Hem " Şeker Bayramı", hem "Çocuk Bayramı", hiç değilse LÖSEV ve AÇEV 15 gün hiç aklımızdan çıkmasın
Türkiye halklarından İzmirli Sezen Aksu'nun teklifini kabul edersem, Britanya halklarından Mick Jagger'la düet projem 2022'ye kalacak - Gazeteciliğin en büyük günahı, bilerek ya da farkında olmadan cinsiyetçilik, savaş kışkırtıcılığı ya da ırkçılık yapmaktır
Ben en kenar koltukta
Salgın ciddileştiğinden beri en iyi ikinci arkadaşı Yıldırım Türker'den başkasını görmeyen Sezen Aksu nihayet beni de aradı. Türker'in 'Lower Cihangir'deki evindeymişler.
Türker'in orta pahalı viskilerini içip mesafeli, pek güzel eğlendik. Sezen Aksu bir süre sonra ağzındaki baklayı çıkardı. Yeni besteler yapmış, "Gel seninle düet yapalım" dedi. Belli ki hızla artan şöhretim onu da etkilemiş. Tabii hemen evet demeden biraz ağırdan aldım, film tekliflerini bahane ederek.
Pardon fanlarım, sizlere yazmayı unuttum. Üç yönetmen, Ercan Kesal, Sırrı Süreyya Önder ve Cemal Şan yeni projeleri için ağzımı aradılar. Neyse sonuçta, eğer Yıldırım Türker sözlerini yazar, genç anne ve ünsüz Başak Kıraç back vokal yaparsa Sezen Aksu'ya evet diyebilirim. Kızı da fazla üzmeyeyim.
Başak Kıraç, Yıldırım Türker ve İzmirli hemşerim Sezen Aksu pofuduk divanda. Ben sınıf farkından dolayı besleme koltuğunda, tek başına (Fotoğraf: Canan Çevikçi)
Kadın meslektaşlarım
TRT'ciler ve Mülkiyeliler kıyameti kopardı. "(Sen) yurtdışı yayınlarda hamiliğini yapan Esin Talu Çelikkan'ı nasıl unutursun?" diye. Esin Hanım, benim dünya görüşümü zerre kadar paylaşmasa bile TRT Haber Merkezi'nden yurtdışı yayınlara sürüldüğüm zaman, beni sonuna kadar korudu ve kolladı. Onu ve Nili Tlabar'ı nasıl unuturum. Beni TRT radyolarının ilk İngilizce haberlerini yapmakla görevlendirmişlerdi. Üstelik ekstra telif ödeyerek.
Esin Talu Çelikkan benim ilk kadın daire başkanımdı (TRT)
Bir diğer kadir bilmezliğim ise Gelişim Yayınları'nda Ercan Arıklı'nın sağ kolu Deniz İnsel'e olmuş. Deniz İnsel, Nokta'nın yayın kurulundaydı ve toplantılarda hep bizim yanımızda olmuştu. Bunca yıl ve bunca yerden sonra insan ister istemez unutuyor, hele benim yaşımda. Hatırlamadığım için kızdıklarınızı lütfen bana yazın.
56 sene önce Mülkiye'den, sonra Nokta'dan arkadaşım Işık Alumur. Onun kadar eski ve hâlâ küsmediğim tüm meslektaşlarımın sayısı artık, maalesef iki elin parmakları kadar..
Deniz İnsel daha 27 yaşında bir basın kuruluşunda müessese müdürüydü (Gelişim Yayınları)- Işık Alumur, Mülkiye'nin en solcu ve de en çapkınlarındandı
Tarihimden yapraklar
Meşhur Bilsak 5. Kat
O meşhum gecede etrafım dost sandığım acımasız insanlarla doluydu
Üzerinden en az çeyrek asır geçmiş olmalı. O zaman Deniz Türkali ve Murat Çelikkan'ın işlettiği Cihangir'in ünlü mekânı. Bakmayın, onlar saf ve temiz insanlardı. Şarkı söyleyip stand-up yapacağıma ikisini de kolayca ikna ettim. Benim için özel bir gece düzenlediler. Salon dökük gazeteciler, asil Mülkiyeliler ve zengin sanatçılarla dolu.
