Bu hafta fanlarım için Cumhuriyet, Fox TV, TV100, Kanal D var. Ciddi abi ve ablalar için link'ler ilgilenilmeye layık
İHD'nin Eren Keskin'i - Kadir İnanır ve Jülide Kural spora bile başladılar - 60'larda Türkan Şoray'ı izleyen "pavyona düştü!" - M/S kokan "Camdaki Kız".
Yılbaşı gecesi geçen hafta yazdığım gibi hiçbir partiye katılmadım. Saat 24:00'ü vurduğu sırada Mick, Marianne, David, Rod ve Janis'le müziğin derinliklerinde uçuyordum.
Son gelen misafirim, 22:30'da evi terk etmeye zorlanmıştı bile. Fakat siz magazin düşkünü fanlarım meraktan çatlamayasınız diye Gonzo Haber Ajansı muhabirlerime çektirdiğim bir-iki fotoğrafı bu sayfaya iliştiriyorum.
Kaktüs'ün starı ünlü kıtlığından dolayı Cengiz Semercioğlu oldu. (Foto: Mahalle Muhtarı Halil Kalafat)
Muhabirlerimin bildirdiklerine göre Kaktüs'ün içi dışı tıklım tıklımmış. İlle de isim peşindeyseniz, popüler kültür tayfasından Mabel Matiz, Serhat Midyat, Atilla Taş... Entel tayfadan T24 çizeri M. Kutlukhan Perker, Sinem Sal , Seray Şahiner...
Leman'ın Tuncay Akgün'ü İtalyan delikanlısı saçlarıyla yeni tarzında.(Foto: Defne Akman- GHA)
İHD nihayet
Yılbaşı ertesi, İnsan Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Eren Keskin'in çağrısıyla bir araya geldik. İHD sonunda bir LGBTİ+ komisyonu kurmaya karar vermiş. Tabii ki bensiz olmazdı.
75 yıllık hayatımın 60 yılını etnik, cinsel ve de dinsel azınlıkların yanında geçirdiğimi hatırlatırım. 2 Ocak Pazar günü saat 15:00'de Zade Cafe'de toplanıp, komisyonu fiilen hayata geçirdik. Yazmanlık görevini Cüneyt Yılmaz yaptı. Soğan halkası, sosis ızgara ve patates yiyerek bol bol çay içtik. Paraları, İHD'den Hatice Korkmaz ödedi.
İHD LGBTİ+ Komisyonu ilk toplantısında. (Foto: GHA)
İyi işlerin aktörü
Yılbaşında Covid korkusundan partilere katılamayınca daha sonra alemlere aktım. Böylece Cihangir 21'de Aydın Orak'ın ödüllü filmi Sabırsızlık Zamanı'nda ve son ayların gözdesi Yargı'da oynayan Ali Seçkiner Alıcı ile kadeh tokuşturma şansım oldu.
O hafif Adanalı gibi olduğu için rakısını yudumlarken ben Cihangir eliti olarak Irish Coffee'mi içtim. Bu samimiyetin nereden geldiğini merak ediyorsanız, arkadaşım Mine Şengöz'ün projesi Bergen'de başrollerden birini oynuyor. Üstelik bu filmde benim küçük olsa da bir katkım var. Seçkiner Alıcı ile kaynatmak çok eğlenceliydi.
Gonzo Tuğrul ve aktör Ali Seçkiner Alıcı 21'de. (Fotoğraf: Deniz Karaağaç)
Tarihimden yapraklar
Benim de "Güzel" Osman Tokcan ve Gaye Köseoğlu gibi Mülkiyeli arkadaşlarımla bir-iki kez gittiğim Karagöz Taverna'nın bu ilanı her şeyi anlatıyor zaten.
Gördüğünüz gibi döner, çiğ köfte ve de piyanist şantörler o zaman da varmış. (Stajyer muhabirim Prof. Dr. Orhan Tekelioğlu'na teşekkürlerimle)
Bu linkler ihmal edilmesin
* Özgür Üniversite'de açılış seminerleri Fikret Başkaya ile ‘Krizden Değil, Kapitalizmden Çıkmak’ ile başlıyor. 8 Ocak Cumartesi yapılacak seminere kayıt için "[email protected]" adresine mail atmak yeterli.
