum değil…
Her notu, gömülü linklerle paylaşacağım.
Cumhurbaşkanı adaylığı konusu, 2018 yılındaki seçimden sonra bir süre -doğal olarak- konuşulmadı. 2019’dan itibaren halk arasında bu konu gündeme gelmeye başlamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu’na bu yöndeki ilk sorular, 2019 yılının son baharında somut olarak sorulmaya başladı. Zira o günlerde Muharrem İnce ve Abdullah Gül isimleri gündeme gelmişti. Muharrem İnce, 2023 seçimleri için aday olmak istediğini söylemişti Gazeteciler arasında muhalefetin gizli ortak adayının Abdullah Gül olduğu, Gül’ün bu nedenle DEVA Partisine katılmadığı söylentileri dolaşıyordu.
Kemal Kılıçdaroğlu, o zamanki partidaşı İnce’nin çıkışına “Doğru bulmuyorum” diye yanıt vermişti. Gül’ün adaylığıyla ilgili iddiayı ise “Bu iddialar elbette doğru değil. Ki böyle bir şey mümkün de değil” diye yanıtlamıştı. Aynı günlerde isimleri tartışılan Ekrem İmamoğlu, milletin tercihlerine atıf yapıyor fakat Mansur Yavaş, bu olasılığa kapı kapatıyordu.
İlginçtir, aynı tarihlerde CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş, Aralık 2019’da katıldığı bir TV programında, CHP’nin kamuoyu yoklamalarını doğru tahmin eden kişilerle çalıştığını anlatırken, aniden “Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olursa kimse şaşırmasın!” demiş, bu konuda enteresan ve erken zamanlardan bir işaret vermişti.
CHP içinde Kılıçdaroğlu-İnce geriliminin ön planda olduğu o günlerde İnce, kendi adaylığında ısrar etti. Ama ekledi: “Genel Başkan derse ki ben ‘Cumhurbaşkanı adayıyım’, kendisini desteklerim. Ne istiyorsa orada olurum.”
Bu tartışma bir süre askıda kaldı. Zira 2020, ülkenin Covid-19 belasıyla boğuştuğu bir yıldı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı pek konuşulmadı. Fakat konu yine de ara ara gündeme geliyordu. Kemal Kılıçdaroğlu, Temmuz 2020’de Voice of America’ya verdiği mülakatta “Bir siyasi partinin genel başkanının Cumhurbaşkanı olmaması lazım” demiş, kendisinin aday olması durumunda istifa edip etmeyeceği sorulduğunda ise bu soruyu “O dönem değerlendirilir” diyerek geçiştirmişti.
Fakat bu konudaki ilk dikkat çekici ve önemli çıkış, 2020 yılının sonundaki bütçe görüşmeleri sırasında yaşanmıştı. Görüşmeler sırasında AK Parti yönetimine karşı sert konuşan Kılıçdaroğlu’nun sözü, “Aday ol, aday olabilecek misin?” denilerek kesilmişti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu’nun yanıtı “Benim aday olup olmayacağımı size kim söyledi?” olmuştu. Bu sözler, CHP sıralarından ayakta alkışlarla desteklenmiş, hattâ Meclis’te düzenlenen basın toplantısında konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Partimizin Sayın Genel Başkanı'nın, cumhurbaşkanlığı göreviyle ilgili aranan bütün ehliyete, liyakata, vasıflara, donanıma, bilgiye, birikime, namusa, edebe, ahlaka sahip olduğuna CHP’nin 138 milletvekili adına kefiliz” demişti.
Hatırlamayanlar olabilir. Bu çıkışa, Cumhur İttifakı’nın tepkisi de ilginçti. Devlet Bahçeli, “Çok müjdeli bir konuşma oldu. Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu anlaşıldı” demiş; AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da bu tartışmaya “İlan ediyorum, Kemal Kılıçdaroğlu 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olsun ben de Çanakkale Milletvekili Bülent Turan olarak Cumhurbaşkanlığına adayım” diyerek katılmıştı.
Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu aday olduğuna göre Sayın Bülent Turan’a adaylık durumunu sormak lazım… Bakalım sözünün arkasında duracak mı?
Kemal Kılıçdaroğlu 2020 kapanırken bir “yıl sonu değerlendirme toplantısı” yapmıştı. Değerlendirmede, o güne kadar devam eden söylemini, yani “Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili kararı Millet İttifakı verecek. Benim irademdeki bir olay değildir" yanıtını açıkça dile getirmişti. Böylelikle, aslında adaylık olasılığına açık kapı bıraktığını da alenen ilan etmiş oluyordu.
Kendisi bu tarihten sonra bu söyleminin ısrarlı bir takipçisi oldu. Aday olma olasılığını dışlamıyor ama kararın Millet İttifakı tarafından alınacağını vurguluyordu.
