Geçen hafta Türk futbolunun yayıncı kuruluşu Digiturk'ün sahibi olan Katarlı BeIN Group'un, futbol yayın hakkı anlaşmasından çekilmek istediğine ilişkin haberler gündemdeydi.
İddialara göre, Katarlı BeinSport grubu Spor Toto Süper Lig maçlarının yayın haklarından zarar ettiği gerekçesiyle, Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) verdikleri taahhütleri gerçekleştirme aşamasında Dolar/TL kurunun 3.80 TL’den sabitlenmesini talep etti.
Anımsanacağı üzere, Katarlı BeIN Group'un sahibi olduğu Digiturk, 21 Kasım 2016 günü sonuçlanan ihaleyle, yıllık 500 milyon dolar (+KDV) karşılığı Süper Lig'in yayın haklarını 5 yıllığına satın almıştı. Sözleşme gereği, söz konusu tutarın 250 milyon dolarlık kısmının Merkez Bankası'nın güncel kurundan, kalan yarısının da TFF ve Kulüpler Birliği ile anlaşılan kur üzerinden ödeneceği Digitürk tarafından taahhüt ve kabul edilmişti. Bu kapsamda naklen yayın bedelinin yarısı (250 Milyon Dolarlık kısmı) ilk yıl için, sözleşme tarihindeki 1 USD= 3.26 TL'den sabitlenerek kulüplere ödenmişti.
İzleyen yıllarda da yayıncı kuruluşun, Kulüplerbirliği ile vardığı anlaşmaya istinaden Dolar/TL kuru 2017'de 3.81 TL ve 2018'de 4.51 TL olarak sabitlenmişti. Nitekim, Digitürk mutabık kalınan kurlar ve sözleşmede belirtilen koşullar üzerinden ödemelerini TFF’ne gerçekleştirmişti.
Bilindiği gibi, Digitürk’ün kulüplere dağıtılmak üzere TFF’ne ödediği yıllık 500 Milyon Dolarlık yayın bedelinin yüzde 4'lük kısmı TFF payı, yüzde 14’lük kısmı da alt lig payları olarak düşüldükten sonra, kalan yüzde 82’lik bölüm Süper Lig kulüplerine ‘’havuz gelirleri’’ olarak TFF tarafından pay ediliyor.
Yukarıdaki dağıtım tablosundan da görülebileceği gibi, 2017’de 500 milyon dolarlık naklen yayın bedelinin yarısı olan tutar 250 milyon dolar, sabitlenmiş kurdan ($/₺ 3.26) 815 milyon TL olarak; kalan 250 milyon dolarlık kısmı da güncel TCMB kurundan (TL olarak) toplamda 1.690.000.000 TL, TFF’ne Digitürk tarafından ödenmişti. TFF de bu tutardan yüzde 4’lük kendi payını ve yüzde 14’lük de alt liglerin payını düştükten sonra toplam 1.386.306.609.- TL’yi kulüplere havuz geliri olarak dağıtmıştı.
Naklen yayıncı kuruluş sözleşme gereği yıllık 500 milyon dolar (+ 90 Milyon Dolar KDV) olmak üzere brüt ödeme yapmak zorunda. Ancak, kur sabitleme nedeniyle toplam tutarın yüzde 10’una yakın bir avantaj sağlıyor. Buna göre Digitürk’ün 2018-19 sezonu için toplam ödemesi 451 milyon dolar civarında gerçekleşti.
Digitürk’ün Türk futboluna son üç yılda ödediği toplam indirimli tutar 1.4 Milyar USD’a ulaşmış durumda. Yıllık ortalama 457 Milyon Dolara karşılık gelen bu tutar, neredeyse 700 Milyon Euro’ya ulaşan Türk futbol pastasının yüzde 60’ını oluşturuyor.
Digitürk’ü ödeme konusunda sıkıntıya sokan iki önemli konu bulunuyor. Bunlardan ilki: Digitürk’ün ağırlıkla gelirlerinin yurt içi gelirlerden (yani TL gelirlerden) oluşması. Bunun en büyük handikapı ise, TL gelirlerin, döviz bazında yapılan ödemeleri karşılamakta yetersiz kalması. Kurlar yükseldikçe, ilave gelir yaratma zorunluluğu şirketin karşısına çıkıyor. Bu nedenle, dolar TL karşısında yükseldikçe, Digitürk’ün zararı (kurlar arttıkça) katlanıyor.
İkinci önemli konuysa; Digitürk’ün Türk futboluna ödediği parayı çıkartabilecek yeterli (gerekli) abone sayısına ulaşamamış olması... Bilgi Teknolojileri ve İletişimi Kurumu (BTK) verilerine göre aksine, Digitürk’ün her geçen yıl abone sayısı düşmeye devam ediyor.
Bu iki konu BeinSport’un (Digitürk’ün) faaliyetlerinden kar yaratmasının önünü kesiyor.
Digitürk BeiN Sport olarak TFF ile naklen yayın ihalesi sözleşmesini imzaladığı 21 Kasım 2016’dan bu yana $/₺ kuru yüzde 81 artarak, 3.26 TL’den, 5.90 TL’na yükseldi. Yani, kurlardaki bu olağanüstü artış, gelirleri ağırlıkla TL olan Digitürk’ü zor durumda bıraktı.
Digitürk’ün 500 milyon doları kulüplere ödeyebilmesi için operasyonel giderler hariç yılda en az 500 milyon dolarlık bir gelir yaratması gerekiyor. Operasyonel giderler eklendiğinde, bu tutarın 650-700 milyon dolara ulaşması beklenir.
