(a)... (b)... (c...) Böyle devam ediyor (z)'ye kadar geliyor... Yetmiyor, (aa)... (ab)... (ac)... Öyle gidiyor...
Nedir bu?
Kamu İhale Yasası 186. kez değişiyor, yasa değişiklik için yeniden Meclis gündeminde. Bu harfler her sefer yasaya eklenen istisnaları gösteriyor.
O kadar çok istisna var ki, o istisnaları yasada her sefer göstermek için yeni bir madde ekleniyor (a), (b) gibi. Alfabede harfler bitiyor, şimdi '(aa)'ya geliniyor. Bol bol istisna!..
Ne demek istisna?
Şu ya da bu devlet kurumunda, şu ya da bu alım, satım, yatırım ya da benzeri maddi bir işlemi İhale Yasası dışına çıkartan karar.
AKP 2002 sonunda iktidara geliyor. Kamu İhale Yasası'nda ilk değişiklik 2003'te gerçekleşiyor. Sonra günümüze kadar 186 kez değişiyor. Dünya rekoru!..
On sekiz yıl içinde yasaya ortalama dört buçuk haftada bir yeni istisnalar ekleniyor. Her yeni istisna herhangi bir devlet kurumunu ya ihale dışına çıkartıyor ya ihale yöntemini değiştiriyor.
Açık ihale, pazarlık, doğrudan temin gibi, ihaleleri denetim dışına çıkartan yöntemler. İstisnalar öyle artıyor, öyle yaygınlaşıyor ki, yakında ihale yasasının kendisine hiç ihtiyaç kalmayacak!..
Yasanın kendisi istisnalar ibaret hale gelecek!..
Şehir hastaneleri istisna, yap - işlet- devret modelleri istisna, pek çok yatırım istisna...
Yasayla öyle oynanıyor ki...
Örneğin, geçenlerde Merkez Bankası finans merkezinde bir bina yaptırmaya karar veriyor. Peki, ne oluyor?..
"Kamu İhale Yasası'nın bir maddesindeki değişiklik ile Merkez Bankası'nın yapacağı ihalelere muafiyet tanınıyor!.."
Binayı yapmak işi kime veriliyor?..
Bu da soru mu, elbette malum, "iyi bilinen şirketlerden" birine!..
Ya da bazen, "arkadan dolaşıp iki puan almak" yöntemine başvuruluyor. Ne demek?..
Şu anda Meclis gündeminde Vakıflar Bankası kuruluş yasasında değişiklik öngören bir madde var. Bu değişiklikle:
Vakıflar Bankası'na bağlı inşaat şirketlerinin yapacağı ihaleler Kamu İhale Yasası dışına çıkartılıyor.
İhale Yasası'nda değişiklik ve aynı zamanda Vakıflar Bankası Yasası'nda değişiklik!..
Kamuda ihalelerin vazgeçilmez bir özelliği var ya da demokratik bir hukuk devletinde olması gereken bir özellik:
"Açık, şeffaf, herkesin gözü önünde, başvuran her firmaya açık, denetlenebilir, güven verici, rekabetçi, kamu oyunda herhangi bir soruya yer bırakmayacak nitelikte..."
Getirilen her istisna, tanınan her muafiyet bu özellikleri silip atıyor.
İki gün önce Meclis genel kurulunda Kamil Okyay Sındır, Abdüllatif Şener, Lale Karabıyık gibi milletvekilleri yeni değişiklikler içeren yasayı ince eleyip, sık dokuyor, gerekli noktaları dile getiriyor.
AKP ne yanıt veriyor?.. Hiç!..
Anılan değişiklikler yine bir "Torba Yasa'da".
AKP kim bilir kaç kez söz veriyor, "bir daha Torba Yasa getirmeyeceğiz" diye ama, yine getiriyor. "Torba Yasa" ne demek?..
Adı üstünde, "ne varsa, içine doldurulan" yasa!..
Şimdiki taslak on sekiz farklı yasada değişiklik öngörüyor. Elektronik haberleşme, çek, deprem, finansal kiralama yasaları gibi, birbiriyle uzak yakın ilgisi bulunmayan yasalarda değişiklikler.
İşin gerçekten "matrak, komik, artık suyu çıkmış" yanları eksik değil. Örneğin:
"Çek Yasası iki ay önce, Finansal Kiralama Yasası yine iki ay önce, Deprem Yasası geçen yıl değişiyor, şimdi yeniden getiriliyor".
AKP usulü devlet yönetimi!.. Yap - boz tahtası!.. Bu da, olayın başka yönü.
Bir dönem ekonomiden sorumlu AKP'li Bakan Mehmet Şimşek Kasım 2014 tarihinde Meclis Komisyonu'nda ihalelerde denetime vurgu yaparak:
"Sayıştay denetimi gözümüzü açtı. Sayıştay denetimi benim için olmazsa olmazdır. Denetimleri daha da iyileştirmemiz lazım."
Şimşek ekliyor:
"Elimden gelse, Kamu İhale Yasası'ndaki tüm istisnaları kaldırırım."
Bunu söyleyen bir "AKP'li Bakan"!..
AKP'den ayrılarak, DEVA Partisi'ni kuran, yıllarca ekonomiden sorumlu Bakan Ali Babacan bir buçuk ay kadar önce aynı konuda:
"İhale sürecini şeffaf ve geniş katılım ile yapmazsanız, rekabet oluşmaz. Projeler çok yüksek rakamlara mâl olur."
186 değişiklik ve istisnalar, ihale sürecini zaten şeffaflıktan çıkartmak için!..
Ve de Gelecek Partisi'ni kuran, bir zamanlar AKP'li Başbakan Ahmet Davutoğlu geçen gün katıldığı bir programda:
"Bütün ihaleleri kontrol altına alacak düzenlemeler yapacaktık. Çünkü, ihalelerde neler döndüğünü gördüm. Fakat sonrasında parti içi darbeye maruz kaldım."
Bir başka sefer, daha önce yine aynı konuda:
"İhale Kanunundaki istisnalar kanunun kendisini fiilen işlemez hale getirmiştir. İşlerin sürekli aynı şirketlere verilmesi gibi, yolsuzluk algısına yol açan olgulara dönüşmüştür."
Bir zamanların AKP'de en yetkili kişileri arasında gelenler, ötesi var mı, başbakan ya da bakanlar ihalelerde "neler döndüğünü" anlatıyor.
Çarpıcı olan şu: Bu sözlerin mürekkebi kurumadan, yeni bir "Torba Yasa" içinde yeniden İhale Yasası değişikliği!..
O zaman anlat bakalım Ahmet Davutoğlu:
"Neler döndüğünü gördüm", derken, neler döndüğünü anlat!..
Hazır yeni bir değişiklik Meclis'te görüşülürken, anlat bakalım, "neler döndüğünü", anlatmanın tam zamanı.