* Gazeteciler Cemiyeti'nin "Haberin Bedeli Aralık 2021 Raporu" yayımlandı. Rapora göre, bu yıl 67 gazeteci yargılandı 8 gazeteciye 14 yıl hapis cezası verildi.
* Türkiye-Almanya iş gücü anlaşması 60 yaşında. Dezenformasyon, Almanya’daki Türk lubunlar podcastı serisi. Heinrich Böll Stiftung Derneği, Türkiye bültenine abone olmak için tıklayın.
***
Bu bir tekzip ve düzeltmedir
Meslektaşım Cansu Çamlıbel'le yaptığım podcast'dan sonra iki-üç köşe yazarının saldırısına uğradım. Neymiş efendim, onların muhabirlerden fazla para aldığını söylerken T24'te aldığım telifi eksik söylemişim. Ne var? Küçük bir dil sürçmesi. Düzeltiyorum ama kimse benim "AKP mutlaka kazanacak" diye kendini paralayan İlahiyatçı'nın gazetesinde çalışan Abdülkadir Selvi, şerrinden çekindiğim için kendisinden nasıl bahsedeceğimi bilemediğim Türkiye gazetesinden Cem Küçük, erkek köşeciler gibi yazan ve bu aralar T24'te habire alıntılanan Nagehan Alçı gibi, şöhretleri benimle yarışamayacak insanlardan daha fazla para aldığımı söyleyemez. 2 bin 500 TL'ye stajyer çalıştıran televizyondaki sesli köşecilere bulaşmıyorum bile.
İnanır spora başladı
Beni Kadir İnanır'ın basın sözcüsü sanarak taciz eden fanlarıma duyururum. İnanır, gayet iyi. Jülide Kural ile birlikte spor etkinliklerine başladı bile. Artık İstanbul'dalar. Ve eminim 15 güne kalmaz beni Jash'da rakı içmeye bile davet edebilirler. Rakı olmazsa kahve içeriz.
Seyirci bu kadar mı akılsız?
En AKP'liden daha AKP'li "a Haber" tabii RTÜK dâhil başkaları da var, yine Türkiye halklarını paniğe kaptırdı. Neymiş efendim Fox TV'de Maske Kimsin Sen?'i izleyenler pagan ya da satanist olabilirlermiş. Tıpkı etnik, cinsel ve hatta dinsel azınlıkları izleyerek huy ve dünya değiştirmek için sırada bekleyen milyonlarca seyirci gibi.
Halbuki yıllarca Yeşilçam'ın sıkı döneminde Türkan Şoray, Müjde Ar, Fatma Girik, Neriman Köksal, Sevda Ferdağ... gibi "pavyona düşen" starlarımızı izleyip hiçbirimiz işimizi, tarzımızı, yaşamımızı değiştirmedik. N'olur insanları rahat bırakın evlerinde istediklerini seyretsinler. Zaten sokaklarda nefes bile alamıyoruz.
Lütfi Akad'ın "pavyon filmi" Vesikalı Yarim'de İzzet Günay ve Türkan Şoray.
Haberin melodramı
Bu hafta içinde Aristo gibi felsefecilere kuşkuyla yaklaştığını deklare eden Fox'un Selçuk Tepeli'si, televizyon reytinglerinde ilk 3'den aşağı düşmüyor. Bunda şaşılacak bir şey yok. Benim de izlediğim Tepeli, melodram konusunda dizilerden hiç geri kalmıyor.
Ne olur bir de açlık seviyesinde yaşayan insanları anlatırken araya her fırsatta "patron sizsiniz" , "bu büyük millet" (iki cümleyi birleştirebilirsiniz de) deyip, kendine haksızlık etme zorunda kalmasa. Yine de "Biz Fransa-İtalya gibi olacak bir ülkeyiz" deyip Attila İlhan, Yaşar Kemal, Picasso, Mahmut Hoca'yı hatırlatıp moralimizin çok bozulmasına izin vermiyor. Bir gün bizler gibi işini kaybederse, melodram stand-upçısı olarak komedyen Cem Yılmaz'a kök söktürür.
