Yine Tuhaf dergisinin Ma'Nâ'daki orta zenginlikteki kahvaltısı, yine Nurhak Kaya çağırdı, ben ve İlber Ortaylı yine gittik. Ortalık şöhretten kısmen yıkılıyordu.
Ben çok uzun zamandır görmediğim çok güzel bir kadını gördüm: Suna Yıldızoğlu. Bir gram değişmemiş. She made my day. Yanına gittim az da olsa ayaküstü muhabbet ettik. Durun hepsi bu kadar değil. Ayrılırken de beni öptü.
Aynı masada Cansel Elçin ve Ahu Yağtu vardı. Onlar da hoşlardı ama fazla yüz vermedim.
İlber Ortaylı'ya Hürriyet'in internet sayfasında adının neden Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan'ın altında olduğu sordum, duymazdan geldi. Bu arada en iyi arkadaşı Murat Bardakçı'yla arasının çok iyi olmadığını sezdim. Önümüzdeki hafta Ortaylı'yla buluşup hocamız Mete Tunçay'ı ziyarete gitmeye karar verdik. Belki biraz tuhaf gelecek ama hoca ikimizin de favorilerinden.
15 Şubat'ta İKSV'de dinlediğim Redd grubundan Güneş Duru da oradaydı. Solistleri ve kardeşi Doğan Duru, Epoch adlı yeni bir solo albüm çıkarmış. Herhalde kendini Rolling Stones'un Mick Jagger'ı sanıyor dedim ama Güneş Duru yorum yapmadı.
Oyuncu ve komşum Ahmet Mümtaz Taylan ilk defa benimle masaya oturup sohbet etti. Gözlerimiz Zülfü Livaneli ve Sefir'in Kızı'nın güzel haini Tülin Yazkan'ı aradı. Melisa Sözen ve Harun Tekin'i saymıyorum, onlar Kaktüs'ten arkadaşım. Gonca Vuslateri de karşı komşum.
Fotoğraflar: Ayça Arıcan
Kaçıncı katta olduğunu yazmadıkları hâlde Ot'un 8'inci yıl partisinin yapıldığı katı bulmayı becerdim. Burası da genç insanlarla kaynıyordu. Yayın yönetmeni Dündar Hızal son derece sevimli bir genç adam ama birisi ona asla puantiyeli gömlek giymemesi gerektiğini söylemeli.
Cipsten başka yiyecek bir şey yoktu derken belli bir saatte sokaktaki tavuk pilavcının yukarıda tezgâh açtığını gördük. Yediğim en güzel tavuk pilavdı. Bu arada Agos'tan Levon Bağış'ın elceğiziyle yaptığı kırmızı şarabın yanında Fransız şarapları nal toplardı.
Epey zamandır görmediğim Radikal'den genç meslektaşım Berrin Karakaş'la uzun uzun sohbet ettik. Aslı Tohumcu ve Gülşen İşeri'ne bulaştım. Çevredeki gençler şerrimden korunmak için bana sürekli şarap dayadılar. İkinci saatin sonunda zaten kopmuştum.
Yok yok gece böyle bitmedi. Suriye Pasajı'nın arka kapısından çıkınca karşınıza Ece Bar geliyor. Orada da Hürriyet'ten Uğur Vardan, Sabah'tan Olkan Özyurt ve de sinemadan Serdar Akar rakıyı dayadılar. İnanın hayatımda ilk defa rakıyla şarabı karıştırmış oldum. E artık başlamışken gazeteci Işıl Cinmen, Ceren Kumbasar ve Milliyet Sanat'tan Asu Maro'nun aklına uyarak Room Pera'ya gittim.
Kızlar beni eve bırakmışlar. Sabah kalktığımda dehşetle pantolonumla yattığımı fark ettim. Ayran-soda içmekten helâk oldum.
Son 3 haftamın en eğlenceli saatlerini 9-10 yaşındaki öğrencilerle geçirdim. Kadıköy Belediyesi’nin Merdivenköy’deki Halis Kurtça Çocuk Kültür Merkezi’nde çok hoş etkinlikler var. Tabii ders saatleri dışında. Birlikte masal yazıyorlar, karikatür çizmeyi, fotoğraf çekmeyi, dansı bu işlerin profesyonellerinden öğreniyorlar. Benim atölyem “Bir Gazete Hazırlayalım”dı.
Galiba çocuklara en azından korkmadan soru sormanın önemini anlatabildim. Hemen gidip müdürlerine sormuşlar, “Bizim niye deney odamız yok?” O da cevap vermiş, “Paramız olsa hemen yapacağız.” Çocuklar cin gibi ama 10 dakikadan sonra dikkatlerini tutabilmek için sürekli şaklabanlık yapmam gerekti.
Atölyenin sonunda bana sınıfın en iyi çizeri olan Beren’in yaptığı çizimi armağan ettiler. Çizimi zaten bu sayfada görüyorsunuz.
Çeşitli atölyeler 3 Nisan’a kadar sürecek ve tabii ki ücretsiz.
Ankara'nın belki de en ünlü meyhanesi Mehmet Kemal'in Kalem'inin hâlâ kıymetinin bilinmesi ne güzel. Ben de bir iki ufak ekleme yapacağım. Tiyatrocular ve Mülkiye öğrencileri olmadan Kalem'in hikâyesi azıcık eksik kalır. Asiye Nasıl Kurtulur'un yazarı Vasıf Öngören, Tuncel Kurtiz, Asiye'yi ilk kez sahneleyen Ankara Birliği Sahnesi'nden Halil Ergün, Hüseyin Cevahir, Işık Alumur, Ferda Kınacı, Oktay Etiman, Semra Cafer, Ziya Öztan ve daha onlarcası... Şu anda Ankara'da olmadığıma hayıflanıyorum.
Konuk Tiyatro ekibi Nâzım Sahne'nin "BARİSTA" oyunu 4 Mart Çarşamba Saat 20.30'da Cihangir Atölye Sahnesi'nde.
Mustafa Arslantunalı, 90'larda yayınlanan Ay Çöreği'nin ikinci baskısına hazırlanırken yeni kitabı Teknopolis vitrinlerde yerini aldı.
Söz İletişim'den açılmışken yayınevi 30 yılı aşkındır kaldığı yerden Elmadağ'a taşındı. Hidromel Disco'ya gider gibi sağa dönün, İletişim Yayınları'nı bulacaksınız. Ben gidip gördüm, parka bakan muhteşem bir eski İstanbul apartmanı. En büyük odayı da Tuğrul Paşaoğlu, Asuman Oktay ve Ahmet İnsel'e ayırmışlar. Tanıl Bora ve Ümit Kıvanç'ın odaları yok.
*TRT Radyo 3'te Perşembe gecesi 23.00'de yayınlanan Gri Ses programını atlamayın. Bu ara müthiş bir gitar ustası Pat Metheny ziyafeti var.
Marianne Faithfull "İşçi Sınıfı Kahramanı"nı en az John Lennon kadar güzel söylüyor.