Perşembe günü hava güzel olduğu için Sıraselviler'den yürüyerek "Al Madina" restoranını, çeşitli Arapça davetleri ve de çılgınca Ukraynaca ya da Rusça konuşan kalabalıkları geçerek T24'e geldim. Daha önce de söylediğim gibi seçimler olduğu sürece içeriğim biraz değişmiş olacak tabii ki. Umarım canınızı sıkmam.
Hafta içinde 25-30 Türkiye İşçi Partili genç Cihangir'deydi. Partilerinin seçim propagandasını yapıyorlardı. Ne var ki biz kahvede oturanların kafası bayağı karışıktı. Hani TİP, Yeşil Sol Parti'yle ittifak yapıyordu? Birdenbire TİP'in bizim buralarda seçime kendi başına gireceğini öğrenmiş bulunduk. Gerçi bunda benim siyasetten biraz uzak olmamın etkisi de olmuştur herhalde.
Bu yazıyı yazarken TİP ve Yeşil Sol Parti tartışmaları sürüp gidiyordu. Ben bu konuda aklımın erdiği kadarıyla 2016'dan beri içeride olan arkadaşım Gültan Kışanak'ın söylediklerinin yanındayım. Eğer ona bir taraf diye inanmıyorsanız eski İşçi Partili Oya Baydar ya da Murat Sabuncu'nun konuya ilişkin yazılarına T24'ten bir bakın derim.
Bir de sizlere küçük bir anımı anlatayım. (Asla 43 yaşındaki TİP Genel Başkanı Erkan Baş'a bir imâda bulunmuyorum). 1965 yılında TBMM'nin ilk sosyalist milletvekilleri seçildiğinde benim gibi ikmale kalmış ve de sınıfını geçmeye çabalayan genç bir öğrencinin ayağa kalkıp hocamız Sadun Aren'i alkışlamasını hiç unutmam. Tabii onun yanı sıra sevgili Behice Boran ve Mehmet Ali Aybar gibi isimler de vardı. Birden aklıma geldi, yazayım dedim.
Hâlâ oyumu kime vereceğimi merak ediyorsanız söyleyeyim, değişmedi. Yeşil Sol Parti. Ne var ki Hasan Cemal ve Sırrı Süreyya Önder tamam da Mülkiye'den bir diğer arkadaşım Cengiz Çandar'dan o kadar emin değilim.
Geçen hafta Mülkiyeliler Birliği seçimini Yetiştik Çünkü Biz grubu kazandı ama çok önemli bir şeyi, ben dâhil, herkes atladı.
Onur Kurulu'nda benim de hocalarım olan Prof. Dr. Taner Timur, Cem Eroğul, Ankara Üniversitesi SBF'de asistanlığa birlikte başladığım Prof. Dr. Mehmet Ali Ağaoğulları ve de genç arkadaşlarım Doç. Dr. Sevilay Çelenk ve Aksu Bora da varmış. Sonra fark ettim.
Bir de Yüksek Danışma Kurulu'nda dönem arkadaşlarım Muharrem Kılıç ve Füsun Süvari Baytok da varlarmış. Çok mutlu oldum.
* Susma Platformu'nun bu haftaki sansür gündeminde RTÜK'ün ceza verdiği Kızılcık Şerbeti de var.
* Mülkiye'den arkadaşım Fatmagül Berktay'ın da içinde bulunduğu bu toplantıyı tabii ki atlamadım.
* Salon İKSV'nin nisan ayı programı açıklandı.
* Mülkiye'den arkadaşım A. Sumru Akıncı Noyan'ın yazdığı Aklımda Kalanlar kitabı için söyleşi etkinliği düzenleniyor. T24 dış politika analisti Barçın Yinanç’ın da yer alacağı söyleşi 11 Nisan’da Serenita’da. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.
* İzmir DEÜ Platformu Hayvan Deneylerine karşı.
***
Arkadaşım Nur Sürer'i 1979 yılının Bereketli Topraklar Üzerinde filminden beri tanırım. Tanıdığım en tatlı ve solcu oyunculardan biridir. Zaten uzunca bir dönem hep tertemiz genç kadınları oynadı. Fakat şimdi, Camdaki Kız'ı atlayarak konuşuyorum, Aile dizisinde insanları ayağından vuran bir "mafya anasını" oynuyor.
İtiraf edeyim ben dizinin ne olduğunu tam olarak anlayamadım. Daha önce de söylediğim gibi Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya hoş gençler ama ben diziyi arkadaşım Nur Sürer ve daha az arkadaşım Nejat İşler için seyrediyorum. Gençler tanımazlar diye aşağıya Nur Sürer'in 40 yaş öncesi üç filmini koyuyorum. Denk gelirseniz bakın derim.
Haber izleyecek yerli kanal kalmayınca tabii ki sadece BBC ile idare edemezdim. Tele 1 dışında (Merdan Yanardağ ve Emre Kongar var) Halk TV, KRT ve Sözcü TV gibi kanalları oturduğum yerden akıl vererek izliyorum.
Tanrım bu kadar mı kötü gazetecilik yapılır! Size bir tek çarşamba akşamını söyleyeyim. KRT'de Remziye Demirkol moderatörlüğünde Miyase İlknur, Hakkı Özdal ve Barış Soydan aynı anda Sözcü TV'de "rebirth" Fatih Portakal, Halk TV'de ise Trabzonlu Kadri Gürsel ve Rizeli İsmail Saymaz vardı.
Perşembe sabahı T24'e gitmeden önce eski iyi arkadaşım, şimdi az düşmanım Ayşenur Arslan'ın programına bakayım dedim. İsmail Saymaz'ı orada da "Ayşe ablasıyla" görünce (Skype ile bağlandı) televizyonu kapattım.
Şimdi o kadar sinirliyim ki KRT'deki Yavuz Oğhan ve Tayyip Erdoğan'ın başbakanlık dönemi basın danışmanı Akif Beki arasında geçen konuşmalara değinmeyeceğim bile. İnşallah haftaya.
* Cihangir'in 3 muhtarı Halil Kalafat, Fehime Esen ve Adnan Bal, Hatay-Antakya-Samandağ seferlerini hiç aksatmıyorlar. Geçtiğimiz hafta palyaço olmuşlardı, bu hafta da becerebildikleri kadar çok sünger yatak götürecekler. Hepsine teşekkürler.
* Evet, ben de baskılar sonucunda kendime bir Twitter hesabı açmak zorunda kaldım.
Arkadaşım Gürsel Göncü'nün çıkardığı ve benim de yandan karıştığım #Tarih dergisi nisan sayısı çıktı.
Özgürüz Radyo'nun bu haftaki programında İngilizce, Fransızca ve de hatta arkadaşım Rahmi Saltuk da var.
Tuğrul Eryılmaz kimdir? Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü. Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı. İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı. Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi. 1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti. Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı. Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi. |