Kulüpler zararlarını telafi edebilecek finansal güce ve yeterliğe sahip değiller. Kulüplerin zararlarını telafi etmeye yönelik bir aksiyon planları bulunmuyor
Borsa İstanbul'da (BİST) işlem gören dört kulübün 01/06/2020-28/02/2021 finansal dönemine ilişkin mali tabloları Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlandı. KAP'tan aldığımız bilgiler ışığında Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un genel finansal durumlarına bir göz atalım.
Zararlar gelirleri geçti
Dört kulübün 01/06/2020/-28/02/2021 dönemine ilişkin özet verileri aşağıdaki gibidir.
- Konsolide gelirleri toplamı 1.614 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
- Yıllık zararları toplamı 843 milyon TL olarak gerçekleşirken, geçmiş yıllardan gelen birikimli zararları toplamıysa 5.031 milyon TL'na ulaşmıştır.
- Toplam borçları 11.285 milyon TL olan kulüplerin, bu dönem itibariyle banka kredileri 7.270 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
- Kullanılan krediler karşılığı kulüpler dokuz aylık dönem itibariyle toplam 937 milyon TL finansman gideri yapmışlardır.
- Artan zararlar sonucu özkaynakları ise 3.637 milyon TL negatife dönmüştür.
- Ödenmiş sermayeleri toplamı ise 1.380 milyon TL'dır.
Tablo:1 Kulüplerin 01/06/2020-28/02/2021 Dönemi Özet Mali Verileri
Tablo:1'e göre dört kulübün;
- Ortalama geliri 403 milyon TL olarak gerçekleşirken, kulüp başına düşen ortalama birikimli zarar tutarı -1.258 milyon TL'na ulaşmıştır.
- Kulüp başına ortalama borç tutarı 2.821 milyon TL'na yükselirken, banka kredileri ortalaması ise kulüp başına 1.818 milyon TL olmuştur.
- Kulüp başına ortalama 234 TL finansman gideri yapan kulüpler, buna göre ortalama 100 TL'lık gelirlerinin 58 TL'lık kısmını finansmana harcamışlardır.
- Kulüp başına ortalama 345 milyon TL ödenmiş sermayeleri olan kulüplerin ortalama özkaynak açıkları ise -909 milyon TL olmuştur.
Bu mali yapı sürdürülemez
Yukarıda yer alan verilere göre dört kulübün finansal dengeleri kaybolmuş durumda. Mali dengesini yitiren bu yapıların sürdürülebilirliği kalmamıştır.
Sağlığını ve dengesini yitirmiş bu finansal yapılar, zaman içinde kulüplerin sportif anlamda rekabetçi yeteneklerini de daraltıcı bir etkiye sahip.
Tablo:2'den de görülebileceği üzere dört kulübün sahip oldukları finansal veriler, bu kulüplerin mevcut koşullar içinde, benzer politikalarla içinde bulundukları mali olumsuzluklardan kurtulamayacaklarını bize gösteriyor. Tablo:2'yi incelediğimizde dört kulübün;
- Konsolide borçları, konsolide gelirleri toplamını aşmıştır. Buna göre, dört kulübün toplam borçları, toplam gelirlerinin 6,99 katına ulaşmıştır. Ya da bir başka ifadeyle, kulüpler hiç harcama yapmasalar bile, mevcut gelir yapısıyla borçlarını ancak 7 senede ödeyebileceklerdir.
- Kulüplerin yıllar itibariyle artan zararları toplamı, gelirlerinin 3,12 katına ulaşmıştır.
- Artan zararlar, kulüplerin özkaynaklarını eritmiş ve onları negatife döndürmüştür. Bu bağlamda kulüplerin özkaynak açıkları toplamı, mevcut gelirlerinin 2,25 katına ulaşmıştır.
- Kulüpler artan finansman ihtiyaçlarını mali kesimden sağladıkları kredilerle karşılama yoluna gittiklerinden, kazandıkları her 100 TL'nın 58 TL'sını bankalara faiz gideri olarak ödemişlerdir.