Yine yeniden Cumhuriyet
Cumhuriyet gazetesinden istifa edenlerin ardı arkası kesilmiyor. Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun'la çalışmayı kabul edenlere müstahak diyeceğim ama gençlere içim elvermiyor. Zaten içeriden bir stajyerimden aldığım habere göre gazetedeki en moda sözcük "üçlü çete" imiş. Yok yok kastedilenler Miyase İlknur ya da Orhan Bursalı değil; Alev Coşkun, Mustafa Balbay ve Işık Kansu imiş.
Stajyerim iyice uçmadıysa CHP milletvekilliği görevini yerine getiren Ankaralı Alev Coşkun, Ankaralı Mustafa Balbay'dan sonra Ankaralı Işık Kansu (bu çocuk galiba öğrencim olmuştu) sıranın kendisine geldiğini düşünüyormuş. İnanmak biraz zor geldi ama imkânsız da değil.
Cumhuriyet'in ağır topları: Alev Coşkun, Mine Kırıkkanat, Mustafa Balbay, Zeynep Oral, Işık Kansu, Barış Terkoğlu
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
- Arkadaşlarım Nur Sürer, Şerif Erol, Devrim Yakut, Hande Ataizi ve Tamer Levent'e rağmen dayanamayacağım ve artık söyleyeceğim. Camdaki Kız'ın Nalan'ı Burcu Biricik'e toplu hâlde yapılan sadistçe saldırılar bir an önce bitmezse ben diziyi izlemeyeceğim. Tamam anladık, sayın Budayıcıoğlu sado-mazoşist bir hikaye çıkarmış ama bu kadarı Marquis de Sade'ı bile sinirlendirebilirdi. Üstelik de hiç "kinky" değil. Bu dizi derhal vites değiştirmeli.
- Ünleri neredeyse bana yakın magazinciler Cengiz Semercioğlu ve Ertuğrul Özkök'ün "Cengiz ve Ahtapot" programına yeni bir ad önerim var. Adı, "Cengiz ve Mürekkep Balığı" olsun. Bu adı sevmezlerse "Cengiz ve Sübye" de olabilir. Programın kendisi, Erol Mütercimler'in "konuşan kafaları" Çözüm'den sonra başlamak gibi bir şanssızlığa sahip. Gerçi Semercioğlu ve Özkök de "talking heads" ama onlar araya parça atarak durumu kurtardıklarını sanıyorlar.
- Mahalle doktorlarımız Hatıra Topaklı ve Hakan Hekimoğlu'nun himmetleriyle 5. doz aşımızı da olduk. Tabii ki mahallenin boomer'larına hafif torpil geçerek sabah 09:30'a randevu vermişler. Kim mi bu 65+ boomer'lar? Kendisinden yakışıklı olduğum için beni kıskanan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, sürekli yoksulum dediğim için benim sınıfsal dramımı anlamayan ve küçümseyen orta düşmanım Prof. Dr. Şahika Yüksel ve beni bunamadığıma ikna eden Prof. Dr. Öget Tanör. Ciddi olarak şunu da ekleyeyim ki iki hemşireden biri hastaneye gittiği için tek yardımcıyla çalışmak zorunda kalan Topaklı ve Hekimoğlu'nun canı çıkıyordu. Biz saat 10:00'da ayrılırken sağlık ocağı, miting alanına dönüşmeye başlamıştı bile.
Dr. Hatıra Topaklı'nın selfiesinden Cihangir'in 65+'ları.
Advertorial (!)
Hrant Dink'in öldürülmesinin 15. yılında Ümit Kıvanç, Hrant Dink Vakfı için bir belgesel hazırladı. Belgeselin ilk gösterimi 12 Ocak Çarşamba günü saat 20:00'de Cemal Reşit Rey'de yapılacak.
Dink belgeseli ertesi gün 20.00'den itibaren Vakıf sitesinden izlenebilecek. Ben buraya belgeselin fragmanını koyuyorum. Tıklayın izleyin.
Müzik önerisi
Bu haftaki müzik önerisi yeni yıla birlikte girdiğimiz Mick Jagger ve de The Rolling Stones'dan geliyor. Göreceğiniz gibi Brian Jones hâlâ hayatta. Mick Jagger'ı hayatınızda bu kadar edepli görmediniz. (İletişim'den Tuğrul Paşaoğlu'na teşekkürlerimle)