Aşağıda okuyacağınız haberlerle hiçbir ilgisi yok ama eğer birileri İstanbul’un taksi sorununa AKP ve MHP’ye rağmen bir çare bulamazsa olaylar çok büyüyecek diye korkarım. Taksim İlk Yardım’ın önünden bile taksi bulup binmek neredeyse imkansız.
Bugün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Tabii etkinlikler bugün olacağı için çok güncel olamayacağım. Fakat kadın gruplarının etkinlikleri bir hafta önceden başladı bile.
LGBTİ+’lara baskıların arttığı, kadınların ve tüm var oluşların üniversitelerde baskı gördüğü böylesi günlerde, İstanbul’da bir üniversite, tam da kendisinden beklenildiği gibi bir etkinlik düzenledi. Arel Üniversitesi'nin Kadın Çalışmaları Kulübü'nün "Jin, Jiyad, Azadi" yazılı pankartlar görmeye değerdi. Etkinlikte bianet’ten Evrim Kepenek, Evrensel’den Sevda Karaca, sosyolog Eylem Çağdaş ve Kadın Savunması’ndan Esma Çağlak konuşmacıydı. Fakat onların ne söylediğinden ziyade pırıl pırıl genç öğrencilerin emeği ve okulun öğrencileri destekleyen tavrı benim için umut verici oldu.
Durun 25 Kasım daha bitmedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Komisyonu'nun da bir mektup kampanyası var. Bence etkinlik, İstanbul Galatasaray Postanesi'yle sınırlı kalmamalı. Türkiye'nin her köşesinden mektuplar yağdırılmalı. İHD'nin 25 Kasım siyasi partilere mektup etkinliğine katılmak için ayrıntılı bilgi linkte.
Aralarında merkez sağda olmak dışında hiçbir ortak nokta bulunmayan iki eski ustamı kaybettim: TRT Haber Dairesi'nden Ercan San ve Gelişim Yayınları'ndan Hıncal Uluç.
Ercan San geride durmaktan ne kadar hoşlanıyorsa Hıncal Uluç şatafatı ve gücün yanında olmayı çok severdi. Fakat bütün siyasi bakışım bir yana gazeteciliğin alfabesine ilişkin ikisinden de çok şey öğrendim.
Minnetlerimle...
Bu hafta sizleri sonradan Allah'ın "Yürü ya kulum" diyeceği Turgut Özal'ın başlangıç dönemlerine götürüyorum. Eğer yaşım bana yine oyun oynamıyorsa Pera Palas'ta bir akşam yemeğindeyiz. Masada Nokta'dan benim dışımda Cumhuriyet'ten Füsun Özbilgen, Cengiz Çandar ve Okay Gönensin de var.
Mülkiye'den mektep arkadaşımız sonra Başbakan olacak Mesut Yılmaz'ın davetiyle bir araya gelmiştik. İtiraf edeyim ki Anavatan Partisi lideri Turgut Özal pek tontondu ama ben hiç etkilenmemiştim. Aramızda tek etkilenen galiba Cengiz Çandar'dı. Bir gazeteci olarak Turgut Özal'ı bu ilk ve son görüşüm oldu.
Fotoğraf için Can Gönensin'e çok teşekkür ederim.
* Bu haftanın ilk linki arkadaşım, insan hakları savunucusu ve HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu'na ait. İnanması zor ama Arjantin'den yayın yapan Pi Arte televizyonunda Mahir Mircan'ın 25 Kasım'a denk getirerek yaptığı bir röportaj.
* 'Paris is Burning' filmine ve Rewşan konserine yasak, okul merdivenlerine Kürtçe karşıtı ırkçı yazı... 14-21 Kasım haftasının sansür gündemi Susma Platformu'nda.