Tablo:2 Karşılaştırmalı Özet Finansal Sonuçlar
Beşiktaş mali başarısızlıkta açık ara lider
Tablo:2'yi genel olarak yorumladığımızda ise;
- Toplam geliri ile kıyaslandığında, en yüksek borca sahip kulüp olarak karşımıza yüzde 1031'lik oranla Beşiktaş çıkıyor. Beşiktaş'ın toplam borçları gelirlerinin 10,31 katına ulaşmış durumda. Doğal olarak bankalara en fazla faiz ödeyen kulüp te Beşiktaş oluyor. Beşiktaş kazandığı her 100 TL'nın neredeyse 82 TL'sını bankalara faiz gideri olarak ödüyor. En az finansman maliyeti olan kulüp ise Trabzonspor.
- Yıllar itibariyle en yüksek birikimli zarara sahip kulüp Beşiktaş olarak görünüyor. Beşiktaş'ın birikimli zararları toplamının konsolide gelirlerine oranı ise yüzde 427. Yani, Kara Kartal'ın birikimli zararları toplamı gelirlerinin tam 4,27 katına ulaşıyor. Siyah Beyazlıları birikmiş zararda Sarı Kırmızılılar izliyor. Galatasaray'ın birikimli zararları toplamı 1.508 milyon TL'na ulaşmış durumda.
- Bu rekor zarar Beşiktaş'ı özkaynak açığında da liderliğe taşıyor. Gelirleriyle kıyaslandığında yüzde 436'lık bir orana sahip Beşiktaş, özkaynak açığını hiç harcama yapmadan, mevcut gelirleriyle ancak 4,36 senede sıfırlayabiliyor.
Genel sonuç: Kulüpler teknik iflasta
Bildiğiniz üzere, Türk Ticaret Kanunu 376. maddesi uyarınca "şirket esas sermayesinin üçte ikisi karşılıksız kaldığı takdirde, genel kurul kararı ile; sermayenin tamamlanmasına veya kalan sermaye ile yetinilmesine karar verilmediği takdirde, şirket feshedilmiş sayılır." Ayrıca yine aynı madde uyarınca, "öz sermayesi negatife dönen şirketler için, alacaklıların mahkemelerden şirketin iflasını talep etme hakkı" bulunmaktadır.
Bu kapsamda aynı zamanda kulüplerin bu olumsuz mali yapılarının devamının, ekonomik, finansal, sportif ve yönetsel alanlarda ne gibi olası sıkıntılara açıp açmayacağını iyi analiz etmemiz gerekiyor.
Buna ilişkin değerlendirme yaparken, aşağıdaki konulara dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
- Kulüpler zararlarını telafi edebilecek finansal güce ve yeterliğe sahip değiller.
- Kulüplerin zararlarını telafi etmeye yönelik bir aksiyon planları bulunmuyor.
- Mevcut borçların, var olan mali yapı ile ödenebilme yeteneği kaybolduğundan, borçların döndürülmesi her geçen gün daha da zorlaşıyor.
- Cari finansal durumları bu kulüpleri finansal, ekonomik ve sportif refaha eriştirmeye yetmiyor.
- Finansal yetersizlikler nedeniyle bu kulüpler özellikle UEFA organizasyonlarında rekabet güçlerini yitirmiş durumdalar, rekabette daha da geride kalacak gibi görünüyorlar.
- Lokal rekabet üstünlüklerini devam ettirebilmek için daha çok kamu fonlarını kullanmak ve siyasetin desteğini daha da arkalarına almak istiyorlar.
- Dört kulübün de özkaynak açıkları, kulüp sermayesini eritmiş ve ödenmiş sermayelerinin üçte ikisini kaybettikleri için teknik iflas konumundalar.
- Önümüzdeki yıllarda yapılandırılan kredilerin geri ödemeleri de söz konusu olduğunda, mevcut finansal yük daha da ağırlaşacak ve kulüpleri temerrüte düşürebilecektir.
Yukarıda dile getirdiğimiz olumsuzluklardan bu kulüplerin nasıl kurtulabileceği ise başka bir yazının konusu. Bu konuda daha önceden çok öneriler getirdim ve çözüm yolları önerdim. Ancak ne kulüplerden, ne de futbol otoritesinden bir aksiyon göremedim. Bu konudaki değerlendirmelerimi makalelerimden bulabilirsiniz.