Anılan günler, sayın Kılıçdaroğlu’nun sadece iktidar çevrelerinde değil CHP içinde de Alevi kimliğinin gündeme geldiği ve adaylık olasılığının bu parametreyle tartışılmasının tırmandığı günlerdi. Fakat CHP’nin ana omurgası, 2021 yılı boyunca Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında durdu:
- 13 Şubat 2021’de Gürsel Tekin, CHP’nin CHP’li bir cumhurbaşkanı adayının hazır olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, bu söyleme “Aday için karar yetkisi Millet İttifakı’ndadır” diyerek şerh düştü.
- 9 Nisan 2021’de Haber Global’de Buket Aydın’ın programına katılan Kılıçdaroğlu, “Ortak görüş olursa Cumhurbaşkanı adayı olurum” dedi.
- 7 Temmuz 2021’de CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, CHP’nin Çankaya ilçe binasının açılışında, “Cumhurbaşkanı adayımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun sevgi ve saygılarını iletiyorum. Hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Kılıçdaroğlu, bu sözleri yalanlamadı ama “zamansız bir açıklama” olarak niteleyip “siyasi ortamı ve Millet İttifakı'nı dikkate almadan acele söylenmiş sözler” olarak tanımladı ve Millet İttifakı ile konuşmadan Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını vurguladı. Bundan birkaç gün sonra da Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin “bir partinin genel başkanı olmayıp bütün vatandaşları kucaklaması gerektiği”ni ekledi.
- 2 Ağustos 2021’de Kılıçdaroğlu, Sözcü Gazetesi’nden Ruhat Mengi’ye verdiği demeçte Cumhurbaşkanlığını onurlu bir görev olarak nitelendirip “Millet İttifakı derse ki ‘Siz aday olun’, bunu kabul ederim.” dedi.
- 22 Eylül 2021’de Kılıçdaroğlu, Twitter adresinden “Sizin oylarınızdan çok sorunlarınıza talibim. Bu ülkenin bütün sorunlarını çözmeye kararlıyım” biçiminde bir tweet attı. Bu çıkış, Cumhurbaşkanlığı adaylığına talip olduğu yorumlarına neden oldu.
- 6 Kasım 2021’de Karar TV’de Elif Çakır ve Taha Akyol’un sunduğu Güncel Özel programına katılan Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının adaylık ihtimalini soranlara“Görevlerine devam etmelerini istiyorum” diyerek İmamoğlu ve Yavaş olasılıklarını dışlamış oldu. Aynı demeçte Cumhurbaşkanı adayının “uzlaşmacı” ve “bütün siyasi partilerle samimi bir görüşme içinde” olması gerektiğini söyledi.
- 15 Aralık 2021’de Haber Global’de Candaş Tolga Işık’ın sunduğu “Az Önce Konuştum” programına katılan Kılıçdaroğlu “Cumhurbaşkanı olmak istiyor musunuz?” sorusuna “İttifak adına konuşamam ama ittifak da bunu kabul ederse bundan onur duyarım.” cevabını verdi.
Yani 2022 yılına geldiğimizde artık CHP’nin adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğu ve partinin en azından resmî olarak Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını olumlu görmediği anlaşılmıştı.
2022 YILINDAKİ GELİŞMELER
2022 yılında da bu gelişim çizgisi değişmedi. Neredeyse ayda bir bu söylem yinelendi:
- 7 Ocak 2022’de CHP Parti Meclisi üyesi Eren Erdem, TELE-1’de yaptığı açıklama CHP’nin 2023 seçimlerindeki doğal Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi.
- 28 Ocak 2022’de BirGün Gazetesi’nden Nurcan Gökdemir’in sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetçi olmayan popüler aday olasılığını dışladı ve aday için “Devleti bilmeli”, “sağduyulu olmalı”, “İttifak’ın bileşenlerine güven vermeli” ve “ortak hareket etmeyi temel ilke olarak kabul etmeli” gibi ölçütler ortaya koydu.
- 8 Şubat 2022’de Gazeteci Fikret Bila’nın Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü defa adaylığıyla ilgili sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Erken seçim olsun ve Erdoğan karşıma çıksın, Onu sandıkta göndereyim. Siyasi olarak çağrım budur. Halkın zamanında seçimi bekleyecek hali kalmadı. Hemen erken seçim kararı alınmalı ve Erdoğan sandıkta gönderilmelidir. Benim talebim ve kastım budur.” diyerek Erdoğan’a karşı aday olabileceğini söylemiş oldu. Zaten 25 Şubat 2022’de BBC Türkçeye konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da Millet İttifakı’nın adayının Kemal Kılıçdaroğlu olabileceğini söyleyerek bu çıkışa destek verdi.
