En sonunda ben de tongaya bastırıldım. Biliyorsunuz ben hiç sosyal medya kullanmıyordum, Twitter'ım, Facebook'um, Instagram'ım yok ve bununla pek gururlanıyordum.
Hafta içinde Posta ekler yayın yönetmeni ve öğrencim Işıl Cinmen'le "Tuhaf" girişimci Nurhak Kaya altımdan girip üstümden çıkarak beni "Clubhouse"a soktular. Kendime "Master of Cihangir" adını seçtim ve "Toplumsal cinsiyet deyip geçmeyin" adında bir oda açtım, tabii onların yardımıyla.
Felaketler de o an başladı zaten. Sarı noktalı gözlerimle, mikrofonu aç, şuna söz ver gibi komutların hiçbirini icra edemedim. Çünkü on dakika içinde karşımda yüz tane kelle fotoğrafı belirmişti. Çocukların yardımıyla üç beş cümle ettim ama gelin de bana sorun. Onlar gider gitmez, başa çıkamayınca kendi odamdan çıktım.
Dünyanın sevgilisi, büyük sinemacı Şarlo, 70 yıl önce söylemiş: "Eğer yere bakıyorsanız asla bir gökkuşağı yakalayamazsınız."
Milliliği tartışılabilir ama yerliliği asla tartışılamaz bir gonzo gazeteci olarak evimde sadece Kablo TV var. Her yeni diziye mutlaka bir takılırım baştan.
Geçen cuma akşamı Özcan Deniz'in "Seni Çok Bekledim" dizisinin ilk bölümü için ekran karşısına oturdum. Yok hemen paniğe kapılmayın TV eleştirisi değil, dizinin bende bıraktığı izlenimleri yazacağım.
İzmir'in yollarında dereler akar
Bu hafta yine "memleket"im Karşıyaka ile övünecektim. İnsani Gelişme Vakfı İMGEV'e göre, Karşıyaka Türkiye'nin en gelişkin yedinci ilçesi (Ertuğrul Özkök'ten iktibas-intihal ettim). Ama hafta ortasında İzmir'i seller götürdüğünü görünce az kaldı hevesim kursağımda kalacaktı.
Fakat ikinci bir kıyas tablosu daha vardı. Kadın-erkek eşitliğinde ilk sırayı Karşıyaka almıştı. Hiç şaşırmadım, aklıma 60'ların ilk yarısında yaptığımız kızlı-oğlanlı cumartesi öğleden sonra partileri ve Çamlık'ta birlikte yaptığımız bisiklet turları geldi. Yaşasın eşitlikler ilçesi 35-buçuk.
* Bu hafta link vererek değil iki isim vererek başlayacağım. Adlarını YouTube'a yazın çıkıyorlar. Nevşin Mengü ve Ruşen Çakır. Kıskana kıskana her gün mutlaka takılıyorum.
* Tarih Obası. Hem bilgilendirici hem de insana tepeden bakmayan bir tarih programı. Bir örnek "Otoriteye karşı dervişler".
* Boğaziçi'nde protestolar ve sergiye müdahale, Yenikapı Tiyatrosu'nun gözaltı açıklaması, 28 Ocak-2 Şubat sansür gündemi ve daha fazlası Susma Platformu'nda.
* Evet, haklısınız. Sağımız solumuz dijital platform oldu. Netflix, Blutv, Gain derken şimdi de Disney Platformu Türkiye'ye geliyor. Dünyanın önde gelen medya grubu Disney, şimdiden siparişlerini vermeye başlamış. Kötü haber, Disney'in FX'i de bünyesine katacak olması.
* Evet, Oya Baydar T24'teki heteronormatif yapıyla mücadele için hücremize katılacağını bildirdi. Hem de "Böyle bir bozgunculuk fırsatını tabii ki kaçırmam" diyerek. Söylemeye gerek yok hücremiz, hepinizin bildiğini İsimler dışında ( AE. HC. MYY. DA. FB. YD. MS...) tüm T24'e açık olacak, özellikle kadınlara...
Bu hafta advertorial'ların birincisi Datça muhabirim Figen Kumru'dan
9 yıldır Datça’da yaşayan Nokta dergisinde birlikte çalıştığım Korhan Atay'ın "Serteller” kitabı İletişim Yayınları’ndan bugün çıktı.
Atay'ın İstanbul’dan Budapeşte’ye uzanan 4 yıllık araştırma ve yazım sürecinin ardından raflara çıkan biyografik kitap; bir ülkenin, bir toplumun doğuş, yükseliş ve tökezleme anlarını; bizzat yaşayan Sabiha ve Zekeriya Sertel’in mücadele dolu yaşam öyküsü paralelinde ele alıyor.
İkinci advertorial ise Diyarbakır muhabirim Sedat Yılmaz'dan
Ma Müzik ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) işbirliğiyle bir süredir bölgenin inanç ve kültürel değerlerini yansıtan dijital konserler düzenliyor.
Geçmişin Sesi Amida Konserleri olarak düzenlenen konserler serisinin dördüncüsü Cumartesi günü saat 20.00’de Sur’da Dêra Mor Petyun Katolik Ermeni Kilisesi’nde devam edecek. Konser DTSO’nu sosyal medya hesaplarında canlı yayınlanacak.
Bu haftaki öneri Karadeniz'in 65 plus delikanlısı Kadir İnanır'dan. Cimilli İbo'dan Ağla Yüreğim Ağla...