1 Haziran 2019'da göreve getirilen Nihat Özdemir, helallik isteyerek göreve veda edenler kervanına katılarak, istifasını açıkladı. Ülke futbolu, kendisinin göreve geldiği günden bu yana, başarı elde edemediği gibi, kaosun eksik olmadığı bir ortama dönüştü.
Türkiye Futbol Federasyonu başkanları, uzun zamandan bu yana iktidarın istediği isimlerden oluşuyor. Seçim görünümü altındaki atamalardan biriyle göreve getirilen Nihat Özdemir ve kurulları, futbolun tabutuna çivi çakmaktan başka bir işe yaramadılar.Verilen-verilmeyen cezalar, çifte standartlı kararlar, yabancı sınırı, şikayet edenler için bir günde değiştirilen limitler, eline yüzüne bulaştırılan yayın ihalesi, gizli kapaklı yapılar "Zorlu" görüşmelerle geçen 3 yılda, Türkiye futbolu onarılması zor yaralar aldı.
Dünya Bankası verilerine göre, dünyada en çok kamu ihalesi alan şirketler arasında Cengiz Holding'den sonra ikinci sırada yer alan Limak'ın sahibi Nihat Özdemir TFF başkanlığından istifasından çok kısa süre önce, İstanbul Havalimanı hisselerini satışa çıkarttı ve Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş.'yi devretti. Ard arda gelişen bu olayların sıradan bir tesadüf olma ihtimaliyle bir kedinin uçak kullanma ihtimali birbirine pek yakın gibi gözükse de, biz yeniden futbola dönelim.
2016 yılında 500 milyon dolar olan yayın ihalesi, 2022 yılına gelindiğinde halen sonuçlanabilmiş değil. 6 yıl sonunda 500 milyon dolardan, 125 milyon dolara düştü. Aslında bu rakam, sadece bir yayın ihalesi değil, Türk futbolunun da düştüğü noktayı gösteriyor. Zira futbol, atanan yöneticiler ve tepeden verilen kararlarla, izlerken eğlendiğiniz bir oyun değil, Bizans oyunlarının sergilendiği kötü bir tiyatro seyirliğine döndü.
Özdemir döneminde Milli Takım; Faroe Adaları, Lüksemburg, Litvanya gibi ülkelerin yer aldığı A Ligi ve B Ligi'nin altındaki, C Grubuna kadar düştü, Dünya Kupası'na katılamaması da cabası. Verdiği sözlerin neredeyse hiçbirini tutmadığı gibi, ne söylediyse tersini yaparak, garip bir alanda başarı sahibi oldu (!)
Nihat Özdemir'in başında bulunduğu federasyon neler yapmış bir bakmak gerekir.
Bütün bunların sonunda ülke futbolu, Avrupa'da nal topluyor, yayıncı bulamıyor, sonu gelmez bir kavga ortamı yaşanıyor, şampiyonlar şaibelerle anılıyor.
Tüm bunlar ışığında, normal bir ülkede bu skandalların sadece biri bile yaşansa, koltuk sahibi o görevde kalamaz. Ama dedik ya, normal bir ülkede. Türkiye uzun zamandır normal bir ülke olmaktan çıktı.
Herkes gayet iyi biliyor ki, Nihat Özdemir zaten Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı değildi, o koltukta oturan kişi Mehmet Baykan'dı. O da istifa edince, Nihat Özdemir'e de aynısını yapmaktan başka çare kalmadı.
Şimdi başa dönelim; Nihat Özdemir dün yayın ihalesi görüşmeleri için Kulüpler Birliği ile bir araya gelmeden önce, aldığı kararı başkanlarla da paylaşarak "Hakkınızı helal edin" demiş.
Kulüp başkanlarını bilemiyorum ama Hazine garantili projelerden, katledilen doğadan, sökülen zeytin ağaçlarından ötürü bu halkın büyük çoğunluğunun size hakkını helal etmeyeceği kesin.
Bu ülkenin futbolseverleri tarafından da kötü hatırlanacaksınız, isminizi iyi anan kimse olmayacak.
Ama olsun, nasılsa 20 yılı bulan garantili ödemelerle, keyfiniz yerindedir. Kimsenin hakkını helal etmemesi sizin için büyük sorun olmasa gerek.