“Bank of AmericaMerrill Linch” dün Mayıs ayı “Fon Yöneticileri Anket” (Survey of FundManagers) sonuçlarını yayımladı. Anketi, TNS adlı dünyanın dördüncü büyük piyasa araştırması grubu; 50 değişik ülkede, toplamda 689 milyar dolarlık bir varlığı yöneten 260 fon yöneticisiyle yapmış. Sonuçlar özetle şöyle:
Küresel ekonominin yavaşlamasıyla ilgili korkularda çok ciddi bir artış var.
Küresel fon yöneticileri “risk – off” modunda.
“Risk – off”, ekonomik gidişatla ilgili beklentilerin kötüleşmesi ve buna bağlı olarak fiyat düşüşü beklentisi nedeniyle yatırımcıların hisse senedi piyasalarından kaçınması; tahvil gibi, daha güvenli yatırım araçlarına yönelmesi anlamına geliyor. Risk – off bu anlamda,hisse senetleriyle ilgili pozisyon almak için bir tür bekleme durumu demek. Bu tür bekleme durumlarında borsa endekslerinde ve bazı hisse senetlerinin fiyatlarında ani iniş ve çıkışlar yaşanabiliyor.
Anket sonuçlarına göre, yatırımcılar “agresif” bir şekilde riskten kaçınmaya başlamış. Buna bağlı olarak portföylerinde tuttukları nakit miktarını artırmışlar. Portföylerdeki nakit tutarının portföy büyüklüğüne oranı, 2009 yılının Ocak ayından bu yana en yüksek düzeyine (%4,7) çıkmış durumda.
Anket katılımcılarının %19’u önümüzdeki 12 ay içinde şirket kârlarının düşeceği görüşünde. Buna bağlı olarak portföylerdeki hisse senedi pozisyonları azaltılmış, ABD ve Almanya gibi ülkelerin ihraç ettikleri (güvenli) tahvil pozisyonları artırılmış durumda.
Özellikle,portföylerdekiAvrupa borsalarında işlem gören hisse senetlerinin payında belirgin bir düşüş,ABD borsalarında işlem gören hisse senetlerinin payındaysa artış görülüyor.
Portföylerde “ilaç”, “kamusal hizmetler” ve “telekom” hisselerinde artış; “enerji”, “metal” ve “sanayi” hisselerindeyse azalış var.
Küresel fon yöneticilerinin daha çok “teknoloji” hisselerine yöneldiği anlaşılıyor.
Katılımcıların %48’i, küresel hisse senetlerinin olması gerekenden çok düşük fiyatlandığı görüşünde.Nisan ayı anketinde bu oran %22’ydi. Belirgin bu artışı, 6 Mayıs’ta yapılan Yunanistan seçim sonuçlarına, 17 Haziran’da yeniden yapılacak seçimlere dair anket sonuçlarına ve çözümsüzlüğe doğru sürüklenen İspanya bankacılık krizi sonrası borsalarda yaşanan ani düşüşlere bağlayabiliriz.
Katılımcıların %45’ine göre, Avrupa’da hisse senetleri olması gerekenden daha düşük fiyatla işlem görüyor.
Katılımcıların %83’ü,tahvillerinolması gerekenden çok daha yüksek fiyatlandığı (düşük faiz demek) görüşünde.
Katılımcıların Çin ekonomiyle ilgili iyimser beklentilerinde bir artış görünmüyor.Bu arada Çin’in en büyük ikinci ihracat pazarının AB olduğunu hatırlatalım. Öte yandan, yükselen piyasa ekonomilerine dair iyimser algıda bir miktar gevşeme var.
Büyüme beklentisinin kötüleşmesi nedeniyle emtialara yönelik pozisyonlarda da azalma görülüyor.
Anket katılımcılarının çoğunluğu hem para, hem de maliye politikalarının çok kısıtlayıcı olduğu görüşünde. Daha gevşek para ve maliye politikalarının gerekli olduğu inancında artış var. AB liderlerinin 28-29 Haziran tarihinde yapacakları toplantıdan büyümeyle ilgili kararlı adımlar çıkacağı beklentisinde olanlar çoğunlukta.