Futbol kulüplerinin içinde bulundukları ekonomik ve finansal yetersizlikler, pandemi kaynaklı gelir düşüşleriyle de birleşince, kulüpler yeni kaynak arayışına yönelmek durumunda kaldılar.
Nitekim bu kapsamda en son Fenerbahçe 9 Ağustos 2021’de, Fenerbahçe Token’ı piyasaya arz ederek, 268.500.000 TL ek gelir elde etti.[1]
Bir bütünlük oluşturacak şekilde farklı başlıklarda beş bölüm olarak planladığımız kripto para ve Fan Token incelememizin ilk bölümünde, kripto piyasasının temel kavramlarını açıklamaya ve taşıdığı riskleri irdelemeye çalışacağız.
Her ne kadar token veya coinler bir finansal ürün olmasa da, birer dijital varlık ve dijital para olarak karşımıza çıkıyor, kripto para olarak adlandırılan bir eko sistem içinde yer alıyorlar. Biz bu yazımızda kripto paranın ve dijital varlığın futbol kulüplerine sağladığı gelir olanakları ile futbol tüketicisi açısından bu spekülatif yatırımın olası riskleri üzerinde duracağız?
Günümüzde birçok spor kulübü çeşitli amaçlarla token üretiyor. Küresel olarak genellikle kripto para olarak tanımlanan tokenlar, çeşitli amaçlarla kulüpler tarafından arz ediliyor.
Üretilen tokenların içinde en yaygın olanı ise, belirli bir ürün ya da hizmete erişmek için üretilen utility tokenlardır. Bu tokenlar ile taraftarlar sahip oldukları tokenları bazı uygulamalar üzerinden cüzdanlara çekip başta bilet olmak üzere, logolu ürün satın almak vb. çeşitli kulüp etkinliklerinde kullanabilme olanağına sahip olabiliyorlar. Bu kapsamda çıkartılan taraftar tokenlarından kulüpler milyonlarca dolar para kazanabiliyorlar.
Futbol takımları, taraftar token tekliflerinde hala ana itici güç olsa da trend diğer branşlara da yayılıyor. NBA, NHL ve MLB takımlarının da bu kripto eko sistemi içinde yer alacakları konuşuluyor. [2]
Ya da daha açık bir ifadeyle bu dijital varlıklara veya dijital (kripto) paraya yatırımın rasyonel olup olmadığını sorgulayacağız.
Öncelikle coin, alt coin, token ve blockchain ne anlama geliyor, bu kavramları kısaca açıklayalım.
Blockchain: Ekim 2008’de yaşamımıza giren, teknolojik alt yapının sağladığı olanaklar ile kripto paraları aynı cüzdanda saklayabilen, dağıtabilen, artırabilen, yüksek güvenilirliğe sahip bir ağdır. Blockchain temel olarak bir kripto para cüzdanıdır. Bu cüzdanda çok sayıda kripto para, blok zincirindeki tüm bilgisayar sistemleri ağında çoğaltılabilir ve dağıtılabilir. Bu bağlamda yapılan işlemlerin dijital bir defteri olarak ta değerlendirilebilir. Zincirdeki her blok bir dizi işlem içerir ve blok zincirinde her yeni işlem gerçekleştiğinde, bu işlemin bir kaydı her katılımcının defterine eklenir.
Bir sanal para sistemi olarak tanınan Bitcoin uygulaması, tamamen Blockchain teknolojisinin ürünüdür. Blockchain teknolojisi, kısaca, güvenmediğiniz kişilerle veri paylaşmanın güvenli bir yolu diyebiliriz. Blockchain, operasyonlarını bir bilgisayar ağına yayarak, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan çalışmasına izin verir. Bu sadece riski azaltmakla kalmaz, aynı zamanda işlem ve işlem ücretlerinin çoğunu da ortadan kaldırır. Blockchain ağındaki işlemler, binlerce bilgisayardan oluşan bir ağ tarafından onaylanır. Bu, doğrulama sürecindeki neredeyse tüm insan katılımını ortadan kaldırarak daha az insan hatası ve doğru bilgi kaydı ile sonuçlanır ve Blockchain, üçüncü taraf doğrulama ihtiyacını ve bununla birlikte bunların maliyetlerini ortadan kaldırır.
Bir Blockchain üzerinde dağıtılan veriler, aynı anda bir yerde veya birden fazla yerde saklanmaz; bu da, saklanan verinin halka açık olduğu ve bu sayede internetteki herkes tarafından erişilebilir durumda olduğu anlamına gelir. Veriler milyonlarca cihaz tarafından eş zamanlı olarak barındırıldığı için saldırıya uğramaya eğilimli bu verilerin merkezi bir sürümü yoktur.