- 11 Mart 2022’de Selçuk Mızraklı’nın yazdığı bir mektubu Kemal Kılıçdaroğlu’na iletmesiyle ilgili bir haber bağlamında Medyascope muhabiri Ferit Aslan, “Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?” sorusunu sordu. Kılıçdaroğlu, bu soruya daha spesifik bir yanıt verdi: “Altı liderden biri olacak ama kimin olacağı belli değil. Herkes ile uzlaşan ve görüşebilen biri olacaktır. Ama yetkiyi vereceğimiz kişinin önünü açabilmek için o verdiğimiz yetkinin düzenlemesini yapmamız gerekir. Altı liderin bu konuda uzlaşması gerekecek.”
Anılan dönemde Kürt seçmenlerin Kılıçdaroğlu’na destek verdiği söylemi yaygınlaşmaya başlamıştı. O günlerde, çok geçmeden Altılı Masa kuruldu.
- 5 Nisan 2022’de Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışılan Ekrem İmamoğlu, İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programına katıldı ve “Her CHP’linin cumhurbaşkanı adayı kendi partisinin genel başkanıdır (…) Kılıçdaroğlu benim de adayımdır” dedi.
- 1 Mayıs 2022’de CHP grup toplantısında adaylık süreciyle ilgili parti içinden gelen çatlak seslere yanıt verdi: “Ya bana katılın ya yolumdan çekilin!”
Bu vurgusundan bir süre sonra Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Kararı Altılı Masa olarak beraber alacağız, bir kişinin çıkıp ‘ben adayım’ demesi asla doğru değil" diyerek, Masa bileşenlerini işaret etti.
- 3 Haziran 2022’de, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa’nın “Adayımız, Adalet Yürüyüşünü başlatan, 6'lı Masa'nın mimarı, iktidarın kimyasını bozan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'dur.” biçimindeki çıkışı üzerine sorulan bir soruya “CHP yöneticileri genel başkanlarını aday görmek ister ama buna altılı masa karar verecek” diye yanıt verdi. DEVA Partisi Başkanı Ali Babacan’ın Kılıçdaroğlu’na sıcak baktığı haberi düştü.
- 21 Temmuz 2022’de, Kızılcahamam'da katıldığı bir toplantıda adaylık üzerine kendisine sorulan soruya Altılı Masa’nın adayının bir mutabakata vardığını, bunun da “ahlaklı”, “erdemli”, “devleti tanıyan”, “devlet aklı olan” “tecrübeli” olacak bir kişi olduğunu ifade etti. Basın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “fiili Cumhurbaşkanı adayı” olarak takdim etmeye başladı.
- 8 Ağustos 2022’de, Edirne’de yapılan “Büyük Taarruz’un 100’üncü Yılı Balkan Buluşması” kutlaması etkinliğinde Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kılıçdaroğlu’nu “Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet’in Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak 13’üncü Cumhurbaşkanı, Kemal Kılıçdaroğlu olacak” diye takdim etti.
- 4 Eylül 2022’de İlker Karagöz’ün Fox TV’deki Çalar Saat Programına katılan Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili soruya “Benim ismim üzerinde uzlaşma sağlanırsa, ben hazırım.” yanıtını verdi. Meral Akşener’e bu çıkış hakkındaki görüşü sorulduğunda o da diğer Altılı Masa bileşenleri gibi ılımlı yaklaşmış ve şöyle demişti: “Aday olma konusunda bir problem yok, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere…”
- 1 Ekim 2022’de halktv.com.tr yazarı Fikret Bila’ya konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, adaylarının, seçim takvimi ilan edilince açıklayacaklarını söyledi ve Meral Akşener’in, “Altılı Masa, noter değildir. Bizim CHP’ye bir borcumuz yok. 31 Mart seçimlerinde ödedik. Hatta alacaklıyız” biçimindeki sözlerini ise “bunun bir kriz olmadığı”nı ifade ederek değerlendirdi. 19 Kasım 2022’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bartın Amasra’daki maden ocağındaki kazayla ilgili bir konuşmasında “Hodri meydan! Gücün yetiyorsa, yüreğin varsa seçimlerde çık karşımıza…” demiş, Kılıçdaroğlu ise bu meydan okumaya “Erdoğan, aday olmamdan çok korkuyor” diye yanıt vermişti.
- Kasım ayı içinde çeşitli tartışmalar baş gösterdi. Basında, CHP’nin, Altılı Masa’ya Kılıçdaroğlu’nu aday olarak önereceği haberleri, CHP yetkililerinin de teyit ettiği biçimde yaygınlaştı. O günlerde İYİP’in, Ekrem İmamoğlu’nu aday görmek istediği iyice su yüzüne çıktı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu tartışmaya “Kılıçdaroğlu, mertsen çık söyle, adamsan kararını açıkla, aday mısın değil misin? Cumhurbaşkanı adayı olacak yürek, er meydanına çıkacak cesaret var mı ifade et” diyerek katıldı.