Heyhat. Daha ilk Lou Reed şarkımda sesim gitti, sonra da aklım. Ben çuvalladıkça 5. Kat alkıştan yıkılıyor. "Bir daha" tezahüratının sonu gelmiyor. İşte o gece, benim sanat hayatımı çeyrek asır inkıtaya uğrattı. Ama galiba yavaş yavaş toparlanmaya başladım. Kim bilir?
Bu linkler ihmal edilmesin
* 200 günü aşkın süredir haksız bir şekilde tutuklu bulunan Prof. Dr.
Beyza Üstün ile
dayanışma gecesi.
* 5. İstanbul Tasarım Bienali'nden Gün Boyu Sürecek Bir Kapanış Etkinliği: "Pek Kapanış Sayılmaz!". İKSV Youtube kanalından izlenebilecek.
* Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi ve ‘Tiyatro Yasası,’ 15-20 Nisan haftasının sansür gündemi ve daha fazlası Susma Platformu'nda.
Haftanın kamu spotu
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
* Bu haftaki sataşmalarımı doğru dürüst haber vermeleri kısıtlandığı için (devlet ve ideolojileri tarafından) ve/veya zevahire dokunacak yazı yazma yerine iyi para kazanmayı seçen "köşeci"lere ayırdım. Kendimi feda ederek sıkça Sabah, Hürriyet, Sözcü, Milliyet, Oda TV, Tele1... okudum, izledim. İşte son bir haftada not almadan, aklımda kalan garabet durumlar. Tabii ki amacım komik olmak. Dileyen serbest çağrışımla yazdıklarımı azıcık ciddiye alabilir.
Kemalist ağır abilerin karargâhı Sözcü gazetesi demokrat, reformist Turgut Özal sayfası yaptı, Ecevit'in Arayış'ından sonra şimdi İmam Hatipli'nin Hürriyet'inde gün dolduran mektep arkadaşım en liberal Ertuğrul Özkök fırsatı kaçırmadı. Sözcü'nün tanıklığına güvenip, "Bana 'Özköşk' diyenlere kapak olsun" deyiverdi. Bence daha iyi bir deyiş seçebilirdi. Ne de olsa onun da Tele1'in Merdan Yanardağ ve Emre Kongar'ı gibi doktorası var.
Az kaldı unutuyordum bir de Ulusal TV ve Halk TV'den DSP'ye oradan CHP'ye ve Vatan Partisi'ne her renge bürünen "Ceviz Kabuğu" Dr. Hulki Cevizoğlu var. Cevizoğlu'nun iddiasına göre, kendisi Atatürkçü olduğu hâlde Kanal İstanbul'u desteklediğini haykırmaktan çekinmiyormuş. Neyse...
Dr. Hulki Cevizoğlu
Bu yetmezmiş gibi, geçtiğimiz hafta bir de Hürriyet'in İmam Hatiplisi ile en laik Oda TV paslaşmasına şahit olduk. Meğersem Orhan Pamuk, "Veba Geceleri"nde Mustafa Kemal'i kötü yazmış, bu da en Kemalist İmam Hatipliyi çok üzmüş. Kaynak, Oda TV. "Derin" ulusalcılar Pamuk'un İstiklal'de gazete satmasını ve Nobel almasını hiç unutamayacaklar. Pamuk'un kitabı iyi satıyormuş ama hiç korkmasınlar Yılmaz Özdil'in yanına yaklaşamaz.
Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil deyince yine aklıma Sözcü geldi. Sözcü'nün "Somalililer, Ankara’nın göbeğini kendi ülkelerine çevirdiler" haberi sonucu beklenen oldu ve beyaz mahalleliler, siyah Somalililerin iş yerlerini bastı. Herhalde bu haber, Sözcü'de çalışan üç beş aklı başında gazeteciyi kahretmiştir.