Blockchain protokolü ne kadar güvenli olursa olsun, bilgisayar korsanları en korumalı sistemleri bile aşabiliyor. Geliştiriciler Blockchain’in güvenli kalması için denenmiş ve test edilmiş yöntemler kullansa bile, verilerin güvenli olmayan şekilde bulunduğu durumlar olabiliyor. Blockchain ağındaki düğümlerin, verilerin karşılaştırılmasının yapılabilmesi için sürekli iletişim halinde bulunma zorunluluğu vardır. Bir hackerın bir düğümün iletişimini ele geçirmesi durumunda, gerçekleştirilebilecek sahte işlemler, bu protokolü yanıltabilir. Kriptopara korsanları ve onların denedikleri yöntemler, Blockchain ağının gerçekten ne kadar güvenli olduğunu açık bir şekilde gösteriyor.
En basit hali ile ifade edilecek olunursa, tokenlar kendi blok zincirine sahip olmayan, önceden var olan bir blok zinciri üzerinden üretilen varlıklardır. Token ve çeşitleri Blockchain sisteminde olduğu gibi transfer edilebilme özelliğine sahiptir. Bu şekilde tıpkı dijital paralardakine benzer bir çalışma prensibine sahiptir. Değer, ürün ve hizmeti temsil eden varlıklar token olarak adlandırılabilir. Tokenlar hangi platform içerisinde yer alıyorsa onun değerinin yükseltmek adına üretilebilmektedir. Tokenları dijital bir varlık olarak tanımlamak mümkündür. Transfer edilebilme özelliği olan dijital mülk olarak bilinen tokenlar, bir platformun bütün yönlerinden yarar sağlayabilmektedir.
Bu kapsamda bu kavramları kısaca daha detaylı olarak açıklamakta yarar var.
Token kendi Blockchain sistemi olmayan, bir Coin’in Blockchain sisteminde çalışabilen dijital bir varlıktır. Token’ı sadece belirli bir sistem içinde amacı dâhilinde tercih edebilirsiniz. Token’ı bir futbol maçı bileti olarak düşünürsek, bu bilet ile sadece stadyuma girebilirsiniz, başka bir ödeme gerçekleştirmeniz olanaksızdır.
Üç ana token çeşidi vardır. Bunlar, Hizmet Token’ı, Menkul Kıymet Token’ı ve Hisse Senedi Token’ı olarak ifade edilebilir. Bir hizmet token’ı, yazılım, dijital içerik vb. gibi hizmetlere ya da ürünlere erişim imkanı verir. Bir Menkul Kıymet Token’ı gerçek hayattaki fiziksel varlıkları temsil edebilir. Bir Hisse Senedi Token’ı da bir şirkette kısmi sahipliğe karşılık gelir.
Coin ise Token’a göre bir para değişim aracı görevi yapmaktadır. Coin’i para ile ayıran tek fark dijital bir formda olması yani fiziksel olarak bir varlığa sahip olmamasıdır. Coin’lerin, birçok kurum ve kuruluş tarafından gelecekteki en önemli para birimi statüsüne yükseleceği öngörülüyor. Coin, kripto veya dijital para olarak diye de adlandırılmaktadır. En popüler coin olarak Bitcoin öne çıkıyor. Bitcoin’in ardından piyasaya sürülen Ethereum, Litecoin ve Ripple vb. Altcoin’ler de teknik olarak coin görevi yapmaktadır.
Yukarıda da adını geçirdiğimiz Token ve Coin ile birlikte adını duymaya alışkın olduğumuz altcoin ise, Blockchain sistemine sahip Bitcoin hariç tüm Coin’lere verilen isimdir. Bitcoin’den sonra çıkmış olan tüm coinler altcoin‘dir. Ethereum, Litecoin, Ripple vb.coin’ler altcoindir.
Özetleyecek olursak, Coin ve Token arasındaki temel fark olarak kendi blockchain ağına ve değişimine sahip olup olmadığına bakmamız gerekiyor. Coin kendi Blockchain ağına sahip olurken, Tokenlar farklı dijital varlıkların Blockchain yapılarını kullanırlar.
Tokenler, Blockchain üzerinden dijital yollarla transfer edilebilir varlıklardır. Bu sayede hizmetler arasında geçiş yapabilmek için Tokenlardan yararlanılmaktadır. Herhangi bir kişi kendisi için Token üretimi yaparak bunu hizmete dönüştürebilmektedir.
Coin ve Token arasındaki fark göz önüne alındığında oluşturulmalarından kullanılma süreçlerine kadar birtakım ayrımlar söz konusudur. Token ve Coin arasında bulunan farklılıklar şu şekilde sıralanabilir:
Tokenları oluşturmak Coin oluşturmaktan daha kolaydır. Bunun nedeni Token yapmak için herhangi bir kod oluşturma veya değişikliği yapmak zorunda olmamanızdır. Token oluşturmaya olanak tanıyan herhangi bir şablon kullanarak kısa süre içerisinde işlem tamamlanır. Örneğin günümüzde Ethereum tabanında pek çok Token yer almaktadır. Token oluşturmak için en sık kullanılan ve blok zincire bağlı şablonlar arasındadır.