BTK 2018, 4.çeyrek verilerine göre Digitürk’ün 2 milyon 487 bin 225 yurt içi, 119 bin 846 yurt dışı kullanıcı olmak üzere toplam 2.607.071 abonesi bulunuyor. Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere Digitürk’ün abone sayısında düşüş gözlemleniyor. Örneğin, 2016’da toplam abone sayısı 3.105.600 idi.[1] 2017 ve 2018’de de bu düşüşün devam ettiği aşağıdaki tablodan da görülüyor.
Hal böyleyken, yayıncı kuruluşun temel gelir aracı decoder+IP TV satışı olduğu düşünüldüğünde, yaptığımız hesaplamalarda Digitürk’ün bu ödemenin altından kalkmasının çok zor olduğunu gördük.
Olayın iki boyutundan birisi olan Digitürk açısından konuya yukarıda detaylıca baktık ve özetle, bugünkü koşullarda Digitürk’ün kulüplere ödediği naklen yayın bedellerini ödeyebilecek faaliyet karı yaratamadığını gördük.
Olayın bir diğer boyutu da, kur sabitlemenin kulüplere olan maliyeti konusudur.
Şimdi de bu konuyu irdeleyelim.
Kurlardaki yukarı yönlü hareket nedeniyle zarar ettiğini ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını ifade eden Digitürk, 2019'da kulüplere ödenecek tutarların $/TL kurunun 3.80'den sabitlenmesini talep ediyor. Bu durum, ekonomik konjonktürün bir olumsuzluğu olarak kendisini somutluyor.
Ne var ki, yayın gelirleri kulüpler için hayati önemde. Kulüpler ise, "Açık artırma yöntemiyle yapılan naklen yayın ihalesine katılıp, bütün şartları kabul eden bir kurumun, şimdi çıkıp, anlaşma şartlarını değiştirelim demesine anlam veremediklerini" ifade ediyorlar. Çünkü, bu durum kulüplerin zarar etmesi anlamına geliyor. Zira, güncel $/₺ kuru 5.87 seviyesindeyken, $/₺ kurunun Digitürk’ün talep ettiği 3.80 TL’den sabitlenmesi halinde, finansal dar boğazda bulunan kulüplere ödenecek naklen yayın gelirlerinde azalış, yaklaşık 520 Milyon TL kadar olacaktır. Bu tutarın döviz bazında karşılığı ise yaklaşık 90 Milyon Dolar düzeyinde olacaktır ki, Digitürk kur sabitleme işleminden 90 Milyon dolar avantaj sağlarken, kulüplerin gelirlerinde de bu kadarlık bir kayıp oluşacaktır.
Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, son üç yılda kur sabitlemesi nedeniyle kulüplerin gelir kayıpları 617.5 Milyon TL’na ulaştı. Ya da diğer ifadeyle, Digitürk son 3 yılda kulüplere, kur sabitleme işleminden dolayı 126.7 Milyon Dolar daha az para ödedi.
2017’de ortalama döviz kurları 3.64 olarak gerçekleşmişken, Digitürk’ün 3.26 TL’den kur sabitlemesi nedeniyle kulüplerin oluşan gelir kaybı 95 Milyon TL civarında oldu. Bu kayıp, 2018’de 250 Milyon TL ve 2019’da da 272.5 Milyon TL’ye yükseldi. Sonuçta, kulüplerin kasasına yaklaşık 126.7 Milyon dolar daha az para girdi.
Ekonomik konjonktürdeki olumsuzluğun etkisiyle kurlar son iki yılda hızla yukarı gitti. Bu olumsuzluk, bir yandan futbola 500 Milyon Dolar ödeyen yayıncı kuruluş BeiN Sports'u, diğer taraftan da kulüpleri etkiliyor. Yayıncı kuruluşun ağırlıkla gelirlerinin TL olması, kurumun faaliyetlerinden kar etmesinin önünü keserken, öbür yandan kur sabitlemesi işleminden dolayı, güncel kurun altında kendilerine ödeme yapılan kulüpler de gelirden kayba uğruyor.
Kısacası, her iki tarafın da zararına bir olumsuzlukla karşı karşıyayız. Her iki tarafın da zararına olan bu durumun çözümü de, ne yazık ki yine kulüplerin aleyhine sonlanacakmış gibi duruyor. Zaten finansal darboğazda olan kulüpler, bu uygulamanın devamı ile daha da gelir kaybına uğrayacaklar ve zararları artacak.
Kamuoyundaki genel beklenti, her ne kadar TFF ve Kulüplerbirliği’nin bu talebe sıcak bakmayacağı yönünde olsa da, kulüplerin bu tutarda bir parayı başka türlü kazanamayacakları şeklinde...Bu nedenle kulüplerin, Digiturk'ten gelen bu isteğe olumlu yanıt vermeleri beklenmekle birlikte, sabitlenecek kurun 3.80 TL yerine, kulüp zararını daha azaltacak bir seviyeden olması tahmin ediliyor. {jcomments on}
[1] Tuğrul Akşar, ‘’Digitürk Bu Parayı, Bu Lig’den Nasıl Çıkartacak?’’, 13 Aralık 2016, ( https://www.dunya.com/kose-yazisi/digiturk-bu-parayi-bu-ligden-nasil-cikartacak/341448)
[2]Kaynak: https://www.btk.gov.tr/uploads/pages/pazar-verileri/4-ceyrek-2018kdisi.pdf