Mahmut Övür
Gelelim hafif sıkletlere
Cumhurbaşkanı'nın yüzünde bir tek şefkat çizgisi olmayan sözcüsü İbrahim Kalın bir türkü söylemiş. Müzisyen Erkan Oğur da kırk yılda bir hata yapma hakkını kullanarak düzenlemesini yapmış, kıyametler koptu. Nokta dergisinde foto muhabirim olan ve mafya tarafından topuğundan vurulduktan sonra şimdi Sabah'ta ağır bir yandaş olarak sanatını icra eden Mahmut Övür, Oğur'u eleştiren solculara fena halde saldırdı. "Erkan Oğur'u savunuyorum" görüntüsü altında İbrahim Kalın'a yağlar çekti.
Melih Altınok
Birikim ve Dev-Yol'da başlayan yolculuğunu Sabah'ta sonlandıran köşe komşusu Melih Altınok geri kalır mı, o da hemen İbrahim Kalın'ı sevenler korosuna katıldığını bangır bangır ilan etti. Nevrotik solculuktan nevrotik sağcılığa geçen Altınok'un ATV programlarına mutlaka bir göz atın. Ağzınız dişiniz kilitlenecek.
Rahmi Turan
Gelelim Alkentli gazetecilere
Benim kuşağımdan bir tık büyük, Sözcü'nün Rahmi Turan'ı ve Sabah'ın Hıncal Uluç'u, Türkiye'de kıyamet kopuyormuş, ne gam! Alkent sitesinin aidatları yüzünden birbirlerine girdiler. Uluç'un, 1950 liralık site aidatını bazı sakinlerin ödemediğini iddia etmesi Rahmi Turan'ı çileden çıkartmış.
Hıncal Uluç
Bu önemli konuyu iki gazeteci de köşelerine taşıdılar. Haydi sevgili abilerim, sıranın ifade özgürlüğü ve hapisteki gazetecilere gelmesini heyecanla bekliyoruz. Tamam tamam, çok bekleyeceğimi biliyorum.
Bu arada yıllarca Ali Kırca kahrına katlanan Ayşenur Arslan'ın Armağan Çağlayan'a yaptığı ifşaatlara yer kalmadı. YouTube'tan kendiniz dinleyiverin sevgili fanlarım.
Armağan Çağlayan
Advertorial (!)
LÖSEV
LÖSEV'den gelen mesajı hiç araya fazla laf sokmadan sevgili fan ve okurlarımla paylaşıyorum.
"Siz de Ramazan’da Lösemili Çocuklarımıza “Koli Koli Mutluluk” Hediye Edebilirsiniz
Ramazan ayı boyunca ailelerimize ilettiğimiz kolilerimizde kuru gıdadan et ve et ürünlerine kadar birçok çeşit bulunuyor. LÖSEV ’e kayıtlı ailelere gönderilmek üzere “Ben de bir paket almak istiyorum” diyorsanız aşağıdaki seçeneklerden birini tercih edebilirsiniz.
Acil Yardım Paketi, Orta Aile Paketi,Büyük Aile Paketi, Mutlu Aile Paketi, Çok Sevinçli ve Zengin Büyük Aile Paketi,
Detaylı bilgiye linkten ulaşabilirsiniz."
AÇEV
Çok güzel işler yapan Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı AÇEV'in, çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak ve kitap edindirmek amacıyla beş yıldır sürdürdükleri ve bugüne kadar 12 bin çocuğa ulaşan Okuyan bir Gelecek projesi şimdi dijital platformda. Bence izleyin, destek olun.
Müzik önerisi
Aynı gün, gazeteciler Nazan Özcan ve Ertuğrul Özkök'ten geldi. Mick Jagger'dan pandemi şarkısı EAZY SLEAZY.