Özetle, Coinler sahip oldukları kendi özel blockchain sistemleri üzerinde çalışan Kripto parayı (dijital bir parayı) ifade ederken, kendi Blockchaini olmayan Tokenlar ise dijital bir varlık olarak adlandırılır. Yani, kripto paralar kendilerine özel bağımsız Blockchainleri ile çalışırken, Tokenlar var olan bir Blockchain üzerine tanımlanıyorlar. Bu nedenle kripto para birimlerinde yeni bir Blockchain oluşturulması gerekiyor. Fakat Token için yeniden böyle bir ağ oluşturulmasına gerek bulunmuyor.
Kripto paralar belirli bir varlığın karşılığı niteliğindedir ve varlıkların transfer edilmesinde kullanılırlar. Token ise belirli bir amaç doğrultusunda kullanılır ve onlarla ödeme yapmak mümkün değildir. Bu anlamda Token kullanımının daha sınırlı olduğunu söylemek mümkündür.
Genel olarak ifade edersek, Tokenlar pek çok işlevi yerine getirebilen dijital varlıklardır. Bu anlamda ürün ve hizmetlere erişim sağlamaya olanak tanır. Herhangi bir şirket payını sunabileceği gibi farklı işlevleri yerine getirmek amacıyla da kullanılabilir.[3]
Token kullanılacak yer, kripto para yatırımı gerçekleştirmek için oluşturulan güvenilir borsalardır. Kullanılmak istenen Token türüne göre borsalarda farklılıklar oluşur. Tokenlar birden fazla kategoriye ayrıldığından, amaca uygun olan kripto para borsaları tercih edilerek token kullanımı gerçekleştirilebiliyor. Günümüzde token yatırımı yapmak isteyenlerin yönlenebileceği borsalardan bazıları şunlardır:
- Binance,
- FTX,
- Coinbase,
- 1inch Exchange
Tokenları kullanabilmek için borsalara giriş yapmak bugün için yeterli olmaktadır.
Kripto para ekosistemi geliştikçe, fan tokenlar da farklı alanlarda faaliyet göstermeye devam ediyor. Kripto para ekosistemi içinde yer alan Tokenların kendi özel Blockchainine sahip olma zorunluluğu bulunmaması, onun hızlı gelişmesine (yaygınlaşmasına) ve daha popüler olmasına olanak sağlıyor. Nitekim bu kapsamda bakıldığında, son olarak Fenerbahçe’nin de kendi dijital varlığı olan Fan Tokena yönelmesi bu şekilde değerlendirilmelidir. İşlem yapılması için kendi blockchainini oluşturma ihtiyacı duymadan, Coine göre daha kolay halka arz edilme avantajı, Fenerbahçe ve diğer spor kulüplerini Fan Tokena yönlendiriyor.[4]
Fan Token’lar sayesinde son zamanlarda finansal açıdan zor dönemlerden geçen spor kulüpleri, ekstra bir gelir kaynağı elde etmiş oluyor. Ayrıca Fan Token’lar ile kulüpler, herhangi bir banka, finansal kurum ya da kuruluş ile zorlu süreçler yaşamadan dakikalar içinde yüklü miktarda fon toplayabiliyor. Bunun yanında, Fan Token sahibi olan taraftarlar ise spor kulübü ile daha fazla etkileşime girme, alınacak bazı kararlarda söz hakkı sahibi olma, özel turlara katılma ve sporcular ile daha yakından iletişim kurma gibi pek çok avantajı elde etmiş oluyor. Tüm bu avantajları göz önünde bulunduran ve çağın gerisinde kalmak istemeyen spor kulüplerinin Fan Token çıkardığı ya da Fan Token çıkarmakla ilgilendiği ifade edilebilir. Tüm dünya ile birlikte ülkemizde de günden güne hız kazanan Fan Token piyasasında pek çok yerli ve yabancı kulüp yer almaya başladı bile.
Gelecek hafta dünyada işlem gören Fan Tokenlar ile Türk Fan Token piyasası üzerinde duracağız. Fan Token fiyatları neden artıyor? Bu artışlar mantıklı mı?
Taraftar Token’larının sağladığı avantajlar nelerdir?
Sorularını yanıtlamaya ve Fan Tokenları incelemeye, analiz etmeye devam edeceğiz.
Kaynaklar:
[1] https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/957594
[2] Savaş Önemli, “Taraftar token’lar spor kulüpleri için yeni bir gelir kapısı olabilir mi?”,
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/savas-onemli/taraftar-tokenlar-spor-kulupleri-icin-yeni-bir-gelir-kapisi-olabilir-mi-6571832?sessionid=2
[3] https://coinrats.com/token-nedir/
[4] İlayda Peker, “Türkiye Fan Token Piyasası: Hangi Türk Kulüplerinin
Fan Token’ı Var?”, https://coin-turk.com/turkiye-fan-token-piyasasi-hangi-turk-kuluplerinin-fan-tokeni-var