David Stuckler ve Sanjay Basu’nun kaleme aldığı ve Mayıs ayında yayımlanan “The Body Economic: Why Austerity Kills” kitabı, kriz sonrası uygulanan kemer sıkma önlemlerinin insani boyutlarıyla ilgili ilginç tespitler ve istatistikler içeriyor. Özetleyelim:
Kriz sonrasında uygulanan kemer sıkıcı politikalar nedeniyle Amerika ve Avrupa kıtasında intihar vakalarında onbinden fazla, depresyon yaşayan insanların sayısındaysa bir milyondan fazla artış var.
Kriz sonrasında ABD’de beş milyondan fazla insan, işini kaybettiği için sağlık yardımından yararlanamaz hale geldi.
İngiltere’de konut yardımlarının kesilmesi nedeniyle onbinden fazla aile evsiz kaldı.
Doktorların ya da sağlık uzmanlarının gerekli görmesi üzerine değil, fakat ekonomistlerin, finans yöneticilerinin ve Troyka'nın talepleri doğrultusunda Yunanistan’da sağlık harcamalarında %40 kesinti yapıldı. Bu nedenle intiharın en az yaşandığı ülkelerden birisi olan komşumuzda gençler arasında uyuşturucu kullanımı kaygı verici boyutlara ulaştı; 2008 sonrasında intihar oranında %60, AIDS’lilerin saysındaysa %200 artış gözlendi.
Yunanistan’dakine benzer durum, AB içinde genç işsizliğin ikinci en yüksek olduğu İspanya’da da yaşandı. Hükümet işgücü gelişim programlarına yönelik harcamaları kısınca, intihar vakalarında hızlı bir çıkış gözlendi.
Kitaba göre her intihar vakası en az 10 intihar teşebbüsüne tekabül ediyor. Ülkeden ülkeye değişmekle beraber depresyon yaşayan her 100 ile 1.000 arasındaki kişiden 10’u intihara teşebbüs ediyor.
Stuckler ve Basu şunu söylüyor:
Kitabın yazarlarından David Stuckler, Yale Üniversitesi'nde kamu sağlığı mastırı yapmış, doktorası Cambridge'den ve halen Oxford'da kıdemli araştırmacı olarak görev yapan bir ekonomist. Sanjay Basu ise salgın hastalıklarla ilgilenen ve Stanford Üniversitesi'nde ders veren bir tıp doktoru. Doğrusu yazarların tespitleri, çözüm süreci sonrasına ilişkin imaları bakımından da bence ilginç.