* İzmir Mülkiyeliler Birliği, 28 Kasım etkinliği.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ben epeydir sokağa çıkamadığım için göremediğim üç aylık İst dergisini nihayet bana göndermeyi akıl etti. Meğersem ne kadar çok tanıdığımın katkısı varmış:
Yayın Yönetmeni Nazım Alpman, Vahit Uysal, Banu Tuna, Cihan Aktaş, Deniz Kavukçuoğlu, Doğu Yücel, Feza Kürkçüoğlu, Gökhan Akçura, Kaan Sezyum, Mehmet Çağçağ, Murat Beşer, Namık Koçak, Necati Güngör, Tuna Kiremitçi...
Tasarımını Bülent Erkmen'in yaptığı İst dergisi çok pahalı bir kağıda basılıyor. İstanbul halkları için yazılar fazla ağırlıklı. Ben olsam otobüste vapurda daha kolay okunabilecek bir 'concept' kullanırdım.
Yine de "güzel bir dergi" deyip kıskançlığımı daha fazla belli etmeyeyim.
Halk TV'nin ekran yüzlerinden Ayşenur Arslan geçen hafta hastalanmıştı ve ekranda görememiştik. Geçtiğimiz haftanın ilk günü ekrana çıkınca çok sevindim ama sesini yine beğenmemiştim. Belli ki kendine çok dikkat etmemiş, hafta boyunca yeniden ekranlardan uzak kaldı.
Zaten geçen hafta yaptığım Cihangir'de kahve içme davetime cevap bile vermemişti. Haftaya özlemimi gidermek umuduyla...
Arkadaşım Hale Soygazi, Murat Belge günde iki üç maç seyretmekten vazgeçmediği için kendini sokaklara attı. Hafta içinde onunla ve Çeşme Alaçatı'da yaşayan mimar Cüneyt Kırdar'la 22'de zencefil shot içtim. Yok yok, parayı Hale Soygazi ödemedi. Mekânın müdürü İsmail Güneş ısmarladı.
Bu arada Hale Soygazi'nin yakında başlayacak TV dizisi Hayatımın Şansı'nda başrollerden birini oynadığını da öğrendim.
* Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın ortalıkta görünmemesinden meraka düşenler habire beni arıyorlar. Meraklarını zail edeyim. Sınıf arkadaşın Ortaylı en sonunda Covid'e yakalandı. Fakat gayet hafif geçiriyor. Geçmiş olsun.
* Ankaralı fanlarım başkentten haber vermediğimden yakınıyorlar. Bu kez onları sürpriz bir fotoğrafla yanıltıyorum. Yıllarca buluşup birlikte yemek yiyen 'TRT Kadınları' grubu bu ay ilk kez erkekleri de arasına kabul etti. Yok canım, lüks bir yerde falan değiller. Ankara'da öğle yemeğinde kebap yiyorlar. Ben onların yerinde olsam hiç değilse Mülkiyeliler Birliği'ne giderdim.
* Cihangirli arkadaşım Berna Semercioğlu ve eşi Cengiz Semercioğlu'yla 21'in patronu Deniz Karaağaç 24 Kasım Öğretmenler Günü için beni yemeğe çağırdılar ama gitmedim.
Kurtuluş'un kadınları
“Yolu Kurtuluştan Geçen Kadınlar”, “Kurtuluş Kendini Anlatıyor” sözlü tarih çalışmasının dokuzuncu kitabı olarak okuyuculara ulaştı.
Kitapta, Türkiye’de sosyalist hareketin yükseldiği ve 12 Eylül 1980 darbesi ile kesintiye uğrayarak gerilediği dönemlerde, kendilerinin ve halklarının kurtuluşu için mücadele ederken yolları Kurtuluş hareketi ile kesişmiş kadınların anlatımları yer alıyor.
Aralarında tanıdığım kadınların da bulunduğu bu kitabı keyifle tanıtıyorum.
Bu hafta hem 75 yaşını dolduran hem de veda turnelerine başlayan Elton John'u kullanmamam olmazdı. İşte buyrun size 20 Kasım 2022, Dodgers Stadyumu'ndan Elton John ve Dua Lipa düeti: Cold Hearts. Yaşasın 70+'ların gururlarından Elton John!
Tuğrul Eryılmaz kimdir? Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü. Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı. İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı. Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi. 1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti. Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı. Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi. |