- Aralık ayında da Kemal Kılıçdaroğlu, Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı yönündeki sorulara artık tahammül edemezken, “Altılı Masa karar verecek. Söylemekten dilimizde tüy bitti.” diyerek tekrarda bulundu. Altılı Masa’nın aday göstermesi hâlinde de kendisinin aday olacağını yineledi. Ayrıca İmamoğlu’nun Belediye Başkanlığına devam edeceğini de tekrar ekledi.
Sonuç itibarıyla 2022 yılının sonuna doğru CHP, DEVA, Gelecek ve SP ve DP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak baktığı ve HDP’nin tepkisel yaklaşmadığı görülüyordu. İYİP açısından ise rahatsızlık görülüyor, belediye başkanlarından birinin adaylığını istedikleri anlaşılıyordu. Ama zaten Altılı Masa’nın adayını oybirliğiyle alacağı konusunda bir belirleme yapılmamıştı.
İçinde bulunduğumuz yılda da durum değişmedi. Gerçi artık seçim yılına girildiği için adayın netleşmesi gerekiyordu. İYİP’in rahatsızlığı biraz daha duyulur oldu.
- 14 Ocak 2023’te Uğur Dündar’ın TV100’deki Haftanın Panoraması programına konuk olan Kılıçdaroğlu, “aday olacak mısınız?” sorusuna “Son toplantıda cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşulmadı. Herhangi bir tartışma da olmadı. Bu konuda liderler acele de etmiyorlar. Önce üzerinde görüş birliğinin sağlandığı bir metin olması lazım, yani bir hükûmet programı olması lazım. (…) Büyük bir olasılıkla yol haritası ve hükûmet programı çıkıp, neyi nasıl yapacağımız hangi amaçları güttüğümüz, hangi zaman diliminde neye odaklanacağımız konusunda yol haritası çıkarsa sıra cumhurbaşkanlığı adayının belirlenmesine gelecek” yanıtını verdi ve 30 Ocak'ta da yol haritasının ve hükûmet programının açıklanacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, Gaziantep’te verdiği bir demeçte de müstakbel Cumhurbaşkanının, kazandıktan sonra partisinden ayrılıp yeminini “partisiz bir Cumhurbaşkanı” olarak edeceğini dile getirdi. Böylelikle adayın “partili” birisi olduğunu da ifade etmiş oldu. Altılı Masa’nın bileşenleri ile Halkların Demokrasi Partisi (HDP) yetkilileri de Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak baktıklarını açığa vurdu.
Şubat ayına gelindiğinde artık Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı neredeyse kesin diye düşünülüyordu. Keza, İYİP hariç olmak üzere Meclis’teki hemen hemen tüm partilerin de bu adaylığa destek olacağı iyice anlaşılmıştı.
Sonuç olarak, iki yılı aşkın zamandır Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konuşuluyordu. İlk kez bütçe görüşmeleri sırasında açıkça gündeme gelen bu olasılık, önce “Altılı Masa’dan birinin aday olması gerektiği” söylemiyle, sonra Kılıçdaroğlu’na koşut kimi özelliklerin sayılmasıyla, ardından belediye başkanlarının görevlerine devam edecekleri ve belediye başkanlarının da buna uyan açıklamalarıyla devam etti. CHP yetkililerinin Kemal Kılıçdaroğlu’na işaret eden söylemlerine Altılı Masa bileşenlerinin de aşamalı olarak destek vermeleri bu sürecin pekişmesini sağlamıştı.
Dolayısıyla bu adaylık süreci yavaş adımlarla ama göz göre göre gerçekleşti. Bu, sanki böyle değilmiş gibi hareket edilmemeli…
Tolga Şirin kimdir? Tolga Şirin, İzmir'de doğdu. İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı'nda doçent olarak çalışmaktadır. Hukuk alanındaki lisans ve lisansüstü eğitimini Marmara Üniversitesi'nde tamamladı. Lisans eğitimi sonrasında Londra Birkbeck Üniversitesi'nde insan hakları hukuku eğitimi aldı; doktora ve doktora sonrası aşamalarda Köln Üniversitesi Doğu Hukuku Enstitüsü'nde araştırmacı olarak görev yaptı. TÜBİTAK Sosyal Bilimler Programı ve Raoul Wallenberg Enstitüsü bursiyeridir. Aybay Vakfı (2010) makale yarışması ödülünün sahibidir. 2006-2008 yılları arasında İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi yürütme kurulu üyeliği yaptı. Ondan fazla kitap ve çok sayıda makalesi olan Şirin, İngilizce ve Almanca bilmektedir. Geçmişte Radikal ve BirGün gazeteleri ile Güncel Hukuk dergisinde güncel yazılar yazan Şirin, haftalık yazılarını 2020'den beri T24'te yayımlamaktadır. |