D_Masthead_970x250

Bu hafta her renge bulandım, üzeni de var güldüreni de

Yeni aldığım bir karara göre ister müzik, ister şiir, ister edebiyat, ister tiyatro, ister sinema ve güzellik yarışması jürisi olsun; hiçbirine katılmayacağımı duyururum
Musa Anter anısına ödüller cuma gecesi veriliyor - Benim elim, İlber Ortaylı ve Zülfü Livaneli'nin omuzdan yukarıları - Oktay Kaynarca'nın yeni dizisindeki kadar çok silah ve ölümü inanın ki kovboy filmlerinden beri görmemiştim-Kendi fotoğrafımı kapağa koymadan olmaz 

***

Bu hafta, inişleri ve çıkışlarıyla son yıllarda geçirdiğim en hareketli yedi gün oldu. Önce üzücü bir iniş. Musa Anter Basın Ödülü jürisinin bir üyesi olarak ödül konusunda yaşadığım dilemma beni çok derinden değilse bile, orta derecede sarstı. İğneyi kendimize batırdık emin olun. 

Genç gazeteci Evrim Kepenek'in haber yazma tekniğine örnek verilebilecek haberine gözümüzü kırpmadan birincilik ödülü verdik. Ne var ki, neredeyse eş zamanlı olarak Adli Tıp Kurumu'nun haberdeki iddiayı doğrulamayan açıklaması hepimizin kafasını karıştırdı. Doğrular, yanlışlar akın etti. Tek dileğim ve tek arzum; inşallah Evrim Kepenek, öteki jüri üyelerini bilmem ama, beni fazla ciddiye almamıştır. 

Ertesi gün Çağlayan Adliyesi'nde sille tokat hatta ters kelepçe gözaltına alınan İnsan Hakları Derneği üyeleriyle bir dayanışmam olur mu diye dernek binasına gittim. Neyse ki akşam saat 19.00'a kadar, gözaltına alınan bütün hak savunucuları dava falan açılmadan serbest bırakılmışlardı. İnsan Hakları Derneği'nin bir üyesi olarak bizlerle dayanışma için polise engel olmaya çalışan CHP, HDP ve TİP milletvekillerine buradan bir şükran yolluyorum: Ali Şeker, Ahmet Şık, Sezgin Tanrıkulu, Oya Ersoy, Sera Kadıgil...

Aynı akşam Makina Mühendisleri Odası'na giderek Musa Anter jürisinde birlikte olduğumuz Candan Yıldız ve Faruk Eren'le jürinin kararının hem Evrim için hem ödül geleneği için bulduğumuz en hasarsız formulü üzerine dertleştik. Gecenin sürprizi ise Halk TV'den kıdem tazminatı bile almadan ayrılan eski yayın yönetmeni Suat Toktaş'la karşılaşmam oldu. Toktaş çok ketum. Ağzından pek laf alamadım ama söz verdi, önümüzdeki hafta gündüz bir kahve içeceğiz ve benimle dertleşecek. O zamana kadar siz de bekleyiverin. 

"Tuhaf" kahvaltılar yeniden başladı

Genç girişimci ve de yayıncı Nurhak Kaya'nın her ay düzenlediği pazar kahvaltıları yeniden başladı. Ma'Nâ'daki toplantıda elitizmden Osmanlı'ya oradan Mustafa Kemal'e her şey konuşuldu. Mülkiye'de yıllarca "Ben Viyana doğumluyum, sizler Anadolulu" diye bizi küçümseyen İlber'e "Ben Osmanlı çocuğuyum" meselesini sordum. Aslında tam öyle olmadığını uzun uzun anlattı. Ben de dinledim. 

Ortaylı hakkında benim ciddi bir önerim var. Tarih konusunda söylediklerini ciddiye alıp dinleyin ve de hoş sohbetinden yararlanın ama sakın ola ki Ortaylı'yı siyaset platformuna çekmeyin. İşte orada bence çuvallıyor. 

Toplantıda ben, İlber Ortaylı ve Zülfü Livaneli dışında bir dördüncü ünlü vardı. İsmail Saymaz. Halk TV konusunda birtakım ipuçları verdi ama ben yine de eski Halk TV yönetmeni Suat Toktaş'ın bana anlatacaklarını bekleyeceğim. 

Gonzo Tuğrul konuşurken, sanılanın aksine, İlber Ortaylı ve Zülfü Livaneli hayranlıkla dinliyorlar(Fotoğraf: Ayşen Şahin)

Linkler ve çağrılar

* Altın Koza'da sansür iddiası, Kürtçe videoya hapis cezası, AYM'den belgesel çekimleri için emsal karar...19-22 Eylül sansür gündemi Susma Platformu'nda.

* Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Derneği, Türkiye Yayıncılar Birliği 27 Eylül 2022 Salı günü saat 14.00'de “Sansürlü Hayat” toplantısı düzenliyor. Ayrıntılı bilgi için tıklayın. 

