Merak etmeyin bu hafta hastalık muhabbetim çok mu çok az olacak. Perşembe öğleden sonra uzun bir aranın ardından T24 ofisine geldim ve yazımı Melis Karaca'yla oradan yazıyorum. Artık seçimler yaklaşırken ve de televizyonlar dizilerden yıkılırken benim sağlık sorunlarımın sizleri fazlasıyla ilgilendireceğini düşünmeyecek kadar zekiyim.
Radikal'deki eski stajyerlerimden ve şimdi TİP milletvekili olan Ahmet Şık, hafta içinde Cihangir'deydi. Galiba benim Yeşil Sol Parti ya da isterseniz HDP deyin, meyilimi bildiği için TİP'in ne yapacağı konusunda yeterince açık konuşamadı. Umarım TİP de EMEP ve diğer sol bileşenler gibi Yeşil Sol Parti'den seçime katılır ve de oylar bölünmez.
Bu arada Mekteb-i Mülkiye'den sınıf arkadaşım Prof. Dr. Baskın Oran'ın Artı Gerçek'te çıkan linkteki yazısını okumanızı şiddetle öneririm.
Yaklaşık bir ay sokağa çıkamadıktan sonra ilk kez içki satmayan Home Room'a gittiğimde her zamanki cumartesi tayfasını orada buldum.
Kendimi tekrar etmek gibi olacak ama hepsi benim sağımda olan bu gazeteciler belli ki çaktırmadan CHP'ye oy verecekler. Eğer yanlışsam arayıp bildirsinler, düzeltirim.
* Ünlü oyuncumuz Yılmaz Güney, 86'ıncı yaş dönümünde anılıyor.
*Arkadaşım Sabahattin Kurt için yazılan "Mezarsız Yatan Devrimci" yazısını bu linkten okuyabilirsiniz
Hiç kimse beklemiyordu ama benim dışımda Mehmet Y. Yılmaz ve Doğan Akın dâhil herkesi korkutan Hasan Cemal, Yeşil Sol Parti'den birdenbire aday adayı oluverdi. Aslında "aday adayı" demek de lafın gelişi. Belli ki İstanbul 2. bölgeden YSP'nin (ya da HDP'nin) ilk sıra adayı olacak. Türkiye İşçi Partisi işleri zora sürmezse hepimizin oyunu da alıverecek.
Bu arada adaylık için Kadir İnanır'ın da adı geçiyor ama perşembe gecesi bu yazıyı gönderinceye kadar teyit ettiremedim.
Tabii ki oyuncu komşum Nihal Yalçın'ın 40'a kaç kaldığını söyleyecek değilim. Yaş günü partisi güya "sürpriz" olacaktı ama Yalçın'ın sevgilisi Berker Güven'in (Üç Kız Kardeş dizisinin başrol delikanlısı) çabaları boşa gitti ve de herkesin 19.30'da gittiği Demeti lokantasına iki sevgili tam bir saat geç kaldılar.
Neyse, yine de fena değildi. Yine epey bir aradan sonra üç tek rakımı içip ayrıldım.
Hazır Berker Güven'in Üç Kız Kardeş'inden söz etmişken biraz da öteki dizilere bulaşayım. Benim taa Gönülçelen'den tanıdığım Evrim Alasya'nın başrolde oynadığı "Kızılcık Şerbeti," ki uyarılar üzerine seyrettim, hiç de fena değilmiş. Keyifle izlenebilen bir dizi. Kaçırdık demeyin, YouTube'dan da bakabilirsiniz.
Buna karşılık, ağırlıklı olarak Nur Sürer ve Nejat İşler yüzünden izlediğim "Aile" dizisi ne ise hâlâ tam vakıf olamadım. Yine de bakıyorum tabii. Bu arada unutmadan söyleyeyim, gepegenç bir delikanlıyı oynayan ve benim de gerçekten beğendiğim Kıvanç Tatlıtuğ meğerse 40 yaşındaymış. Size önerim, YouTube'da bu dizinin 5-10 dakikalık bölümleri yayınlanıyor. Önce onları bir izleyiverin sonra kendi kararınızı verirsiniz.
* Nedenini hiç sormayın, belki de tamamen yer doldurmak içindir. Şimdi bu yazıda ismi geçen bazılarının yaşlarını yazacağım. Evrim Alasya 43, Kıvanç Tatlıtuğ 40, Serenay Sarıkaya 30, Nejat İşler 51, Nur Sürer 68, Berker Güven 28... Bunlara bir de "Ömer" oyuncularını ekleyeyim. Gökçe Bahadır 41, Selahattin Paşalı 33, Merve Dizdar 36... Birden bire nereden aklıma geldiyse, perşembe gecesi Camdaki Kız'ı olan Gülseren Budayıcıoğlu da aklıma geliverdi. Son zamanlarda bütün kanallar yaşıtım olan bu hanımefendinin projeleri gösteriyor. İstanbullu Gelin ile başlamıştı.
Dışişleri'nden bir kitap
Mülkiye'den arkadaşım A. Sumru Akıncı Noyan'ın yazdığı kitabın ilk duyurusu geldi. Kendisi bir iki hafta içinde İstanbul'a gelip kitabının tanıtımını yapacağından adresimi gönderip kendisinden imzalı kitap istemiyorum. Buraya geldiğinde imzalatırım. Kitap tam da Home Room'da eski ABD Büyükelçisi Namık Tan ile gıybet yaparken elimize geçti.
"Aklımda Kalanlar, Dışişleri'nde ve BM'de Geçen 44 Yıl" kitabını bu linkten sipariş edebilirsiniz.
Bu arada daha sonra büyükelçi olan bazı arkadaşlarım da aklıma geldi: Sumru'nun biraderi Halil Akıncı, Veka Yaldır, Atilla Uzer, Nabi Şensoy, Daryal Batıbay...
Bu hafta müzik önerimiz Bob Dylan'dan. Bob Dylan, "Keşke Rolling Stones'un Angie'sini ben besteleseydim" demiş The New York Times'a. Buyurun dinleyin...