***

Biri hariç heteronormatif masa

Daha önceleri yeterince lüks bulmadıkları için HomeRoom'a gelmeyen bir grup erkek de mekânın müdavimi oluverdi birden. Hafta ortası tek başıma solcu solcu düşünürken birden bire etrafım sarıldı. 

Ojo Film'in patronu eski stajyerim Ömer Özgüner, bana bir türlü yemek ısmarlayamayan Pasaj Müzik'in patronu Murat Doğan, eski stajyerim ve Hürriyet Kelebek'in patronu Selim Akçin ve yavaş yavaş zengin olmaya başlayan oyuncu Ali Seçkiner Alıcı. Hepsi de Cihangir mahsülü.

Aramızda tek eksik Ertuğrul Özkök'ün arkadaşı Cengiz Semercioğlu olduğu için herkes bol bol ona yüklendi. İnanın Semercioğlu'nu ben savunmak zorunda kaldım. 

Ömer Özgüner, yeni dizisi bu hafta ATV'de başlayan Ali Seçkiner Alıcı, Murat Doğan (nâmıdiğer Duman) ve Selim Akçinmasama çöreklenir çöreklenmez derhal maskemi taktım

İki eş ve bol leş

Hiçbir ecnebi platformum olmadığı için bütün yeni yerli dizileri izliyorum. "Camdaki Kız" ve "Yargı'nın yanına acaba olur mu diye "Ben Bu Dünyaya Sığmazam" dizisine de bakmaya başlamıştım. Galiba çabuk vazgeçeceğim. 

İki ailesi olan uluslararası eşkıya (Oktay Kaynarca) aşağı yukarı her iki sahneden birinde birilerini vuruyor, yerlerde süründürüyor. Bu da kesmiyor, başta Amerika olmak üzere uluslararası güçlerle çarpışmak üzere sınırlara bile taşıyor. Benim bile, kötüye işleyen aklım bu dizide olup bitenlere dayanamadı ve kanal değiştirdim. 

Arkadaşım Berker Güven'in oynadığı "Üç Kız Kardeş'i bile "Ben Bu Dünyaya Sığmazam"dan 34 dakika daha fazla izleyebildim. 

Potlar 

Geçen hafta habire ceza alan Halk TV'ye "İki ay bulaşmayacağım" demiştim. Gerçi çok şey değişti ama yine de eleştirimi siyasi değil, farklı bir alandan yönelteceğim. 

Pazartesi gecesi yayınlanan upuzun bir tartışma programında bakın programcılar ve katılanların bazıları ne Türkçe potları yaptılar: "Örneğin mesela", "Halkın anlayabileceği dilde", "Nüans farkları". Burada kesiyorum. 

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

* Ayşe Cemal ve T24 yazarı eşi Hasan Cemal aylar sonra Nişantaşı'nda el ele yakalandılar. Genel Yayın Yönetmeni'miz Doğan Akın, yazarımız Berna Abik ve maskotumuz Hulki nihayet tekne seyahatinden döndüler. 

* Evet, 24 Eylül Cumartesi günü Emek ve Özgürlük İttifakı'nın Haliç Kongre Merkezi'nde yapacağı toplantıya davet edildim. Fakat itiraf etmeliyim ki T24'ten Murat Sabuncu'yu hem HDP hem de TİP ayrı ayrı davet etmişler. Beni sadece TİP'liler çağırdı. Kendimi bu HDP'ye nasıl ciddiye aldıracağımı bilemiyorum. 

* Evet, İstanbul her yağmurdan sonra böyle. 22 Eylül, 18.46.

Taksim Fotoğraf: T24

Advertorial (!)

Gonzo Tuğrul Ankara'da

Pahalı gökkuşaklı Pink Floyd tişörtümleFotoğraf: Deniz Doğan

Bu haftanın reklamını affınıza sığınarak kendime ayırdım. Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi'nin 28 Eylül'deki Çarşamba Sohbeti'ne yaptığı daveti hemen kabul ettim. 

Hemen diyorum çünkü neredeyse Mülkiyeliler Birliği'nden hep erkekler arardı. Bu kez bir kadın sesi. Pınar Ecevitoğlu'nun sesini duyunca "Gelirim" dedim. 

Çok belli bir konu yok. Ben istediğimi söyleyeceğim, siz de istediğiniz kadar bana kızgınlığınız ya da sevginizi belli edebileceksiniz. Mesai bitiminde fanlarımı Konur Sokak'a bekliyorum. 

Müzik önerisi

Bu haftaki şarkı değil belki ama ağıtımızı en cimri üçüncü arkadaşım oyuncu Halil Ergün seçti. Teşekkürlerimizle...

Ağıt, İran'da acımasızca öldürülen Mahsa Amini'nin anısına. 

 

Tuğrul Eryılmaz kimdir?

Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü.

Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı.

İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı.

Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi.

1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti.

Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı.

Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi.

 
 
 

İlgili İçerikler